14 Şubat 2020 10:04

Patronun işçiler arasında dayattığı rekabet ölüme neden oldu

Maltepe’de otelde çalışan işçi İbrahim Halil Kiraz’ın arkadaşları tarafından "çok çalışıyorsun" denilerek dövüldüğü ortaya çıktı. Kiraz, kaldırıldığı hastanede 5 ay sonra yaşamını yitirmişti.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İstanbul Maltepe’de geçtiğimiz temmuz ayında çalıştığı otelde ağır yaralı olarak bulunan ve hastanede yaşamını yitiren 21 yaşındaki işçi İbrahim Halil Kiraz’ın arkadaşları tarafından dövüldüğü ortaya çıktı. İşçilerin Kiraz’ın çok çalıştığı, patronun sürekli onu örnek göstererek kendilerine baskı yaptığını yönündeki ifadeleri gözleri turizm sektörüne çevirdi. 15 yıl otellerde çalışan Hatice Kaya, sektörün işçilerin birbiriyle rekabeti üzerine kurulu sistemi nedeniyle bu tür sayısız örnek yaşandığını söyledi. Konuyla ilgili alan araştırması olan Prof Dr. Aslıhan Aykaç ise örgütsüzlüğe dikkat çekerek “Dolayısıyla sermayeye karşı mücadele vermek yerine, emek piyasasındaki rekabetten dolayı birbirlerine karşı rekabet ediyorlar” tespitini yaptı.

HASTANEYE KALDIRILDIKTAN 5 AY SONRA ÖLDÜ

Maltepe'de 15 Temmuz 2019 tarihinde otelde çalışan İbrahim Halil Kiraz, işyerinde yerde baygın olarak bulundu. Vücudunda darp izleri bulunan İbrahim Halil Kiraz, hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakıma alınan Kiraz, yaşam mücadelesini sevk edildiği Urfa'daki Balıklı Göl Devlet Hastanesinde 10 Aralık 2019 tarihinde kaybetti.

DHA'nın haberine göre yapılan araştırma sonucunda Kiraz'ın cinayete kurban gittiği tespit edildi. Polis yaptığı teknik ve fiziki takibin ardından ölen İbrahim Halil Kiraz'la aynı otelde çalışan iş arkadaşları Batuhan A., İslam K., Kerem N., Erkal Ç., Ufuk K.'yi gözaltına aldı.

Sorgulanan şüphelilerin Kiraz'la daha önce de “Sen çok çalışıp kötü örnek oluyorsun. Patron bizimde senin kadar çalışmamızı istiyor. Biraz az çalış” diye kavga ettikleri ortaya çıktı. İfadelere göre olay günü de aynı sebeple aralarında tartışma çıktı ve şüpheli işçiler İbrahim Halil Kiraz'ı darbederek ağır yaraladıktan sonra merdiven boşluğunda bıraktılar ve işlerinin başına döndüler.

"DENİZE SIFIR OTELDE 2.5 YIL ÇALIŞTIM, DENİZİ BİR KERE GÖRMEDİM"

Evrensel’e konuşan Hatice Kaya 15 yıl otellerde çalıştığını ve kat hizmetlerinde hem de personel olarak hem de yönetici olarak çalıştığını dile getirdi. Kaya, “Sabah 5 gibi kalkıyorsun, 06.15 gibi servise biniyorsun, 07.30’da otele geliyorsun. Apar topar kahvaltının ardından işinin başına geçiyorsun. İnanılmaz yoğun tempoda çalışıyorsun. Tuvalete gidecek vaktin olmuyor” dedi. İşten çıkmalarının kimi zaman gece 12’yi bulduğunu dile getiren Kaya, “Doktora gidemiyorsun, çocuğunu doktora götüremiyorsun. Eğlencen yok, özel hayatın yok. Haftalık izin kullanamıyorsun. Yöneticiler de söylüyor bunu, turizmcinin özel günü, özel hayatı olamaz. Mesela ben denize sıfır bir otelde 2.5 yıl çalıştım ama denizi bir kere görmedim. Koşullar böyleydi” diye konuştu.

KIŞIN DA ÇALIŞABİLMEK İÇİN

Ancak yöneticilerin gözüne girenlerin kış aylarında da çalışabildiğini ya da terfi alabildiğini ifade eden Kaya, bu yolla insanı insana kırdıran bir sistemin uygulandığını söyledi. Sürekli daha fazla iş yapılmasının istendiğini kaydeden Kaya, şöyle devam etti: “Sürekli yanındaki arkadaşınla, diğer çalışanlarla rekabete tabi tutuluyorsun. ‘Bak o haftalık izinlerini kullanmıyor sen niye kullanıyorsun, o fazla mesaiye kalıyor sen niye kalmıyorsun. O şu kadar oda temizleri, bulaşık yıkadı sen niye yapmadın. O hastayken işe geldi, sen niye gelmedin...’ Sistem böyle işliyor. 100 kişi çalışıyorsa 100 kişiyle rekabet edeceksin ki yaz kış çalışacaksın. Ve sonunda mesai arkadaşlarınla dost kalamıyorsun çünkü rekabet halindesin. Oysa kışın çalışacak işçi sayısı belli. Zaten herkesin çalışması imkansız. Ama rekabet patronların işine geliyor.”

ASIL SORUMLU SİSTEM

Bir işçinin başka işçiler tarafından dövülerek öldürülmesinin kabul edilemez olduğunu ancak böylesi bir cinayetin ardındaki asıl vahşetin bu sistem olduğunu anlatan Kaya, “İnsanlar birbirini vuruyor, tehdit ediyor. Çünkü ekmek parasının peşindeki işçinin psikolojisiyle oynuyorlar. Mesela benim yaşadığım olaylardan biri şuydu: Bir çalışan terfi bekliyordu. Onun yerine başkası terfi aldı. Terfi olamayan akrabalarıyla birlikte sabah servisten iner inmez terfi alanı hastanelik edene kadar dövdü. Çünkü sektördeki sistem hırsı, rekabeti körüklüyor. Terfi isteyen esnek çalışıyor, hayatını yok sayıyor. Dayanacak gücünün ötesinde çalışıyor. Sonuçta böyle acı olaylar yaşanıyor ama patronlar da çarkı böyle işletiyor” diye konuştu.

"BİRBİRLERİNE KARŞI MÜCADELE ETMELERİ İŞÇİLERİ BÖLÜYOR"

Konuyla ilgili 2003-2006 yılları arasında alan araştırması Prof. Dr. Aslıhan Aykaç’la konuştuk. Aykaç’ın İletişim Yayınları’ndan çıkan ve alan araştırması sonuçlarını içeren “Yeni İşler, Yeni İşçiler Turizm Sektöründe Emek” adlı kitabı bulunuyor.

Sektörün aşırı emek yoğun bir sektör olduğuna dikkat çeken Aykaç, “Bu kadar çatışmanın ortaya çıkmasında birinci neden örgütsüzlük. Sendikaların örgütlenme oranı yüzde 1’in altında” dedi. Örgütsüzlüğün çalışma koşullarına yansımasına dikkat çeken Aykaç, şöyle devam etti: “Bu insanlar yıl boyu sürekli çalışmıyorlar. Yani mevsimsellik baskısı var. Yaz ayları gibi turizm sektörünün kapasitesinin yüksek olduğunda istihdam artıyor, kapasite düştüğünde ise azalıyor. Çalıştıkları sürenin geliriyle bir yıl geçinmeye çalışıyorlar.”

Kent turizminin hakim olduğu bölgelerde göçle gelen işçilerin yoğun çalıştığını aktaran Aykaç, etnik iş bölümlerinin ortaya çıktığını, hemşericilik gibi olguların emek içinde bölünmelere yol açtığını ve işçiler arası çatışmaların sosyokültürel boyutunun da olduğunu söyledi.

Sektörde kayıt dışılığın da hakim olduğuna dikkat çeken Aykaç, “Çok kolay işten çıkarılabiliyorlar. Sosyal sigorta ve güvence yok. Dolayısıyla hak arama mücadelesi de ortaya çıkmıyor ya da çıkması zor oluyor. Bir arada hareket edelim, sermayeye karşı duralım durumunda değiller. Dolayısıyla sermayeye karşı mücadele vermek yerine, emek piyasasındaki rekabetten dolayı birbirlerine karşı rekabet ediyorlar. Bu da hareketi bölen bir neden oluyor” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Grup Yorum davasında sadece Barış Yüksel tahliye edildi

SONRAKİ HABER

13 Şubat dünya kadın dostluğu günü, Galentine Günü!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...