20 Ocak 2020 07:33
Son Güncellenme Tarihi: 20 Ocak 2020 11:21

Mücadele etkili oldu, Ceren Özdemir'in katiline ağırlaştırılmış müebbet verildi

Ceren Özdemir'in katili Özgür Arduç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ailenin avukatı Murat Poyraz, kamu görevlileri hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Fotoğraf: Hayati Akçay/AA

Paylaş

Ordu'nun Altınordu ilçesinde üniversite öğrencisi Ceren Özdemir'i bıçaklayarak öldüren Özgür Arduç'a "canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Evrensel'e konuşan ailenin avukatı Haluk Murat Poyraz, sanığın ceza almasıyla yargılamanın ilk aşamasını tamamladıklarını belirterek "İkinci aşama olarak, kamu görevlilerinin ihmali, kusuru var mı yok mu, bu açıdan da Cumhuriyet Savcılığına ve bakanlıklara ayrıca suç duyurusunda bulunacağız" dedi. Ceza kararında kadınların mücadelesinin etkili olduğunun altını çizen Ordu Kadın Platformu'ndan Meryem Külcü de "Emniyetinden tutun da cezaevinin müdürüne kadar ilgili kamu görevlilerinin hepsinin soruşturulup yargılanmasını talep ediyoruz. Onların da katil kadar suçlu olduklarını düşünüyoruz” dedi.

Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Ceren'in babası Yılmaz, annesi Güfer ve ablası Gizem Özdemir, yakınları ile Ordu Baro Başkanı ve Özdemir ailesinin avukatı Haluk Murat Poyraz, sanığın avukatı Sabahnur Kaygusuz, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatları, bazı illerin baro temsilcileri ve kadın örgütleri katıldı.

Van Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Arduç, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Sanık Arduç’a Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden verilen “cezai ehliyeti tamdır” raporu okundu. Heyet raporuna ilişkin savunma yapan tutuklu sanık Arduç, akli dengesinin yerinde olmadığını savunarak, "Burada memur olmasa gözünüzün önünde soyunurum, görürsünüz akıl sağlığımın olup olmadığını. Raporda 'aklım yerinde' deniyor. Deli olmam için ne yapmam gerek. Hangi doktor raporu vermiş? Ruh ve Sinir Hastanesine gittim, doktor beni anlamadı, ben de onu anlamadım. Akıl sağlığım yerinde değil, yeniden rapor aldırmak istiyorum. Madem rapor vermiyorsunuz, beni hastanede yatırın" dedi.

Arduç'un yeniden akıl sağlığı raporu hazırlanmasını talebini mahkeme heyeti oy birliği ile reddedip mevcut akıl sağlığına ilişkin raporu kabul etti.

"EN AĞIR CEZAYI ALMASINI TALEP EDİYORUZ"

Ceren Özdemir'in babası Yılmaz Özdemir, "Sanığın bu kadar mahkemeden talepte bulunması normal değil" derken, Anne Güfer ve kızı Gizem Özdemir de "Sanık kaçmaya çalışıyor, akıl sağlığı ile ilgili talebini reddediyorum. Onun en ağır cezayı almasını talep ediyorum" diye konuştu.

"BIÇAK GÖREVİNİ YAPTI" SORUSUNA YANIT VERMEDİ

Duruşmada Özdemir ailesinin avukatları, sanığın daha önceki polis sorgusunda "Bıçak görevini yaptı" ifadesini sordu. Özgür Arduç bu soruya, "Siz beni dinlemiyorsunuz, ben sizi niye dinleyeyim" yanıtını verdi. Sanık ayrıca avukatların, "Sakal tıraşı, hamam ve otel parasını nerden buldun" sorusunu da yanıtsız bıraktı.

İNDİRİM UYGULANMADI

Duruşmada baroların davaya müdahil olma talebi reddedildi. Savcılık mütalaasının okunmasının ardından söz alan Arduç, rapora tepki göstererek, "Raporu kendi kafalarına göre yazıp, çizmişler" dedi. Mahkeme hakimi, ara verdiği duruşmada, sanığa son sözü olup, olmadığını sordu. Sanık Arduç da "Yok" yanıtını verdi.

Mahkeme heyeti, daha sonra kararını açıkladı. Arduç, "canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin cezada indirime gitmediği karar, duruşma salonunda alkışlandı.

Öte yandan Arduç, yakalandığı sırada polis memurlarını bıçakla yaraladığı gerekçesiyle hazırlanan ikinci iddianame kapsamında açılan davada da 10 Şubat'ta hakim karşısına çıkacak.

