14 Ocak 2020 10:15

Ege'deki mülteci ölümlerine dikkat çekildi: Koşulsuz mülteci statüsü verilmeli

Ege Denizi'nde son günlerde yurt dışına geçmek isterken yaşamını yitiren mültecilerin sayısının artmasına ilişkin İzmir'de insan hakları ve mülteci dernekleri basın açıklaması yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Antikapitalistler İzmir, Hak İnisiyatifi, Halkların Köprüsü Derneği, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, İzmir Müzisyenler Derneği, İzmir’de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği, Konak Kent Konseyi, Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi, Medya ve Mülteci Hakları Derneği, Mültecilerle Dayanışma Derneği; Ege Denizi'nde son yurtdışına geçmek isterken yaşamını yitiren mülteci sayısının artmasına ilişkin İHD İzmir Şubesinde basın açıklaması yaptı. Kurumlar adına ortak açıklamayı İHD Ege Bölge Temsilcisi Mehmet Akel okudu.

Dünya genelinde her 113 kişiden birinin yurdunu terk ederek güvenli bir bölgeye geçiş yapabilmek için yollara düşmüş durumda olduğunu ifade eden Akel, "Akdeniz’de ölümlerin durdurulması için harekete geçmeyen hükümetler, zor durumda olan mültecileri, insan kaçakçılarına mahkum edecek ve deniz ortasında yakalayıp kaçtıkları ülkelere teslim edecek ölümcül kararlar aldılar. Ölümleri değil mültecileri engellemek için bir savaş başlatıldı" dedi. 2019’da Ege Denizi’nden 60 binin üzerinde mültecinin geçiş yaptığını ve bir o kadar mültecinin de geçiş yaparken engellendiğini belirten Akel, Uluslararası Göç Örgütü’nün rakamlarına göre, Ege Denizi’nde geçtiğimiz yıl 71 insanın yaşamını yitirdiğini söyledi.

"ENDİŞEMİZ ÖLÜMLERİN DEVAM ETMESİ"

İki gün önce Çeşme açıklarında batan mülteci teknesinde 8’i çocuk 11 mültecinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Akel, "2020’nin ilk 10 gününde Muğla ve İzmir açıklarında batan 3 ayrı mülteci teknesinde 24 mülteci yaşamını yitirirken 6 mülteci ise denizde kayıp. 11 Ocak’ta da Yunanistan ile İtalya arasında batan mülteci teknesinde 12 mülteci hayatını kaybetti. Endişemiz ölümlerin devam etmesidir" dedi. 

"DÜZENSİZ GÖÇÜ ÖNLEMEK İÇİN YAPILAN ANLAŞMALAR İPTAL EDİLMELİ"

"Unutulmamalıdır ki Türkiye karasularından çıkıldığı takdirde AB sınırları başlamaktadır. Bunca ölüm, insanlık dışı yaşam koşullarının hepsi bizzat Avrupa Birliği sınırları içinde yaşanmaktadır. Akdeniz’de daha çok mülteci ölümü yaşanmadan, Avrupa Birliği mültecilere sınırlarını açmalıdır" diyen Akel, "Güvenlik perspektifi üzerine kurulup, insan haklarına aykırı uygulamalara yol açan sınır politikalarından vazgeçilmeli ve  düzensiz göçü önlemek adına yapılan anlaşmalar iptal edilmelidir. Avrupa Birliği’nin anlaşmalarla sözde bitirmek istediği göçmen kaçakçılığı ve ölümleri ancak Avrupa ülkelerine yasal ve güvenli geçiş hakkının tanınması ile sağlayabilir" diye konuştu.

"KOŞULSUZ MÜLTECİLİK STATÜSÜ VERİLMELİDİR"

Türkiye de bir an önce hukuka aykırı geri gönderme işlemlerinin sonlandırması gerektiğini ifade eden Akel, "Hukuki belirsizlik ortamına son verilmeli ve Türkiye’de kalmak isteyen mültecilere de koşulsuz mültecilik statüsü verilmelidir. Avrupalı devletlerin sınır politikaları karşısında biz evrensel insan hakları savunucularına da görev düşüyor. Devletlerin kirli pazarlıklarının konusu olmak zorunda bırakılan, dünyanın dört bir yanında ırkçıların yoğun saldırılarına maruz kalan, savaşlarda katliamlara tanık olan mültecilere dayanışma göstermeliyiz. Onların taleplerinin duyulmasına destek olmalıyız" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam