Çukurova Kitap Fuarı devam ediyor: Elimizdeki anahtar Bilimsel Sosyalizm

Volkan PEKAL
Adana

Latin Amerika’dan, Ortadoğu’ya, Fransa’dan Lübnan’a, Irak’a dünyanın çeşitli bölgelerinde sokaklar hareketli. Emekçileri iş, ekmek, özgürlük, adalet talepleri ile sokaklardalar, değişim istiyorlar; emperyalist kapitalist ülkeler arasında ve onlara bağımlı kapitalist ülkelerle çelişkiler derinleşiyor. Dünyada son yıllarda hızlı değişimler yaşanırken emekçiler ve ezilen halklar açısından Marksizm kendi taleplerine cevap olacak bir anahtar olabilir mi?  Kor Kitap Çukurova Kitap Fuarı kapsamında düzenlediği panelde bu sorulara yanıt aradı. Barış Gülmüş’ün moderatörlüğünü yaptığı “Dünya bir çıkış arıyor. Marksizm bir çözüm olabilir mi?​” başlıklı panelde konuşan Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan, “İsyan ettikleri koşulları düşünürseniz dünya kapitalizminin yarattığı gerçekliğe isyandır. Orada hepsi ortak bir noktada duruyor. Rota buradan çıkacak. Elimizde işçi sınıfı ve esilen halklar açısından bilimsel sosyalizm ve diyalektik materyalizm dışında bir çözüm yolu yok” dedi.

"GÜÇ ODAKLARI ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR SERTLEŞİYOR"

Konuşmasına Marksizm’in toplumlar mücadelesine yaklaşımı ile başlayan Bayhan, Marksizm’in işçilerin ve ezilen halkların sömürüsüz, sınıfsız bir dünya özlemini, hem toplumlar tarihinin, hem bugünün ve yarının düğümlerini çözmek gidişatını işçi sınıfından ve ezilen halklardan yana bilimsel bakış açısı ile ortaya koyabildikleri bir anahtar olduğunu söyledi. Konuşmasının ikinci bölümünde dünya kapitalizminin güç dengelerinin sergilediği görüntüyü özetleyen Bayhan, bugün egemen güç merkezleri açısından bakıldığında ekonomik ve ticari anlamda Dünya kapitalizminin seyrini tayin eden çatışmaların merkezine ABD ve Çin, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu coğrafya açısından Rusya ile ABD, Avrupa ve Batı emperyalist sistemi içerisindeki çatışmalara bakılınca AB ön cephesini tutan Fransa ve Almaya ile ABD ve İngiltere merkezli bir çatışmanın görür olduğunu ve bu çatışmaların gittikçe sertleştiğini belirtti. 

"TEMEL ÇELİŞKİNİN ÜZERİ ÖRTÜLMEK İSTENİYOR"

Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada ortaya çıkan çelişkilerin ya mezhep savaşlar ya da milliyetçi senaryolar üzerine yazıldığını anlatan Bayhan, sözünü ettikleri bütünün üzerini örten bir senaryoya ihtiyaç duyulduğunu dikkat çekerek “Dünya halkalarını yedeklemenin, kendi somut çıkarları için mücadelesinin engellemenin en kolay yolu bu değerler üzerine siyaset kurmaktır” dedi.

Konuşmasının üçüncü bölümünde günümüzdeki halk hareketleri ile ilgili Marksizm’in neler ön görebileceğini anlatan Bayhan, “Halklar çalışma ve yaşam koşulları, özellikle son 20-30 yılın büyük kapitalist yıkımının faturası ağırlaştıkça tek tek kendi ülkelerindeki kapitalist gelişimin düzeyine, kendi sınıf çelişkileri ve yaşadıkları toplumsal çelişkilerin boyutlarına bağlı olarak kendi sözlerini söylemeye mahkum edildiler ve tek tek ülkelerin burjuvazisinin, toprak sahiplerinin iktidar mücadelelerinin karşısına kendi talepleri ile çıktılar. İsyan ettikleri koşulları düşünürseniz dünya kapitalizminin yarattığı gerçekliğe isyandır. Orada hepsi ortak bir noktada duruyor. Rota buradan çıkacak. Bunları tartışmak konuşmak, ayağa kalkan hakların, Fransa, ABD, İngiltere’den, Irak’a, Libya’ya Suriye’ye kadar. Bunun içerisinde her halkın emekçilerden yana olan aydınlarının nasıl bir saf tutacağının da çok kritik hale geldiği bir dönemece girdik. Bu düğümler ne kadar sürede nasıl çözecek? Hep birlikte göreceğiz” dedi.

"BİLİMSEL SOSYALİZM DIŞINDA BİR ÇÖZÜM YOLU YOK"

Dünya halkların acı çekerek de olsa çok ey öğreneceği yeni bir dönemecin içerisinde bulunulduğunu ifade eden Bayhan, “Kimileri değerlendirmede bölgesel paylaşım savaşının bir dünya savaşına dönüşmesi olarak analiz ediyor. Ama burada yine mücadelelerin nasıl bir sonuca varacağı, çekilecek acının büyüklüğünün ne olacağı, ne kadar zaman süreceğine dair elimizde işçi sınıfı ve esilen halklar açısından bilimsel sosyalizm ve diyalektik materyalizm dışında bir çözüm yolu yok. Onun dışında henüz elimizde bilimsel bir anahtar yok” dedi.