20 Ocak 2020 15:25

Metal işçilerinin Bursa’daki mitinginin gösterdikleri

Sinan Ceviz, Bursa'da düzenlenen metal işçilerinin mitingine ilişkin izlenimlerini yazdı.

Fotoğraf: Uğur Ökdemir/Evrensel

Paylaş

Sinan CEVİZ

Bursa’da metal işçilerinin sendikaları Türk Metal’in çağrısı ile gerçekleştirdiği mitinge katılımları on binleri buldu. Metal işçilerinin mücadelesi her dönem olduğu gibi bu dönemde Türkiye işçi sınıfının yakından izlediği bir mücadeledir.

MESS’in 3 yıllık sözleşme ve düşük ücret dayatmasına metal işçileri bir süredir yaptığı eylemlerle yanıt veriyor. İşe geç başlama, basın açıklamaları gibi eylemlerle tepkisini ifade eden metal işçileri talepleri kabul edilmediği durumda grev örgütlemeye hazırlanıyor.

“Ne olur, sözleşmede orta yol bulunur mu? Sendikalar söylediklerinin arkasında durur mu?​” tartışmaları arasında süreç ilerliyor. Bu süreç içerisinde birkaç kritik adımın atıldığını söyleyebiliriz, bunlardan biri üç sendikanın da ortak hareket etme kararı alması ve ortak açıklama gerçekleştirmesiydi. Yine eylemlerin hızla yaygın ve giderek etkili hale getirilmesi de önemli dönüm noktalarından biri diye okunabilir. Ve elbette sendikaların grev kararı alması ve hemen ardından on binlerce işçinin katıldığı mitingler...

“GEMİLERİ YAKTIK...”

İki mitingden biri Bursa’da gerçekleştirildi. Bu mitingde öne çıkan sloganlardan biri “Gemileri yaktık geri dönüş yok” sloganı oldu. Bu slogan Türkiye işçi hareketinin dönüm noktalarındaki eylem ve grevlerde atılmıştır. Örneğin Zonguldak yürüyüşünde, Tekel işçilerinin eyleminde, Telekom işçilerinin kazanımla sonuçlanan grevinde bu slogan öne çıkmıştır. İşçilerin kaybedecek bir şeyi yoktur ve üretimden gelen gücün kullanılması seçeneğinden başka seçenek de yoktur. Slogan işçilerin bu kararlılığını ifade eder ve Bursa mitinginde de işçiler tarafından öne çıkarılmıştır.

“İŞ EKMEK YOKSA BARIŞ DA YOK”

Yine işçilerin öne çıkardığı ve önemli işçi direnişlerinde kararlılığı vurgulayan “İş ekmek yoksa barış da yok” sloganı olmuştur. Bu sloganda da iki sınıf arasındaki kavga sınıf savaşı olarak ifade edilir. Tabii ki metal işçilerinin “Buz kıran gemisi gibiyiz”, “Şafak söktü vakit daralıyor”, “Uzlaşma yoksa mücadele var” gibi kararlılığı ifade eden sloganlarını da unutmamak gerekir.

Mitingin toplanma alanına gelen işçilerin bu sloganları özümsediğini yol boyunca hissetmek mümkündü ve mola yerlerinde, miting alanına gelindiğinde ilk otobüslerden inişlerde ve yürüyüşte bu sloganlar hiç dilden düşmedi. Bazen işçiler bir mitinge sendikaları tarafından bir görevin icra edilmesi için getirilir ve genelde bu durumlarda coşku düşük olur. Bazen de katılan işçiler iliklerine kadar bu durumu hisseder ve sorumluluk hissederek katılır. İşte o zaman meydan, bayram alanı gibi olur. Bursa mitinginin bu yönünün çok belirgin olduğunu söylemek mümkün.

Çeliğe şekil verenler ellerini bir kez şaltere uzattı mı elde edemeyeceği şey yoktur ve miting alanında olanlar bu gücü hissettiler. Türk Metal miting alanına hemen hemen örgütlü olduğu bütün işyerlerinden katılımı örgütlemişti. Bu durum işçilerde “bak şu fabrika da gelmiş” diye konuşmalarına ve moral bulmalarına neden oldu. “Birlikte güçlüyüz” vurgusu ise her yerden gelenlerin gücünü birleştirdiği bu eylemde ete kemiğe bürünüyordu.

Mitingde dikkati çeken ve tartışmaya değer bazı yanları da ifade etmekte fayda var, herkesin gözü Renault ve TOFAŞ fabrikalarındaydı ve iki fabrika işçilerinin de miting alanında rengini verdiğini söylemek mümkün değil. Bu durumla ilgili değişik değerlendirmeler vardı ve belki önümüzdeki günler de nedenlerini Renault ve TOFAŞ işçileri ifade ederler.

Yine Türk-İş yönetiminin miting öncesinde başkanlar kurulunu Bursa’da toplaması mitingle dayanışmanın güçlü olacağı algısını yaratmıştı ancak miting alanına Türk-İş’e bağlı sendikaların katılımının oldukça düşük hatta temsili düzey denilebilecek azlıkta olduğunu söylemek mümkün.

Elbette metal işçilerinin arada sorduğu sorulardan biri de “neden birlikte yapılmadı” bu sorunun sorulmasının nedeni aynı gün aynı saatlerde BMS’nin de Gebze’de miting gerçekleştirmesiydi.

Bütün deneyimlerin gösterdiği gibi grevler sendikaya üye işçilerin kararlılığı olduğu kadar sınıf dayanışması ile kazanılır. Şaltere uzanan el diğer fabrikalardaki sınıf kardeşleri tarafından tutulduğunda, desteklendiğinde kazanım kaçınılmazdır. Bu bilgi ve deneyim “neden birlikte yapılmadı” sorusunu akla getirdi. Ve elbette dayanışmanın daha ileriden örülmesi gerektiği gerçeğini de gözler önüne serdi miting.

Bundan sonrasında greve doğru ne olur sorusunu sadece metal işçileri değil mitingin gösterdiği gibi sınıf dayanışması da gösterecek. Metal işçisi “biz hazırız” dedi şimdi bu ruhun pratik olarak hep birlikte örgütlenmesine kaldı iş.

ÖNCEKİ HABER

Tuğba Açıkgöz adlı kadının ölümünde cinayet şüphesi

SONRAKİ HABER

Şehirler arası yolcu taşıyan 351 otobüs trafikten men edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa