06 Şubat 2020 12:40

Uzmanlar: Pilot, kule, eğitim, liyakat… Kazaya götüren sistemi tartışmak zorundayız

Sabiha Gökçen'de Pegasus'a ait uçağın pistten çıkmasına dair ilk andan itibaren "pilot hatası" denilse de uzmanlar uyarıyor: “Pilot, kule, eğitim, liyakat… Sistemi bütün olarak tartışmak zorundayız."

Fotoğraf: Emrah Yorulmaz/AA

Paylaş

Meltem AKYOL
Çiğdem YAMAN
İstanbul

Sabiha Gökçen Havalimanında, Pegasus'a ait uçak pistten çıkarak 25-30 metre yükseklikten düştü ve üçe bölündü. 3 kişinin yaşamını yitirdiği, 179 kişinin de yaralandığı kazaya ilişkin tartışmalarda ilk andan itibaren ‘pilot hatası’ denilse de uzmanlar uyarıyor: “Pilot, kule, eğitim, liyakat... Sistemi bütün olarak tartışmak zorundayız.”

YARALILARIN TEDAVİSİ SÜRÜYOR

İzmir-İstanbul seferini yapan Pegasus Hava Yollarına ait Boeing 737-86J tipi uçak, dün Sabiha Gökçen Havalimanına inerken pistten çıktı. Kazada 3 kişi yaşamını yitirirken 180 kişi de yaralandı. Ambulansların olay yerine geç geldiği ve yaralıların otobüslerle taşındığı görüntüleri tartışılırken İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ise 2 dakika içinde havaalanı sağlık görevlilerinin olay yerine ulaştığını savundu.

Kazada yaralananlardan 35’inin tedavisi Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde devam ediyor. Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisi süren yaralılardan 4’ünün Çinli, 3’ünün Iraklı olduğu belirtidi. 1'i bebek, 1'i çocuk olmak üzere toplam 35 yaralıdan 2’sinin yoğun bakımda olduğu öğrenildi. Bazı yaralıların gün içinde ameliyata alınacağı, 5 yolcunun da taburcu edilmesinin planlandığı bildirildi.

PİLOTLARDAN KAN ÖRNEĞİ ALINACAK

Kazayı araştırmak üzere Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezince (UEİM) komisyon oluşturuldu. Komisyonla konuyu araştırmak üzere ABD sivil havacılık otoritesi ile Boeing firması yetkililerinden oluşan bir heyet de Türkiye’ye gelecek.

Kazanın ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, soruşturma kapsamında uçağın Kaptan Pilotu Mahmut A. ve Güney Kore uyruklu Yardımcı Pilot Ferdinant P’den, alkol ya da uyuşturucu madde olup olmadığının tespiti için kan örneği alınmasını istedi. Savcılık ayrıca 2 pilotun cep telefonlarına mahkeme kararıyla el konulmasını talep etti.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, kazanın yaşandığı pisti gören güvenlik kamera görüntüleri ile kule ve pilotlar arasındaki konuşma dökümlerinin de soruşturma dosyasına konulmasını istedi.

PEGASUS: ULAŞTIRMA BAKANLIĞI İNCELİYOR

Uçak kazasıyla ilgili basın açıklaması yapan Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet Nane olayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu tarafından incelendiğini belirtti.

“Tüm pilotlarımız risk almamaları, stabil yaklaşım yapmaları, risk görüyorsa pas geçmeleri, gerektiğinde yedek meydana devam etmeleri için teşvik edilirler” diyen Nane, “Uçaklarımızın bakımları ve uçuşa elverişlilikleri yakından takip edilir ve regülasyonlara tam uyumluluk içerisindedir. Bu tür olaylar, sadece bir nedenle değil, birçok faktörün arka arkaya bir araya gelmesiyle oluşur” diyerek sorumluluğu üzerinden attı.

"3. HAVALİMANININ YERİ DE ETKEN"

Havacılık Uzmanı ve Eski Pilot Bahadır Altan, Evrensel'e yaptığı değerlendirmede, kazayı tetikleyen belirgin bir kuvvetli ve hamleli rüzgar olduğunun altını çizdi. “Trafiğin bu rüzgara göre düzenlenmesi gerekirdi” diyen Altan, havalimanının pist yönlerinin buna engel olduğunu söyledi.

Altan kazanın nedenlerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Çünkü kuzeye doğru iniş-kalkış devam ediyor, 3. havalimanında rüzgar güneybatıya doğru esiyor ve bu rüzgar, 2-4 pistine inmeyi gerektiriyor. Ama 3. havalimanının konumu ve trafiğin yönü açısından uçaklar Sabiha Gökçen’de 0-6’ya arka rüzgarla inişe yönlendiriliyor. Kazadaki temel neden bu. Arka rüzgarla pistin ortalarına yakın bir yere iniyor uçak ve duramıyor.”

“Atatürk Havalimanı açık olsaydı bu rüzgarla bu trafikle yönlendirebilir miydi” sorusuna yanıt veren Altan, “Atatürk Havalimanında da 0-6, 2-4 pisti var. Aynı Sabiha Gökçen’le paralel. İstanbul Havalimanında böyle bir çapraz pist yok. Güney-kuzey var. Yeri bu kesişmeye neden olabilecek bir yer. Yani yönlendirilebilirdi uçak” dedi.

2004’te Antep’te Türk Hava Yollarına ait uçağın pistten çıkmasını da hatırlatan Altan, “Antep’teki kazaya benziyor. Kazalardan yeterince ders almayan mantığımız bize ne yazık ki tekrarını yaşatıyor. Tarih tekerrür ediyor” diye konuştu.

"TEK BİR ETKEN YOK, BÜTÜNE BAKMALIYIZ"

Kazaya neden olan tek bir faktör olmadığına dikkat çeken Altan şöyle devam etti:

“Dünyanın ne büyüğünü yapmakla övünüyorlar ama işte bakın bu kazanın kökeninde 3. havalimanının yeri, pistlerin istikameti, gibi sebepler var, arka rüzgarlı uçakların 0-6’ya inişe zorlanması var. Yani tek bir sebep yok. Pilotun hatası yok mu, var. Yani pilot ‘pas geçmeli’ pisti, o kadar net. Ama bu pilotun hata yaptığı ortamı sorgulamazsak bu kazanın nedenini eksik buluruz. İşte tekrarlanmasının sebebi budur.”

"PROJE DİYE TUTTURUYORLAR, OLAN İNSAN HAYATINA OLUYOR"

“Kazaların arka planındaki etkenleri görmemiz lazım, bütünsel bakmak zorundayız” diyen Altan, şöyle devam etti:

“Projeleri alt yapıya bakmadan yapıyoruz, ‘proje proje’ diye tutturmuşuz. Biraz durup bakmamız lazım, yoksa arada olan insan hayatına oluyor. Bir tek laf var, ‘İtibardan tasarruf olmaz’. Asıl insan hayatından tasarruf olmaz, riske atılmayacak şey insan hayatıdır, o yüzden biraz düşünüp hareket etmeliyiz. Sabiha Gökçen’de neden ikinci pist bu kadar zamandır açılmadı? 3. havalimanı neden Atatürk Havalimanı kapatılacak bir yerde yapıldı? Bunları sorgulamazsak 2004’te yaşadığımız kazayı, 2020’de de işte böyle yaşarız. Kazalara sadece görünen nedenler sebep olmuyor, yönetim, siyaset ve ülkenin kültürü açısından bir sürü faktör etki ediyor. Kamuoyu bunları sorgulamalı. Yeterli ders alınmaması sistemi sorgulamayan sivil havacılıktaki genel sorunları, alt yapı eksikliklerini, uzun vadeli planlamayı öncelemeyen bir anlayış zemin hazırlıyor kazalara. Bunlar pilotların hatalarıyla da birleşince de kaçınılmaz oluyor” dedi.

70 BİN AVROYU VEREN PİLOT OLABİLİYOR

Eski Hava Trafik Kontrolörü Zafer Yeşilgül ise yaşanan bu kazada iki büyük hata olduğunu belirtiyor:

“Birincisi kuleden kaynaklanan hata. Uçaklar inişte ve kalkışta rüzgarı tam karşıdan almalıdırlar. Burada uçak 0-6 pisti yani kuzey doğuya inerken rüzgar 270’te güney batısından esiyor, burada pistin değişmemesi hatadır. Kule yüzde 100 hatalıdır. İkincisi, plotajdan kaynaklanan hatalar. Böyle bir hava durumunu pilota verseniz bile, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir pilot limitlerinin dışında bir arka rüzgarla inişte ısrar etmez ve ‘Efendim pas geçiyorum, yedek meydan ya da pisti değiştirin’ demesi gerekir.”

Peki neden bu pilotlar iniş yapmakta ısrar ediyor. Yeşilgül, “Hiçbir otorite ve hiçbir pilotun yüzlerce yolcu taşırken bağlı bulunduğu ya da sahibi olduğu şirketin kâr etmesini ya da uçuş uzatma, pas geçme vs. nedenlerle zarar edileceği duygusuyla hareket etmemelidir” diyor ve ekliyor:

“Ama 2003 yılında Diyarbakır’da düşen uçak da bir ısrar nedeniyle düşmüştü. Çünkü pilot da şöyle düşünüyor sıram gelmiş, hava koşulları kötü bir an önce kendimi havaalanına atayım demiştir. Çünkü pas geç, yeniden yüksel, tekrar yaklaş, iniş yap bunlar kolay değil. Uçaklar havadayken en güvenli oldukları andır. En zayıf oldukları an iniş ve kalkıştır çünkü hız yavaştır. Burada pilotaj hatası vardır ama kulenin pisti değiştirmemesi de hatalıdır. O nedenle böylesi durumlarda pisti değiştirecek yeterlilikte tecrübeli hava kontrolörü kule görevlilerine ihtiyaç var.”

Yaşanan kaza, pilot tecrübesi ve eğitimi konusunu da tartışmaya açtı.

Pilot eğitimi ve kalitesinin düşük olduğunun altını çizen Yeşilgül, “Uçuş okullarına 70 bin avro ödeyen herkes eğitimi bir şekilde tamamlatarak pilot yapılıyor. Dün bir subay arkadaşımla konuştum, harp okulundan 183 mezundan 33’ü pilot olabilmiş. Fakat uçuş okullarında kurs ücretini veren herkes pilot olarak mezun olabiliyor. Ondan sonra da araya birilerini sokuyorlar. Kaptan oğlu, bakan yeğeni vs. kim nereden torpil buluyorsa pilot olarak işe başlayabiliyor.”

"LİYAKATLI ELAMANLAR ÇOK ÖNEMLİ"

Uçağın pistten çıkarak kaza yapmasını değerlendiren Habertürk Yazarı Güntay Şimşek, kazanın hemen ardından başlayan ‘pilotaj hatası’ tartışmalarına ilişkin konuştu.

Şimşek, “Yeni bir şeyler yapılması lazım. Sadece kaza şundan oldu, ‘pilotajdan oldu’ deyip bizim kurtulacağımız bir şey değil bu. Şunu anlamalıyız ki biz hava yolu eğitimi verenlerden, ekip planlaması yapan şirkete, havaalanlarından, kontrol mekanizmalarına kadar her şeyi gözden geçirmemiz lazım. Denetim çok önemli, işi liyakatli yapacak elamanlar çok önemli. Bütün bunları gözden geçirmemiz lazım” dedi.

Sabiha Gökçen’de bir tane pist olduğunun altını çizen Şimşek, “Acilen ikinci pist inşasının bitirilmesi lazım, mevcut pistin yorgun olduğunu bakan da söyledi. Bu pistin genel bakıma alınması lazım, ikinci pistin açılıp hemen bu pistin açığa alınması lazım. Bir pistin onarımı 4-5 ay sürüyor. Bunları hızlandırmamız lazım” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Belediye işçileri DİSK’in kongre beklentilerini anlattı: Sınıfı birleştiren anlayış

SONRAKİ HABER

Türkiye yolsuzlukta en kötülerden: İklim değişirse yargı cerahate neşter vurur

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...