Çolak: Yerli ilaç için çıkılan yolun sonu tekelleşmeye vardı

Türkiye Eczacılar Birliği (TEB), 2019 yılı değerlendirmesi yaptı. TEB Başkanı Erdoğan Çolak, sağlık alanaında Türkiye’nin OECD ülekelerinin çok gerisinde kaldığını ifade etti. Çolak, yerli ilaç politikalarının hayata geçirilmeye çalışılırken bu alandaki tekelleşmeye dikkat çekti.

Türk Eczacıları Birliği (TEB), 2019 yılı sağlık, ilaç ve aczacılık alanında değerlendirmede bulunduğu kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. TEB Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan Türkiye Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, ilaçta yerelleşmeye gidilmesinin önemine dikkat çekerek, 2014 yılında Sağlık Bakanlığı’nın ihaleye açtığı kan ürünlerinin verilen firmanın tekelinde kaldığını söyledi. Çolak,“Yerelleşme ile çıkılan yolun sonu tekelleşmeye varmış. Bu noktada pek çok endişemiz var ve eczanelerin devreden çıkarılması ihtimalini perçinliyor”dedi. Çolak, ayrıca sağlıkta uygulanan politikalar nedeniyle Türkiye’nin OECD ülkelerinin çok gerisinde olduğunu söyledi.

TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ ARASINDA HEP ‘EN AZ’I TEMSİL EDİYOR

TEB Başkanı Erdoğan Çolak, 2019 yılında ellinin üzerinde katılımcının olduğu Uluslararası Eczacılık Federasyonu Avrupa Bölgesel Konferansı’na ev sahipliği yaptıklarını ve Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri Ankara Taahhüdü’nü imzalayarak ‘herkes için sağlık’ hedefine bir adım daha yaklaştıklarını ifade etti.Sağlığa ayrılan bütçenin yeterli olmadığına dikkat çeken Çolak, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında bu sene de kişi başına düşen ilaç harcamalarında sonuncu olduğunu söyledi. 2019 verilerini paylaşan Çolak şunları söyledi; “OECD ülkelerinde kişi başı ilaç tüketimi 554 dolar, Türkiye’de ise 75 dolar. Yine OECD ülkeleri arasında milli gelire oranla en az sağlık harcaması 4,2’lik oranla Türkiye’de yapıldı. Cepten yapılan sağlık harcamaları yüzde 19,4 arttı” dedi. Çolak, bunun yanında yetersiz olmasına rağmen yerelleşmenin ve bir seneye göre ilaç pazarında değer bazında büyümenin yaşandığını söyledi.

‘SON 6 YILDA AŞI REDDİ 129 KAT ARTTI’

Bebek ölüm hızında OECD ülkelerinin binde 3,8 iken Türkiye ortalamasının 9,2’de seyrettiğini belirten Çolak, “Temiz su, sağlık, beslenme gibi gereksinimlerden uzak mevsimlik tarım işçilerinde anne ölüm riski 10, bebek ölüm riski ise 5 kat fazla”dedi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2017 yılında kızamık vakasının 69 iken 2019 yılının ilk altı ayında ise bu sayının 2 bin 666’ya ulaştığına değinen Çolak, aradaki bu uçurumun aşı reddinden kaynaklandığını ve son 6 yılda aşı reddinin 129 kat arttığını söyledi.

Koruyucu, önleyici sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve sağlık harcamalarının kamusal nitelikte olması gerektiğini vurgulayan Çolak, “Sağlık alanında finansal kaynaklı tasarruflar yapılmamalıdır. Herkese ulaşabilen, kaliteli, eşit sağlık hizmeti sağlanmalı”dedi.

HOCASI OLMAYAN ECZACILIK FAKÜLTELERİ HALK SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

Son zamanlarda akademisyeni, öğretim elemanı olmayan, altyapısıi fizik ve sosyal imkanları yetersiz eczacılık fakültelerinin açıldığını söyleyen Çolak, “ 2003 yılında 8 olan eczacılık fakültesi bugün 51’i bulmuştur. Eczacılık mesleğinin akademik eğitiminin niteliksizleştirilmesi halk sağlığına yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir” diyerek fakülte açma konusundaki istikrarın istihdam alanında yapılması gerektiğini söyledi.

BAKANLIĞIN VERDİĞİ İHALENİN HİÇBİR KOŞULU YERİNE GETİRİLMEMİŞ

Yerli ilaç üretimininin sağlık otorotesi tarafından desteklenmesi gerektiğini söyleyen Çolak, geri ödeme kapsamı dışına çıkarılan ilaçların fiyatlarında artış olduğunu hatırlattı ve  “Bu durum halkın ilaca erişimini zorlaştırıyor. Ayrıca bu ilaçlar, genellikle yerli ilaçlar oluyor. Bu da yerelleşme politikalarına ket vuruyor.”diye seslendi. 2014 yılında ilaçta yerelleşme hedefiyle dört farklı üründeki kan ürünlerinin Sağlık Bakanlığı’nın açtığı ihale ile bir firmaya verildiğini dile getiren Çolak, “Bu sürede ihalenin hiçbir koşulu yerine getirilmemiş. Yerelleşme ile çıkılan yolun sonu tekelleşmeye varmış. Bu noktada pek çok endişemiz var ve eczanelerin devreden çıkarılması ihtimalini perçinliyor” diye konuştu.

Eczacıların ekonomik sorunlarla da karşı karşıya kaldığını ve bu sorunların uzağında sağlık hizmeti vermek istediklerini söyleyen Çolak, ilaçlarındahi internetten satıldığına dikkat çekti.

TEB’in 1 Misan 2020 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilaç alım protokolü imzalayacaklarını ifade ederek, “Sahadaki meslektaşlarımızın daha iyi ilaç ve eczacılık hizmeti verebilmesi adına imzalanacak Protokol ile ekonomik düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir”dedi.

İLAÇ POLİTİKALARINDAN KAYNAKLI 120’YE YAKIN İLAÇ PİYASA DA YOK

Toplantı sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çolak, kur ayarlamasından kaynaklı piyasada 120’ye yakın ilacın bulunmadığına ve bunun son bir ayda artacağına da değinerek, “Her gruptan ilacın bir ya da birkaç tanesi bulunmuyor. Her yıl yaşanan bu sorunla birlikte ilaç politikaları gözden geçirilmeli”diye belirtti. Genel Sağlık Sigortası’ndan (GSS) yararlananmayan ve bir yıl af getirilenler için “ Halkın sağlık pirimleri ile imtihan edilmesi çok yanlış “diyen Çolak, “ Olanakları olmayan insanlar için sağlık hizmetinden yararlanılacak bir duyarlılığın oluşturulması lazım”dedi. Çolak, bilim dışı açıklamalara itibar edilmeyerek aşı reddi propagandaların ciddiye alınmaması gerektiğini ve en büyük beklenetilerinin sağlıklı bir toplum olduğunu söyledi. (Ankara/EVRENSEL)