12 Ocak 2020 12:50

Çukurova Kitap Fuarı’nda 50 kuşak öykücülüğü konuşuldu

Çukurova Kitap Fuarı kapsamında 50 Kuşağı öykücülüğü ve kuşağın öykücülerinden Adnan Özyalçıner’in öyküleri ele alındı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kor Kitap, Çukurova Kitap Fuarı kapsamında 50 Kuşağı öykücülüğü ve bu kuşağın öykücülerinden Adnan Özyalçıner’in öykücülüğünü konuştu. Moderatörlüğünü Yazar Nazmi Bayrı’nın yaptığı söyleşide Öykücü Mustafa Emre ve KHK ile görevinden ihraç edilen eğitimci Aydın Tan konuşmacı olarak yer aldı. Söyleşide “Kaçış edebiyatı” olarak nitelendirilen 50 kuşağı öykücülerinin öykünün yerleşik kalıplarını kırarak yeni bir öykücülük ortaya koyduğuna ve 60’lardan itibaren Adnan Özyalçıner’in eleştirdikleri gerçekçiliği derinleştiren politik bir öykücülüğe geçtiğine dikkat çekildi. Aydın Tan, Özyalçıner’in “Grev bildirisi” öyküsünün politik bir metnin öyküye dönüştürülebileceğinin örneği olduğunu söyledi. 

“1950 ÖYKÜCÜLÜĞÜ 70 YIL SONRA HALA GÜNEMDE”

Mustafa Emre, 50 kuşağının bugün konuşuluyor oluşunun 50 kuşağı öykücülüğünün o tarihte yarattığı etkilerin 70 yıldır sürdüğünü gösterdiğini ifade etti. 1950’li yılların önemli yazarlarından Sabahattin Ali ve Orhan Kemal’in de hala gündemde olduğunu ifade eden Emre, “Büyük reklam kampanyaları ile gündeme getirilen Orhan Pamuk ve Elif Şafak bir süre çok satıyor, sonra unutuluyor. Ama bu yazarlar 70 yıl sonra da çok okunuyor. Çünkü bastığı topraklardan bakarak yazıyorlar” diye konuştu. 

“ÖYKÜNÜN YERLEŞİK KALIPLARINI KIRDI”

Aydın Tan, 1950 öykücülüğü denince o tarihlerde yayınlanan kitapların anlaşılmaması gerektiğini belirterek 50 kuşağı öykücülüğünün Demokrat Parti’nin baskısının arttığı bir siyasal ortamda, Türkiye batı kapitalizmi ile bütünleşirken dışarıdan mal ve makine alınması gibi gelişmelerle birlikte köyden kente geçişin yaşandığı bir toplumsal gelişme koşullarında oluştuğunu anlattı. Edebiyat ortamı açısından 1950’li yılların Memduh Şevket Esendal’da zirveye oturmuş, Saik Faik bunu geliştirilmiş Çehov tarzı öykücülük ve Ömer Seyfettin’den gelen Sabahattin Ali ile doruğuna ulaşmış ve 1950’li yıllarda Yaşar Kemal ve Orhan Kemal tarafından temsil edilen olay öykücülüğü olarak iki çizginin var olduğunu anlatan Tan, “Bu şartlarda 20’li yaşlarda bir grup genç, Adnan Özyalçıner, Orhan Duru, Feyzan Kayacan, Demirtaş Ceyhun, Ferit Edgü kendilerinden önceki öykücüleri resim gerçekçiliği ile eleştirmişler, bu dönemde kapalı olmakla, soyut olmakla, kaçış edebiyatına girmekle suçlanmışlardır” dedi.

50’li yıllarda tüm sanat türlerinin batı ile ilişki içerisinde ilerlediğini ifade eden Tan, “Öykücülükte öncüleri Sait Faik’in ‘Alemdağ’da var bir yılan’ artık Sait Faik öykücülüğünün değiştiği bir kitaptır. Bu kitaptan etkilendiklerini söylerler. Sait Faik dışında 2 öncü öykücü daha var. Vüs'at O. Bener ve Nezihe Meriç. Bunlar öykünün yerleşik kalıplarını kırarak bilinç akışı, uzun cümleler, konulardaki değişimlerin zorlanması ile yeni bir öykünün yolunu açmışlardır. Bu dönemin öykücüleri varoluşçuluktan etkilendiklerini söylerler ama varoluşçuluğun temel kaynaklarının çevrilmediğine bakarsak Sartre’rın romanları ile varoluşçuluğa ulaşmışlardır. Buradaki dünyaya atılmak, acı çekmek, bunaltı kavramları 1950 öykücülüğü açısından da önemlidir. Yaptıkları en büyük devrim öykünün yapısını kırmışlardır. Tema olarak, dil anlatım olarak yeni teknikler getirmişlerdir” diye konuştu.  

“60’LAR VE DÖNÜŞÜM”

Adnan Özyalçıner’in bugünkü öykülerini okuyanların “Bu anlatılanlarla Adnan Özyalçıner’in ne ilgisi var?​” diye düşünebileceğini ifade eden Tan,  “Adnan Özyalçıner öykü tekniğini burada geliştirmiştir. İkinci yeni 50’de kaçış edebiyatı iken 60’dan itibaren politik bir şiir olduğu gibi Adnan Özyalçıner’in de gerçekçi bir edebiyata yönelmesi 1960 civarıdır. ‘Fotoğraf gerçekçiliği’ dediği gerçekçiliği derinleştiren, teknik imkanları sonuna kadar edinen, yeni özde de ustaca kullanan bir duruma gelmiştir” dedi. Adnan Özyalçıner’in Paşabahçe işçilerinin bildirisini öyküye çevirdiği “Grev bildirisi” öyküsünü örnek olarak gösteren Tan,  “Buradan bize politik bir metnin bile öyküye nasıl dönüşeceğinin örneğini sunmuştur” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İzmir Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Koçer silahlı saldırıya uğradı

SONRAKİ HABER

TÜPRAŞ'ta iş cinayetinde ölen Murat Erem, arkadaşları ve ailesi tarafından uğurlandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...