12 Ocak 2020 23:06

Masal anlatıcısı L.Melike Şahin: Büyükleri masalların büyülü dünyasına çağırıyoruz

Leyla Melike Şahin “Ben de büyüklere masal anlatacağım” dediğinde bazı arkadaşlarının "Kafayı mı kırdın sen" demesine rağmen vazgeçmemiş.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul  

Başka bir diyar ve zamanın anlatısı. Devlerin, cadıların, canavarların, kahramanların yani olağanüstü yetileri olanların başrolde yer aldığı büyülü dünyalar. Çocukların hayal dünyasının en yakın dostu. İyilikle kötülüğün her çarpışmasında en sonunda iyilerin kazandığı adeta mutlu sonlu bir rüya. Evet sözlü halk edebiyatımızın bir türü olan masallardan bahsediyorum. Şimdi "bana masal anlatma" dediğinizi duyar gibiyim.  

Ben değil ama siz büyüklere, eskiye ve çocuklara özgü sandığımız masalları sadece kelimelerin gücüyle anlatmak, o büyülü dünyaların kapılarını size açmak isteyenler var. Televizyon ve internetin olmadığı zamanlarda aşıkların, dengbejlerin, meddahların diyar diyar, köy köy gezerek anlattığı masallar şimdi kentlere inmiş durumda. Her şeyin çok hızlı akıp tüketildiği bu tuhaf zamanlarda, gerçek hayatta yaşadıklarımız masallarda, mesellerde, mitlerde anlatılan o olağanüstü zamanlara adeta rahmet okuturken hem de.

BİR NEFES ARALIĞI MASAL

İşte tam da böylesi bir dönemde çevirmen ve masal anlatıcısı Nuray Önoğlu’yla masalların o büyülü dünyasına kapılmış Leyla Melike Şahin. “Ben de büyüklere masal anlatacağım” dediğinde bazı arkadaşlarının "Kafayı mı kırdın sen" demesine rağmen vazgeçmemiş. Türk ve dünya masalları okumalarının ardından Türkiye’de bu alanda duayen sayılan Judith Malika Liberman’dan masal anlatımı eğitimleri de almış. Ve bir süredir İstanbul’da büyüklere masalların kapılarını aralayanlardan biri de o. Onun davetiyle gittiğim Beylikdüzü’deki kitap cafede Leyla Melike Şahin’den ‘Büyüklere Masallar’ duyurusuyla karşılanıyorum. Masal saatinin yaklaşmasıyla yavaş yavaş insanlar da yerini alıyor. Önce bir tekerleme ardından da ‘bir varmış bir yokmuş’la başlayan masal biz dinleyenleri de içine çekiyor. Yaklaşık bir saat süren masal nasıl bitti anlamadan alkışlar duyuluyor.

Masalın ardından bir araya geldiğimiz Leyla Melike Şahin, masallarla birlikte yoğun iş ve kent stresinin azaldığını bir nebze de olsa nefes alabildiğini ve rahatladığını ifade ediyor. Sadece kendisinin değil onu dinlemeye gelen büyüklerin de ‘aslında en fazla masalların o rahatlatıcı dünyasına bizim ihtiyacımız varmış’ dediğini ifade eden Şahin, zaten etrafımızda yeterince kötülük ve zorluklar varken insanların anlattığım masallarla yarım saat bir saat de olsa nefes alabilmeleri ve gülen yüzlerle evlerine dönmelerinin önemli olduğunu belirtiyor.

MASALLARIN DÜNYASI

İlk masal anlatmaya başladığında "Ne masalı?" diye soranlar, hatta masal kitabı okuyacağını düşünenler olduğunu anlatan Şahin, şimdi ikinci, üçüncü kez dinlemeye gelenlerin olduğunu hatta "Bu sayede televizyondan, elimizden düşürmediğimiz telefondan biraz da olsa uzaklaştık" diyenler olduğunu aktarıyor. Dinletilerdeki samimi ortamla yeni arkadaşlıklar da kurulduğunu ifade eden Şahin, ‘Bu biraz da rahat, yoğun olmayan insanların mı işi?​’ soruma haftanın 6 günü çalışan bir sigorta acentesi olduğunu söyleyerek karşı çıkıyor. Sadece okuduğu masalı motamot anlatmadığını, bir masala en az iki ay çalıştığını, her gün en az iki saat masal okuması yaptığını anlatan Şahin’e "Ama bu neredeyse iş gibi olmuş" dediğimde ise “Ama bu güzel, zevkli ve beni rahatlatan bir iş” yanıtını vererek ulaşabildiği her insanı masalların gizemli dünyasına katmaya çalışacağını söylüyor.  

BÜYÜKLERİN DE MASALLARA İHTİYACI VAR

Şahin'i dinlemeye gelenlerden Nurcan Aydemir emekli yazılımcı. Aydemir, arkadaşına “Büyüklere masallar var. Dinlemeye gidiyorum” dediğinde "Nasıl yani" tepkisiyle karşılaşmış. İlk dinlediği masaldan çok etkilendiğini ancak bu masalı adeta yaşadığını anlatan Aydemir “Evet küçüklerin masallara ihtiyacı var ama biz büyüklerin de yaşanmışlıkları dinginleştirmeye ve rahatlamaya ihtiyacımız var. Masal dinlemek bunu sağlıyor. Ve ben şimdi daha rahatlamış olarak çıkacağım bu kapıdan” ifadelerini kullanıyor. 

İYİLEŞTİRİCİ BİR YANI VAR

Özgül Köse ise özel bir hastanede doktor. O da masal anlatıcısı ve arkadaşını dinlemeye gelmiş. Köse de Şahin gibi haftanın 6 günü çalışıyor. Onun da macerası bir dinletinin ardından başlamış. Masalların rahatlatıcı yanına işaret eden Köse “Çünkü hayat hep koşturmaca. Ama durmaya biraz yavaşlamaya ihtiyacımız var. Masal bir mola verdiriyor ve iyileştirici özelliği var. Masalla birlikte sorunlara karşı daha çözüm yollu bakmaya, düşünmeye başlıyorsun” diyor. Masal terapi eğitimi de aldığını anlatan Köse, masalı bitirdikten sonra masal hakkında konuştuklarını ve bu sırada çok sayıda soru geldiğini anlatarak “Demek ki insanların buna yani bağ kurmaya, empati yapmaya ihtiyacı var” şeklinde konuşuyor.

Benden size tavsiye. Bu kargaşa ve gürültüde fırsat yaratın ve siz de büyüklere masalları dinleyin. Dinlediğiniz her masalın yaşamınıza güzellik ve mutluluk katması dileğiyle...

ÖNCEKİ HABER

Rashit çetesi artık yok!

SONRAKİ HABER

İngiltere, Almanya ve Fransa'dan ortak İran açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...