13 Şubat 2020 00:20

İşçi mektubu: Ücrette elleri titreyenler zamda cömertler

"Bir ev almanın maliyeti otuz yıl, yani bir evim olsun desen sadece dört duvara sahip olmak için bir ömür harcamamız gerekiyor."

Fotoğraf: Fırat Turgut/Evrensel

Paylaş

Pendik’ten bir işçi
İstanbul

Asgari ücret bildiğim kadarıyla vasıfsız işçi ücretiydi. Ama artık öyle değil. Çünkü hiçbir işten anlamasak da, her işi yapıyor olsak da aldığımız meşhur asgari ücret. Yani en asgari aldığımız ücret. Her yıl ücretlerimiz belirlenirken en asgarisinden tutulurken, patronlar ve hükümet zammı elleri titreyerek verirken, temel tüketim mallarına yapılan zamlara gelince her ne hikmetse cömertlikleri tutuveriyor.

Doğal gazdan, elektriğe, kiralardan giyime, ekmekten simide kadar her şeye en azami düzeyde zam yapılıyor. En azı yüzde 30’lar düzeyinde.

Bir de bu yetmezmiş gibi yetmeyen maaşlarımızdan vergi kesiliyor. Kesilen vergi 726 lira. Gelir vergisiymiş. Kalan parayla ne yersin ne içersin? Bir ev almanın maliyeti otuz yıl, yani bir evim olsun desen sadece dört duvara sahip olmak için bir ömür harcamamız gerekiyor.

Bu nereye kadar böyle devam edecek. Bundan kurtulmanın yolu mücadeleyi büyütmekten geçer. Ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkmak için mücadele etmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Demirel Evrensel'i ziyaret etti

SONRAKİ HABER

İşçi mektubu: "Hak etmişsiniz ki size köpek demiş!"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...