28 Ocak 2020 11:22

Pervin Buldan: Yardımların halka ulaştırılmasını engellendi

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan “Enkazdan siyaset devşirecek kadar küçüldüklerini dünya âlem görmüştür. Yardımların halka ulaştırılmasını engelledi. Sözün bittiği yerdir” dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında konuştu. HDP'li belediyelerin yardımlarının engellenmesine tepki gösteren Buldan, "İçişleri Bakanının talimatıyla engellenerek geri gönderildi. Halkın, depremden zarar gören insanlara el uzatması devlet eliyle bir kez daha engellendi. Burası sözün bittiği yerdir. Bu iktidarın siyasi fıtratında insanlık değerleri adına hiç bir şey kalmamıştır. İnsanlık adına bir utançtır bu tablo" diye konuştu.

Buldan, konuşmasına Elazığ’da yaşanan depremde hayatını kaybedenleri anarak başladı. Depremden hemen sonra HDP olarak parti genel merkezinde kriz masası oluşturduklarını hatırlatan Buldan, deprem bölgelerine heyet gönderdiklerini ifade etti.

"DERE KUMUNDAN BİNA YAPMIŞLAR"

Türkiye'nin afetlere hazırlıklı olmadığını ve sonuçlarının ağır olduğunu ifade eden Buldan, "Doğal afete dayanıklı olmadığı tespiti olan 6 katlı bir bina 4 kişiye mezar oluyorsa bunun sorumluluğu doğal afete bağlanamaz. Yaşanan acı tablo iktidarın vurdumduymazlığı, doğal afetler konusundaki hazırlıksızlığı ve öngörüsüzlüğünün bir sonucudur. O yıkılan binaların dere kumuyla yapıldığı ve hiç bir zaman da denetlenmediği bir kez daha ortaya çıkmıştır. İktidar düzeni hırsızlık ve yolsuzluk üzerine olursa yandaş müteahhit de dere kumundan bina yapar. Bunların iktidarları da çürük, binaları da çürük” diye konuştu.

"60 KÖYDE HASAR TESPİTİ YAPILMADI"

Heyetin 60 köye ulaşarak incelemelerde bulunduğunu dile getiren Buldan, “Devletin ulaşmadığı, gitmediği köylere ilk etapta HDP ulaşarak halkımızın durumunu yerinde tespit etmiş. Bu 60 köyün hiçbirinde hasar tespiti yapılmadığı ortaya çıkmıştır. O köylere daha yeni ulaşıldığını bir az önce televizyonlardan öğrendik. Hatta 2 ölü, biri ağır 3 yaralının olduğu Çevrimtaş Köyü’ne kimse ulaşmamış. Bu köyde insanlar kendi olanaklarıyla arama kurtarma çalışmaları yapmış, yolları kapalı olduğu için Elazığ’a gelememişler ve cenazelerini Malatya’ya götürmek zorunda kalmışlardır. Depremin merkez üssü olan Sivrice’de yaşanan ağır hasarın nedeni önceki depremde meydana gelen hasarların onarılmamış olmasıdır. Cami dahil olmak üzere hiçbir konutta doğru düzgün önlem alınmamıştır” diye konuştu. 

"HALK DONDURUCU SOĞUKTA SOKAKTA KALDI"

HDP heyetinin tespitlerine göre 60 köye ve Sivrice’ye yardımların ilk 2 gün boyunca ulaşmadığını ve Sivrice’ye gönderilen yardımların AKP İlçe Başkanın eliyle partizanca dağıtıldığını ifade eden Buldan "Özellikle köylere çadır, battaniye gibi temel ihtiyaç maddeleri gönderilmediği tespiti bizim tarafımızdan yapılmıştır. Aynı şekilde Malatya’da da evler hasar gördü ve çadır dışında yardım yapılmadı. Elazığ halkı ağır kış koşulları altında yaşamaktadır. Cemevleri halkın toplanma alanı olmuştur. Çadır ve ısıtıcı ihtiyacı yeterli düzeyde karşılanmamıştır. Halk dondurucu soğukta sokaklarda kalmıştır" dedi.

"İKTİDAR YARDIMLARIN HALKA ULAŞTIRILMASINI ENGELLEDİ"

Ergani Belediyesinin yardımların toplanma merkezi haline getirildiğini ve barınma, yiyecek, çocuk ve kadınlar başta olmak üzere ihtiyaçları karşılamaya yönelik çalışmalar yapıldığını belirten Buldan, yardımların halka ulaştırılmasının iktidar eliyle engellenmesine tepki gösterdi: "Toplumsal dayanışmadan korkan iktidar, yardımların halka ulaştırılmasını engelledi. Yardımları halka ulaştırmak için yola çıkan araçlarımız İçişleri Bakanının talimatıyla engellenerek geri gönderildi. Halkın, depremden zarar gören insanlara el uzatması devlet eliyle bir kez daha engellendi. Burası sözün bittiği yerdir. Bu iktidarın siyasi fıtratında insanlık değerleri adına hiç bir şey kalmamıştır. İnsanlık adına bir utançtır bu tablo.

Enkazdan yaralı kurtarılan bir insanımız acilen hastaneye götürüleceğine AKP Genel Başkanı’nın bulunduğu alana götürülerek adeta şov yapılmıştır. İnsan biraz kendinden utanır. Bir insan hastaneye götürüleceğine AKP genel başkanı Elazığ’a geldi diye onun ayaklarına götürmek tam bir utanç tablosudur. Ayıptır, günahtır bu durumu şiddetle protesto ediyoruz. Enkazdan siyaset devşirecek kadar küçüldüklerini dünya âlem görmüştür. Kendi televizyonlarında çaresizlik içindeki insanlara ne kadar mutlu olduklarını söylettirmeye çalışan bir iktidarı gördük. İnsanlar yıkılacağını bile bile riskli, hasarlı evlerde yaşamaya devam ediyor. Çünkü çaresizler de ondan. Gidecek yerleri yok. Halk yoksul, işsiz, çaresiz bırakıldı."

"TWEET İŞLERİ BAKANI"

Deprem paylaşımları nedeniyle soruşturma başlatılmasını eleştiren Buldan'ın konuşmasının devamı şöyle:

"Tweet İşleri Bakanı, depremle ilgileneceğine sosyal medya kullanıcılarını hedef göstermiş ve tehdit etmiştir. 50 kişiye sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturma açılmış. Peki, zamanında önlem alınmadığı için yıkılan binaların sorumluları hakkında bir soruşturma var mı? Yok. Güçleri ancak twit atana yeter. Depreme yönelik önlem almak yerine kendi koltukları için önlem alan, eleştirel düşünceye tahammül edemeyen bir iktidar gerçeğini Elazığ depreminde herkes bir kez daha görmüştür. İçişleri Bakanı’na sorun, deprem riski taşıyan kaç bina var diye inanın ki bilmez. Ama AKP’yi eleştiren kaç tweet atılmış, kimler atmış hepsini bilirler ve anında tespit ederler. Çünkü gece gündüz vatandaşı takip eden, izleyen, fişleyen bir iktidar zihniyeti bu ülkeye hakim bir duruma gelmiş. Tiyatrodan korkan bir iktidar, yardım kampanyasından, toplumsal dayanışmadan korkan bir iktidar, tweetten korkan bir iktidar, inanın bunların siyasi ömrü Twitter’ın 280 karakteri kadardır. Ne yaparlarsa yapsınlar sosyal medyayı susturamayacaklar.

"DEPREM İÇİN TOPLANAN VERGİLER NEREDE?"

Bu depremde herkesin haklı olarak sorduğu soru şudur: Deprem için toplanan vergiler nerede? AKP hesap veremiyor. Soranı ise susturmaya çalışıyorlar. O paraların nereye gittiği bellidir. Yandaşlara, müteahhitlere, ranta, şatafata, israfa harcandı. Deprem vergileri ayakkabı kutularında günlerce nasıl saklandı bunu da biliyoruz. Deprem paralarıyla hasarlı riskli binaları değil kendi iktidarlarını güçlendirdiler. İzah yapamayışlarının nedeni budur. Kamuoyu mutlaka deprem vergilerinin nereye harcandığını bu iktidardan sormalıdır.  İktidar kuruşu kuruşuna bunun hesabını vermek zorundadır.

Grubumuz deprem konusunda Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. Önergemiz AKP-MHP oylarıyla reddedildi. 2020 yılı Deprem Farkındalık Yılı olsun dedik. Kanun teklifi verdik. Kanun teklifimiz gündeme alınmadı. Elazığ depremi için AKP Genel Başkanı ‘Depremi durdurma şansımız yok’ diyor. Aynı Erdoğan bundan 15 yıl önce bakın ne demiş: ‘Bazı dersleri almamış olacağız ki yine yanlış yapılar neticesinde 1999 depreminde Sakarya'da büyük bedeller ödedik. Bu bedelleri artık ödemek istemiyoruz’ demişti. 15 yıl geçmiş, peki ders almışlar mı? Hayır. İnsanlar bedel ödemeye devam ediyor mu? Evet ediyor. Ders almıyorlar. Aldıkları tek şey siyasi ve ekonomik rant. Halk depremle yaşamaya alışır ancak AKP’nin tek adam rejimiyle yaşamaya alışmadı ve alışmayacak da. Siz de buna alışsanız iyi olur. Evet depremi durduramayız. Ama sizin iktidarınızı mutlaka ama mutlaka durduracağız.

"ANADİL KULLANIMI HAYATİ ÖNEMDEDİR"

Depremin ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise sağlık hizmetlerinde anadil kullanımının ne kadar hayati ve önemli olduğudur. Özellikle sağlık hizmetinde anadilin önemini Elazığ depreminde bir kez daha gördük.  Bu ülkede tek dil yok. Çok kültürlü, çok dilli, çok kimlikli ve çok inançlı bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla başta sağlık olmak üzere kamusal alanın, kamusal hizmetin bu çok dillilik esasına göre düzenlenmesi, anadilde kamu hizmetinin yasal güvenceye kavuşturulması gerekmektedir. Anadilin hayat kurtardığı, Elazığ depreminin öğrettiği bir gerçektir. İktidarın tüm engellemelerine rağmen toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı bundan sonra da sürdürmeye HDP olarak devam edeceğiz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

AKP’nin sertifikalı siyasetinden bir şey çıkar mı?

SONRAKİ HABER

Hayalim 3 kelime: iş, iş,iş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...