02 Ocak 2020 13:59

Ankara'da Kanal İstanbul'a itiraz: Yaşama hakkımızın ihlalini kabul etmiyoruz

İstanbul’da yapılması planlanan Kanal İstanbul projesine Türkiye'nin farklı bölgelerinden itirazlar devam ediyor. Ankara'da da ÇED raporuna itiraz dilekçesi verildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İstanbul'da yapılması planlanan Kanal İstanbul projesine, Ankara halkı da toplu olarak itiraz etti. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, demokratik kitle örgütleri ve yurttaşlar, Kanal İstanbul projesine ilişkin hazırlanan ÇED raporuna itiraz dilekçesini Ankara Çevre İl Şehircilik Müdürlüğüne verdi.

Mimarlar Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve oda yöneticileri de itiraz dilekçesi verdi. Dilekçede, "Kanal İstanbul doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan sağlıklı çevrede yaşama hakkımın ihlal edilmesini kabul etmiyorum. Anayasal yetkilerimi kullanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 11. maddesinin 4. fıkrası çerçevesinde ÇED Raporuna itiraz ediyor, proje için ÇED Olumsuz Kararı verilmesini talep ediyorum" ifadeleri yer aldı.

KANAL İSTANBUL İLE YOK OLACAKLARIN LİSTESİ KABARIK

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Kanal İstanbul projesi ile İstanbul’un yaşam destek sistemleri olan Kuzey Ormanları, su havzaları, su havzalarını besleyen su kaynakları, tarım ve mera alanları yok olacak. İstanbul’un önemli su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı yok olacaktı. Doğal yaşam alanları ve ekosistem bozulacak. Doğal ve arkeolojik sit alanları, tabiat parkları, milli parklar vb. koruma alanları yok olacak. Sadece İstanbul’da değil, Trakya’ya kadar tatlı suların beslediği tarım alanları yok edileceği için bölgede tarım ve hayvancılık yapılamaz hale gelecek. ÇED Raporuna göre 1 milyar 155 milyon 668 bin  m3 olan kazı materyalinin taşınmasıyla bozulan ekosistem halkın sağlığını tehdit edecek. Üç aktif fay hattının geçtiği bölgeye nüfus ve yapılaşma baskısı yükleyerek afet riskini artıracak. ÇED Raporu, projenin olumsuz çevresel etkilerini bertaraf edecek değerlendirmeler içermemektedir.  Rapor kaygılarımızı gidermekten uzaktır ve bilimsel yeterliliği konusunda şüphe uyandırmaktadır. Bu rapor ile Projenin hayata geçirilmesi, Çevre Kanunu’nun 3. Maddesinde idareye yüklenen görevlere aykırılık oluşturuyor” diye konuştu.

"ÇED OLUMSUZ KARARI VERİLMESİNİ İSTİYORUZ"

Anayasa’nın 56. maddesine göre herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu söyleyen Candan, "Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Buna göre Anayasa’da, vatandaşların da çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek konusunda ödevli olduğu açıkça belirtilmiştir. Kanal İstanbul doğal çevreyi değiştirerek olumsuz etkileyecek, bir başka deyişle çevre ve halk sağlığını bozacak bir proje olduğundan sağlıklı çevrede yaşama hakkımızın ihlal edilmesini kabul etmiyoruz. Anayasal yetkilerimi kullanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 11. maddesinin 4. fıkrası çerçevesinde ÇED Raporuna itiraz ediyor, proje için ÇED Olumsuz Kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.

(Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

TELKODER: '99 Gölcük depremiyle gelen geçici Özel İletişim Vergisi hâlâ hayatımızda

SONRAKİ HABER

İngiltere ve Almanya sanayisi Aralık 2019'da da geriledi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...