29 Ocak 2020 06:15

Yaşamak fanatik bir düşünce hali

Eylem Buldu, Kenter Tiyatrosunda perdelerini açan "Fanatik" oyununu yazdı.

Görsel, Fanatik adlı oyunun afişi

Paylaş

Eylem BULDU

Michael Önder’in kaleme aldığı ilk oyun olan “Fanatik” Kenter Tiyatrosunda perdelerini açtı. Kimlikleri ve yetiştirilen çocukların hayatta nasıl şekil almaları gerektiğini mizahi bir dille sorgulayan “Fanatik” komedi yanı ile bir nevi “özgürlükçü” görünen ebeveynlerin zihinlerini sahnede masaya yatırıyor ve Yazar Michael Önder, seyirciye şunu sorgulatıyor: “Kendi öğrendiğimiz dünyanın mı tadını çıkarmak gerekir, dayatılan dünyanın mı?​”

Salih Bademci, Neslihan Arslan ve Nurhan Özenen’nin rol aldığı, tek perdelik komedi oyunu adından da anlaşılacağı gibi takım tutma hikayesindeki fanatizm duygusunu ele alıyor. Bu duygu üzerinden de aile bağlarını, geleneksel yapı ile yetiştirilen çocuklar ile modernleşen dünyaya ayak uydurmaya çalışan ve bu ayak uydurma hikayesini gıdadan, sanata, inançtan, spora kadar zorlayıcı bir başkaldırışla hayata geçiren ebeveynleri sorguluyor.

Oyun, ölümün beş yaşındaki bir çocuğa ailesi tarafından nasıl ve ne şekilde anlatılırsa daha doğru olur tartışmasıyla başlıyor. Atlas’ın babası Tanju (Salih Bademci) ve annesi Eda (Neslihan Arslan) çocuklarını kendi doğrularına göre yetiştirmek istemeleri, anlatılması gereken “ölüm” gerçeğinde tıkanıyor. Hele ki ölen kişi, beş yaşındaki Atlas’ın dedesi olunca işler mantık çerçevesinden daha da uzaklaşıyor. Gerçeğin karşısında düğümlenen ebeveynlerin sorununa bir de Atlas’ın dedesiyle bağını kuvvetlendiren Galatasaray takım taraftarı olma özelliği ekleniyor. Bu durum karşısında fanatik Fenerbahçe taraftarı olan Tanju çileden çıkıyor ve adeta babasına meydan okuyarak, oğluna ölümü ütopik bir hikaye içinde anlatıyor ve o hikayenin kahramanı tabii ki Fenerbahçe oluyor.

HAYATI VE KİMLİKLERİ SORGULATIYOR

“Fanatik” oyununda çoğunluğu bir cenaze evinde geçmesi ve oyunun komedi olarak sahneye taşınması paradoksu izleyiciyi oyunun ismini sorgulatmaya davet ediyor.

Oyunda takım tutma üzerine kurulu olan fanatiklik duygusunun, aslında karakterlerin her birine çoktan sirayet ettiği gözleniyor. Şöyle ki; oyundaki iki anneyi ele alalım. Biri Tanju’nun annesi (Nurhan Özenen) diğeri Atlas’ın annesi (Neslihan Arslan) Tanju’nun annesi ve Atlas’ın annesi fanatizmi hayata bakış açılarına taşımış durumda. Kendi inançları doğrultusunda yetiştirdikleri çocukların değişkenlik göstermelerine asla izin vermiyorlar. Tıpkı zamanında Tanju’nun babasının Tanju’nun takımını değiştirmesine izin vermediği gibi.

Öğrendiklerimizden, gezdiklerimizden, gördüklerimizden oluştuğumuzu düşünsek de “Fanatik” oyunu bizlere, “Hayat, ailelerimiz, çevremiz ve geleneklerimiz tarafından bize işaret edilen mi, yoksa başkaldırarak bize sunulanı sorguladığımızda elde ettiğimiz gerçekler mi?​” düşüncesini ele alarak kimliklerimizi gözden geçirmemizi teklif ediyor.

Komedinin doksan beş dakika boyunca hakim olduğu “Fanatik” oyununda yakın zamanda baba olacak Salih Bademci’nin müthiş performansıyla seyirci duygularını taşa taşa yaşayan Tanju karakterini izleme fırsatı buluyor. Anne Eda rolündeki Neslihan Arslan geleneksel yapılara karşı gelen ve kendi istediği yöne doğru yetiştirdiği çocukla bir nevi deneme yanılma sürecindeki ebeveynlerin kendilerini aynada görmesini sağlıyor. Babaanne rolündeki Nurhan Özenen ise sahneye girdiği anda oyundaki her repliğiyle seyirciyi oyuna biraz daha bağlıyor ve “Rolünü oyuncu kendi büyütür.” gerçeğinin altını çiziyor.

"VİCDANIMIN SESİNİ DİNLİYORUM"

Kitlelerin sorunlarının ele alındığı üç kişilik kadrodan oluşan “Fanatik” oyununun Yönetmeni Çağrı Şensoy ve dekor tasarımını üstlenen Cihan Aşar, seyirciye iyi bir fotoğraf sunuyor. Işık tasarımında Emir Uğurçağ ismiyle oyunun belki de görünmeyen ve dördüncü oyuncu olarak da nitelendirebileceğimiz oyuncusuna hayat verildiğini görüyoruz. Bu başarı hem komedi duygusunu destekliyor hem de seyircinin hayal etmesine müsaade ediyor. Kostüm seçimlerinde de Naz Özturna’nın kararında seçimleri oyunla bir bütünlük oluşturmuş.

Ebeveynlerin kendi özelliklerine ve inançlarına göre yetiştirdikleri çocuklar üzerinden hayatı ve kimlikleri sorgulatan “Fanatik” oyununa gidildiğinde herkesin kimliğine yakın bir söz akılların bir köşesine yazılacak gibi. “Vicdanımın sesini dinliyorum. Oda dua sayılır.” repliğinin benim aklımın köşesine yazılması gibi…

ÖNCEKİ HABER

"Ciddiye Alıyorum" sergisi 31 Ocak'a kadar ziyaret edilebilir

SONRAKİ HABER

“The political wing” of "FETÖ"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa