29 Ocak 2020 00:39

İşçi mektubu: Kadroya geçen işçilere farklar ödensin

"2019’da sadece yüzde 4+4 zamma mecbur bırakıldık. Ekonomik krizde geçim derdi zaten zorken bir de kazandığımız hakkımızın da elimizden alınması bizleri iyice zora soktu."

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Bir sağlık işçisi
Ankara

Yaklaşık 4 senedir kamuda işçi olarak çalışıyorum. Taşeron şirket üzerinden başlayan iş hayatım 2018’de çıkarılan taşerona kadro yasasıyla birlikte 4/D’li olarak devam ediyor. Başlangıçta herkeste bir umut ve heyecan yaratan bu yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren mevcut haklarımızdan feragat etmemiz ve taşeron olarak yaşadığımız sıkıntıların aynı şekilde devam etmesi sebebiyle (Düşük ücret, kötü çalışma koşulları gibi) işçilerde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı zaten. Şirkette çalışırken bizler asgari ücretin yüzdelik farkları üzerinden maaş alıyorduk. Temizlikte çalışanlar yüzde 7, halkla ilişkiler yüzde 15 gibi oranlarda ekstra ücret alıyordu. Ancak bu farklar kadroya geçirildikten sonra kaldırıldı ve asgari ücrete tabi olarak çalıştırılmaya başladık.

2019’da sadece yüzde 4+4 zamma mecbur bırakıldık. Ekonomik krizde geçim derdi zaten zorken bir de kazandığımız hakkımızın da elimizden alınması bizleri iyice zora soktu. 2019 başından itibaren bu farklar ödenmemeye başlanmıştı.

Ancak geçtiğimiz aylarda duyduğumuz bir haber bizler için de bir umut olmuştu. 4/D’li bir işçinin bu hak gasbına yönelik açtığı dava kabul edilmiş yüzdelik farkların işçilere yeniden ödenmesi hatta 2019 ocak ayı itibariyle gecikme faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmişti. Dava Sağlık Bakanlığı tarafından istinaf mahkemesine gönderilmiş. Bizim işyerimizde de bu haber yayıldı ve ne yapacağımızı konuşmaya başladık. Dilekçe toplayıp biz de birlikte dava açmayı konuşuyoruz.

SENDİKALAR ADIM ATMIYOR

Üyesi olduğumuz sendikalar buna yönelik bir adım atmıyor. Kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeye çalışıyoruz. Ancak kimi arkadaşımız hâlâ tedirgin. Kadroya geçerken bizlerden herhangi bir kamu işyerine açılmış davamız varsa onları geri çekmemiz istenmiş ve bu koşulla kadroya geçirilmiştik. Şimdi yine aynı tedirginliği yaşıyor insanlar. Ya dava açtığımızda bizi işten atarlarsa korkusu şu kriz döneminde, işsizliğin yoksulluğun gün geçtikçe arttığı koşullarda işçileri büyük oranda tedirgin ediyor. Oysaki bizler hakkımız olanı, elimizden alınan, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Kendi maaşlarına yüksek oranda zam yapanlar, israfı devlet politikası haline getirenler, işçinin alın terini vermemek için elinden geleni ardına koymuyor.

KORKMADAN BİR ARAYA GELELİM

Korkmadan, çekinmeden hakkımız olanı almak için bir araya gelmemiz ve birlikte hareket etmemiz gerek. Biz ses çıkarmadıkça haklarımız elimizden alınmaya devam edecek. Açlığa, yoksulluğa mahkum edileceğiz. 2020’de taşerondan kadroya geçen işçiler için ekim ayında bir toplu iş sözleşmesi yapılacak. Buna hazırlıklı olmalı bunun için korkmadan haklarımızın ardında durmalıyız.

ÖNCEKİ HABER

ÇAYKUR genel müdürü özür dilemeye ve istifaya çağrıldı

SONRAKİ HABER

Akdeniz'de 5.4 büyüklüğünde deprem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa