24 Ocak 2020 07:20

Cerattepe’de direnen yaşam alanı savunucularına hapis cezası

Cerattepe’de doğayı tahrip eden madencilik faaliyetlerine karşı direnen yaşam alanı savunucularına hapis cezası verildi. Ekoloji Birliği yaptığı açıklamayla “Yeşil Artvinliler yalnız değildir” dedi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Artvin Cerattepe'de 16 Şubat 2016'da, maden şirketi araçlarının bölgeye gitmesini engelleyen yaşam alanı savunucularına açılan davanın karar duruşması görüldü.

Sendika.org sitesinde yer alan habere göre, karar duruşmasında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmekten Nur Neşe Karahan, Dursun Ali Koyuncu, Kamil Güven, Kenan Balcı, Osman Okur ve Bahattin Altuntaş’a 5 ay; Taylan Kaya ve Yavuz Yenigül’e 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi. Diğer yargılananlar ise beraat etti. Nur Neşe Karahan, Kamil Güven, Kenan Balcı, Osman Okur ve Bahattin Altuntaş’ın cezalarına erteleme verilirken; Dursun Ali Koyuncu, Taylan Kaya ve Yavuz Yenigül’ün cezaları ertelenmedi. Koyuncu, Kaya ve Yenigül’ün istinaf mahkemesine temyiz başvurusunda bulunacağı öğrenildi.

5 ay hapis cezası alan Artvin Halkevi Başkanı Dursun Ali Koyuncu, “Söz konusu cezaların Avustralya’da binlerce hektar alanın yangınlarda yok olduğu, Kanal İstanbul ve kentimizde maden şirketinin halkın suyuna el koyduğu döneme denk gelmesi; doğanın korunması noktasında verdiğimiz mücadelede haklılığımızı bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.

“YILMAYACAĞIZ! TOPRAĞIMIZA, SUYUMUZA, GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Ekoloji Birliği de konuyla ilgili açıklama yaptı.

Açıklamada, “Yıllardır toprağına, ormanına, suyuna sahip çıkan Artvinliler, yaşam alanlarını tehdit eden madenlere, HES'lere, taş ocaklarına karşı mücadele ettiler. Yeşil Artvin Derneği önderliğinde kar, kış, yağmur, çamur demediler, direndiler. Direnişleri keyfi olarak engellenmeye, yaşam alanlarına sahip çıkmaları yasaklanmaya çalışıldı. Barikatlarla karşılaştılar ama yılmadılar. En demokratik haklarının yasaklanmaları yetmiyormuş gibi haklarında davalar açıldı. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan başta olmak üzere dernek yönetim kurulu üyeleri ve yaşam alanlarına sahip çıkanlar gözaltına alındılar. Hak etmedikleri halde bir sürü haksızlığa maruz bırakıldılar. Haklarından açılan bir davada verilen cezalar kabul edilemez. Yeşil Artvinliler haklıdır. Biz de haklıdan yanayız. Haklılığımızı sürekli haykıracağız” ifadeleri kullanıldı.

NE OLMUŞTU?

Cerattepe’de 26 yıldır altın madeni karşıtı mücadele veriliyor. Son olarak Mehmet Cengiz’e ait Cengiz Holding tarafından işletilmek istenen altın madenine karşı açılan davada, şirketin aldığı “ÇED olumlu” kararı iptal edilmişti. Şirket eski rapor üzerinde küçük değişiklikler yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yeniden “ÇED olumlu” raporu aldı. Bunun üzerine Yeşil Artvin Derneği öncülüğündeki 751 kişi ile 61 avukat, bu karara karşı Türkiye’nin en büyük çevre ve yaşam hakkı davasını açtı. Dava süreci devam ederken, şirket Cerattepe’ye iş makineleriyle çıkmak istedi. Ancak Artvinliler nöbet tutarak iş makinelerinin girişine engel oldu. 21 Haziran 2015’te nöbete başlayan Artvin halkı 15 Şubat 2016’da polis ve jandarma saldırısıyla karşılaştı. Saldırı üzerine neredeyse tüm Artvin sokağa döküldü. Günler süren direnişin sonunda dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, içerisinde Yeşil Artvin Derneği yöneticilerinin bulunduğu bir heyetle görüşmek zorunda kaldı. Görüşmeden “Mahkeme süreci bitene kadar faaliyetlerin durdurulması” sonucu çıktı. Ancak, bu sırada şirkete Orman Müdürlüğü tarafından yer tahsisi yapıldığı ortaya çıktı. 14 Mart’ta keşfe giden bilirkişi heyetini Artvinliler 1.5 kilometrelik insan zinciriyle karşıladı. Bu sürede yüzlerce Artvinliye madene karşı çıktıkları için soruşturmalar ve davalar açıldı.

Artvin Kafkasör Yaylası Cerattepe’de işletilmek istenen altın madenciliğine karşı “ÇED olumlu raporunun iptali ve madencilik faaliyetlerinin durdurulması” istemiyle açılan dava kapsamında tüm Artvin’in ve yaşam savunucularının beklediği bilirkişi raporu haziran ayında yayımlanmıştı. ÇED raporunu olumlu bulan bilirkişi heyeti madenin çevreye zararının az olacağını savunmuştu. Artvin halkı ise raporun ardından “Artvin’in bilirkişisi Artvin halkıdır” diyerek madencilik faaliyetlerine izin vermeyeceklerini açıklamıştı. (HABER MERKEZİ)