09 Ocak 2020 00:13

Irak: Çalışma izni var ama mesleki belge tanınmıyor

DİSK Uluslararası İlişkiler Müdürü Kıvanç Eliaçık, Lübnan, Türkiye, Ürdün ve Irak'a göç etmek zorunda kalan Suriyeli mültecilerin yaşamlarını yazdı: Son gün: Irak

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Kıvanç ELİAÇIK
DİSK Uluslararası İlişkiler Müdürü

Suriyeli mültecilerin durumu üzerine çok sayıda kitap, rapor ve belgesel yayımlanıyor. Bu çalışmalar Türkiye, Avrupa ülkeleri ve Lübnan’daki duruma odaklanıyor. En çok Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye ve nüfusuna oranla en fazla mülteci ağırlayan ülke olan Lübnan bu ilgiliyi fazlasıyla hak ediyor. Ancak Ürdün’ün ardından en çok Suriyeli’nin yaşadığı dördüncü ülke olan Irak unutulmuş durumda.

Toplam mülteci sayısı diğer komşu ülkelere göre az olsa da 30 yıldır savaşlar, işgaller ve ekonomik krizlerle boğuşan Irak’ın mülteci krizi karşısında verdiği sınav dikkat çekici. Üstelik Irak, mültecilerin yanı sıra ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin sorunlarıyla da baş etmeye çalışıyor.

İkinci Körfez Savaşı’yla birlikte 2003’te başlayan göçlerle Suriye, Iraklılara ev sahipliği yapıyordu. Hatta Şam’daki ‘Seyit Zeynep’ semti Irak Mahallesi olarak biliniyordu. Şimdi işler tersine döndü. Çoğu Kürt yaklaşık 250 bin Suriyeli mülteci Irak’a iltica etti. Ayrıca Irak’ta son 3 yılda 3.1 milyon kişi IŞİD saldırıları ve diğer karışıklıklar nedeniyle ülke içinde göç etmek zorunda kaldı. Göçmenlerin 1.3 milyonu tıpkı Suriyeliler gibi Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) çatısı altında yaşıyor.

Irak, aslında Suriye’den göç edenlerin ilk tercihi değil. En çok tercih edilen güzergâh Türkiye üzerinden Avrupa. Türkiye sınırını geçemeyenler Irak’a yöneliyor. Suriyeli Kürtler, Irak’taki akrabalarının yanına gitmeyi tercih ediyorlar. Suriye’den Irak’a geçenlerin çoğu ülkenin kuzey doğusunda bulunan Haseke iline bağlı Kamışlı ve Derik ilçelerinden. Ayrıca savaştan önceki idari sisteme göre Halep iline bağlı olan Kobane ve Afrin ilçelerinden gelenler de dikkat çekiyor.

KBY verilerine göre Irak içinde yerinden edilenlerin yüzde 40’ı Sünni Araplardan, yüzde 30’u Ezidi Kürtlerden ve yüzde 13 Müslüman Kürtlerden oluşuyor. Hristiyanlar, Şiiler, Şabaklar ve Türkmenler de dikkat çekiyor. Suriye’den gelenlerin yanı sıra KBY, Türkiye’den gelen 20 bin 575, İran’dan gelen 13 bin 162 ve Filistin’den gelen 756 mülteciye de ev sahipliği yapıyor.

Suriye’den gelen mülteciler Birleşmiş Milletler tarafından şehirlere ve kamplara yerleştiriliyor. En büyük kamplar Dohuk, Erbil ve Süleymaniye yakınlarında yer alıyor. Kamplar giderek şehirleşiyor. Çadırların ve prefabrik yapıların yerini betonarme binalar alıyor.

IRAKLILAR 685, MÜLTECİLER 405 DOLAR KAZANIYOR

İşsizlik ve yoksulluğun toplumu derinden etkilediği Irak’ta mülteciler ve göçmenler katmerli yoksulluk yaşıyor. En zor iş bulanlar, en kötü işlerde çalışanlar, en düşük ücretleri alanlar onlar. Irak genelinde yurttaşlar için ortalama aylık gelir 685 dolar ama mülteciler için bu rakam 405 dolara kadar düşüyor.

Irak Anayasası sınır ihlalleri, vatandaşlık, oturma izni ve sığınmacılara yönelik uygulamalarla ilgili olarak hükümete geniş yetkiler veriyor. Mültecilerin çalışma izni alması bölgedeki diğer ülkelere kıyasla oldukça kolay. Ama mülteciler yine de kimsenin çalışma izni sormadığı inşaat ve tarım iş kollarında çalışıyorlar. Erkek mültecilerin yüzde 30’u inşaatlarda çalışıyor.

Mülteciler çalışma izni alsa da diplomaları veya mesleki belgeleri tanınmıyor. Örneğin eczacılar, avukatlar hatta şoförler kendi mesleklerini yapamıyorlar. Üniversite mezunu olsalar bile mülteciler arasında işsizlik yaygın veya düşük ücretli işlerde çalıştıkları görülüyor. Bazı üniversite mezunları mültecilere yönelik STK’larda çalışabiliyor. Kürt mülteciler en çok inşaat, tarım iş kollarında çalışıyorlar. Lokantalarda ve küçük dükkanlardaki yardımcı işlerde de mültecileri görmek mümkün.

AYRIMCILIK İŞYERLERİNDE

Irak içinde göç edenlerin çoğunun geliri yok. Bazıları hâlihazırda emekli memur oldukları için merkezi hükümetten emekli maaşı almaya devam ediyor. Pek çok göçmen ve mülteci hükümetten, BM’den veya STK’lardan ekonomik destek alıyor. KBY’de iş gücünün yaklaşık yüzde 70’i kamu bordrosuyla çalışıyor. Merkezi hükümetin yaşadığı ekonomik sorunlar veya bölgesel hükümet ve merkezi hükümet arasındaki siyasi anlaşmazlıklar maaş ödemelerini etkiliyor. Ücretlerin ve alım gücünün sürekli düştüğü ülkede işçiler ve yoksullar krizden en çok etkilenenler oluyor. Bu durum kitlesel protestolara yol açıyor.

KBY, mültecilere serbest dolaşım hakkı veriyor ve çalışma izni kolaylığı sağlıyor. Buna rağmen mültecilerin bulduğu işler çoğunlukla geçici ve düşük ücretli işler oluyor. Başka bir seçeneği olmayan mülteciler düşük ücretli kötü işleri kabul etmek zorunda kalıyor. Çünkü kamplardan çıkabilmek, ev kiralayabilmek ve diğer resmi işleri halletmek için bir işe ve gelire ihtiyaçları var.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) araştırmasına göre patronlar daha düşük ücretleri ve daha uzun çalışma saatlerini kabul ettikleri için mültecileri işe aldıklarını söylüyor. Aynı ankette Irak vatandaşı olan iş arkadaşları, mültecilerle sorun yaşamadıklarını söylese de mülteciler işyerinde ayrımcılığa uğradıklarını kesin bir şekilde dile getiriyor. Özellikle kadın işçilere yönelik şiddet ve taciz çok yaygın. Üstelik maaşları düzenli ödenmiyor.

HAREKÂT DÖNEMİNDE BİNLERCE KİŞİNİN IRAK’A GEÇTİĞİ TAHMİN EDİLİYOR

KBY topraklarına göç eden Kürt mülteciler işyerinde ve toplumsal yaşamda dil sorunu yaşamıyorlar. Kent yaşamında dostane şekilde karşılandıkları söylenebilir. Bu açılardan Lübnan ve Türkiye’de yaşanan toplumsal uyum sorunları burada gözlemlenmiyor. Erbil hükümeti mültecilere yönelik sosyal yardımlara siyasi olarak özel bir anlam atfediyor. Elbette bölgedeki etnik yapıya özellikle dikkat ediyor.

Ortadoğu’daki siyasi ve askeri gelişmelerin Suriye ve Irak halkları üzerinde yarattığı gerginlik artarak devam ediyor. Suriye’den Irak’a göç ve Irak içindeki hareketlilik devam ediyor. Barış Pınarı Harekatı’nın ilk günlerinde binlerce kişinin Irak’a geçtiği tahmin ediliyor. Irak hükümeti bir yandan ekonomik krizle bir yandan da çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği yolsuzluk protestolarıyla baş etmeye çalışıyor. Filler tepişiyor, mülteciler sınırları aşıp ekmek kavgasına devam ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Nurcan Arslan’ın katilinden bildindik savunma

SONRAKİ HABER

İşçi mektubu: Sendika işyerinde varlığını göstermiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...