AV. MURAT POYRAZ: KAMU GÖREVLİLERİ HAKKINDA DA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ

Evrensel’e konuşan ailenin avukatı Haluk Murat Poyraz, katilin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını, indirim uygulanmamasını ve bundan sonra açık cezaevine geçme, şartlı tahliye gibi imkanlardan yararlanamaması kararı alınmasını olumlu bulduklarını söyledi. Kamu görevlilerinin ihmalinin soruşturulması için başvuru yapacaklarını aktaran Poyraz, idam tartışmalarına dair de “Biz bunun insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Katilin, Türk Ceza Kanunu’ndaki en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinin kendileri için önemli olduğunu belirten Poyraz, ikinci önemli olan hususun da kamuoyunda "iyi hal indirimi" olarak bilinen takdiri indirimi sebeplerinin sanık açısından uygulanmasına yer olmadığını karar verilmesi olduğunu söyledi. Poyraz şöyle devam etti:

"Bu indirim sebepleri neye göre belirleniyor: Sanığın geçmişi, işlediği suç nedeniyle pişman olup olmaması, suçtan sonra gösterdiği tavır ve davranışlar gibi birtakım kriterler var. Biz bu konuda indirim uygulanmamasını talep etmiştik. Cumhuriyet Savcılığı da benzer talepte bulunmuştu. Mahkeme bizim talebimiz doğrultusunda indirim uygulamadı. Bu da önemli bir kazanç."

Sanığın cezasının "mükerrirlere özgü infaz rejimi" ile infaz edilmesine karar verildiğini hatırlatan Poyraz, "Biliyorsunuz sanık, suç geçmişi oldukça kabarık olan bir insan. Ceza verildikten sonra infaz rejimi ayrı bir rejim. Belli süre cezası infaz olduktan sonra şartlı tahliye, açık cezaevine geçme gibi birtakım lehe olan hükümler uygulanabiliyordu. Mahkeme, cezasının ‘mükerrirlere özgü infaz rejimi’ ile infaz edilmesine karar verdi. Bu, şartlı tahliyenin mümkün olmadığı anlamına geliyor. Tüm taleplerimiz kabul edilmiş oldu” dedi.

Aile ile yaptıkları görüşmelerde meseleyi üç boyut olarak değerlendirdiklerini belirten Poyraz, “Birincisi, sanığın eylemi açısından ayrı bir dosya yürütülmesini uygun gördük. Sebebi de şu; diğer kamu görevlerinden sorumlular var ise bunun araştırılması, ortaya çıkartılması, yargılamayı oldukça uzatacaktı. Ailenin verdiği karar doğrultusunda ilk aşama bittikten sonra ikinci aşama olarak, kamu görevlilerinin ihmali, kusuru var mı yok mu, bu açıdan da Cumhuriyet Savcılığına ve bakanlıklara ayrıca suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

"İLK AŞAMAYI TAMAMLADIK, ŞİMDİ İKİNCİ AŞAMAYA GEÇECEĞİZ"

Üçüncü aşamanın tazminat boyutu olduğunu ifade eden Poyraz, "Eğer bir kusur ve ihmal varsa buna ilişkin de taleplerimizi idari yargıda tazminat açısından dile getireceğiz. Yani üç aşamalı bir meseleydi, ilk aşamasını tamamladık, şimdi ikinci aşamasına geçeceğiz” dedi.

"İDAMI İNSAN HAKLARINA AYKIRI BULUYORUZ"

Ayrıca kamuoyunda, verilecek hiçbir cezanın yeterli olmayacağı üzerinden idam tartışmaları yürütüldüğünü belirten Poyraz, “Biz idamı insan haklarına aykırı buluyoruz” dedi.

ORDU KADIN PLATFORMU: KATİLİN CEZA ALMASI KAMU GÖREVLİLERİNİN SORUMLULUĞUNU ORTADAN KALDIRMIYOR

Ordu Kadın Platformu adına Evrensel’e konuşan Eğitim Sen Ordu Şubesi Örgütlenme Sekreteri Meryem Külcü, “Taleplerimizin bir kısmı karşılandı. En azından katil, aileyi rahatlatacak bir ceza almış oldu ama diğer insanların, kamu görevlilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor” dedi.

Mahkemenin kararlarının, suçlunun yargılanması açısından Türkiye’deki davaların geneline kıyasla olumlu olduğunu belirten Meryem Külcü, Ordu Kadın Platformu olarak kamu görevlilerin ihmalinin soruşturulmasını da talep ettiklerinin altını çizdi. Külcü, “Zanlının açık cezaevine alınışı, oradan firarı, üç gün Ordu sokaklarında dolaşabilmesi ve bunun kamuoyuna duyurulmaması, yakalanamaması… Emniyetinden tutun da cezaevinin müdürüne kadar ilgili kamu görevlilerinin hepsinin soruşturulup yargılanmasını talep ediyoruz. Onların da katil kadar suçlu olduklarını düşünüyoruz” dedi.

"KARARDA KADINLARIN MÜCADELESİ ETKİLİ OLDU"

Kararın alınmasında Türkiye genelinde yürütülen kadın mücadelesinin ve gelişen tepkinin etkili olduğunu söyleyen Külcü, “Bu kararın alınmasında Türkiye genelinde bu konuda yürütülen kadın mücadelesi öncelikle etkilidir, sonrasında da Ordu’daki davaya desteğe gelen kadınların mücadelesi. Sadece Ordu’dan gelenler olmadı, tüm Karadeniz’den gelen kadınlar oldu, İstanbul’dan gelenler oldu…Tabii bunun etkisi var ama bence en büyük etki yine Türkiye’de yükselen kadın mücadelesi ve kadın cinayetlerine karşı yükselen tepkiden geldi. Sosyal medyaya düşen Şule Çet olsun bu dava olsun, bunlar en azından süreci hızlandırıyor ve cezaları da etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Ceren Özdemir’in katledilmesinin ardından yürütülen mücadelenin, Ordu’daki kadın mücadelesine katkıları olduğunu da aktaran Külcü, “Mücadeleyi daha feminist bir çizgiye taşıdı. Şiddete, tecavüze, tacize tepki boyutundan bunun bir kadın sorunu olduğu boyutuna taşındı. Sonuç odaklı değil de ortaya çıkan bir taciz, tecavüz üzerinden değil de bunun nedenlerinin ne olduğu, bu nedenlerle mücadelenin önemi öne çıktı” dedi.

"YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI"

Mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Külcü, “Keşke ‘Biz kadınlar taleplerimizi gerçekleştirdik, aldık ve bir kenara çekilip oturacağız’ diyebilsek ama öyle bir şey diyemiyoruz tabii ki. Kadın cinayetleri, şiddet, çocuğa yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve aslen bunu yaratan ortamla, zihniyetle, sistemle mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Külcü, sözlerini “Yaşasın kadın dayanışması” diyerek noktaladı.

KADINLAR DURUŞMA ÖNCESİ "İHMALİ OLANLAR DA CEZALANDIRILSIN" DEDİ

Duruşma öncesi Ordu Kadın Platformu, Kadın Savunma Ağı ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adliye önünde bir araya geldi ve  cinayette ihmali olanların da cezalandırılmasını istedi.

Ordu Kadın Platformu adına konuşan Meryem Külcü, cinayetin sorumluluğunun tek başına katil zanlısına yüklenmesinin yeterli olmadığını belirterek, "Gerekli önlemler alınmış olsaydı Ceren bugün yanımızda olacaktı. Bu suçun sorumluluğunu tek başına azılı bir suçluya yüklemek yeterli değildir. Azılı suçluyu açık cezaevine çıkaran, onun açık cezaevinden kaçmasını engellemeye yönelik hiçbir tedbir almayan ve firar olayını kamuoyuna duyurmayan kurum ve görevlilerin de soruşturulmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz. Bu bağlamda tek başına katile lanetler yağdırmanın yeterli olmayacağını, ceza infaz rejiminin ve ilgili kurum görevlilerinin sorumluluklarının mutlaka tartışılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Aşkın Koç da "Kadınlar her gün evlerine giderken, hayatlarına dair kararlar almak için, boşanmak için, çalışmak için, yaşamak için mücadele ederken erkekler tarafından öldürülüyorlar. Kadınlar öldürülmeye devam edilirken, koruma kanunlarının uygulanması için mücadele veriyoruz. Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Mücadelenin peşindeyiz. Ceren Özdemir için tüm kadınlar için adalet sağlanana kadar adliye önlerinde davaların takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Ceren Özdemir, 3 Aralık'ta Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi’ndeki evinin bulunduğu binaya girerken Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.

Ordu Cumhuriyet Başsavcılığınca Arduç hakkında "canavarca hisle kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle, polis memurlarını bıçakla yaralaması nedeniyle de "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs" suçundan iki kez cezalandırılması istemiyle Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde iki kamu davası açılmıştı.

"CEZAİ EHLİYETİ TAM" RAPORU VERİLMİŞTİ

Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 23 Aralık'taki ilk duruşmasında SEGBİS aracılığıyla hakim karşısına çıkan Özgür Arduç'un, ifadesi sırasında akıl hastası olduğunu beyan etmesi üzerine rapor alınmasına karar verilmişti.

Arduç, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için tutuklu bulunduğu Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinden 24 Aralık'ta Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilmişti.

Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin 3 doktorun oy birliğiyle hazırladığı raporda, şu bilgilere yer verilmişti:

"Adı geçenin psikiyatrik muayenesinde bilinci açık, koopere, oryante, affekti ötimik, düşünce içeriği normal, hezeyan, halüsinasyon tespit edilmedi, gerçeği değerlendirme, yargılama ve soyutlama normal, şahsın 3 Aralık 2019 tarihinde işlediği iddia olunan 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçuna karşı TCK'nin 32/1 ve 32/2 maddelerinden istifade edemeyeceği, cezai ehliyetinin tam olduğunu bildirir sağlık kurulu raporu oy birliği ile verildi." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Merkez Bankasından ihtiyat akçesini dağıtılma kararı

SONRAKİ HABER

Dünyanın en zengin yüzde 1'i, geri kalan herkesin iki katından fazla servete sahip

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa