Basın meslek örgütlerinden 2020 dilekleri: Dayanışmanın örgütlendiği bir yıl olacak

Gözde TÜZER
İstanbul

2019 gazeteciler için pek de iyi geçmedi. Gazeteciler tutuklandı, gözaltına alındı, basın kartları verilmedi, gazetelere cezalar kesildi… 2020’ye girdiğimiz ilk günlerde ise basın meslek örgütlerinden 2020 için dileklerini aldık. Meslek örgütlerinin en büyük isteği; 2020’de basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün hüküm sürmesi… Ancak 2020’nin gazeteciler için de bir mücadele yılı olacağından eminler…

"2020 GAZETECİLER İÇİN UMUTLARIN FİLİZ VERECEĞİ BİR YIL OLACAK"

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş; uzun yıllardır baskı altında olan gazetecilik mesleği ve gazeteciler için 2019’un yeni umutların doğduğu bir yıl olduğunu söyleyerek “Bunca baskıya, yargılamalara, gözaltına alınmaya, tutuklanmaya rağmen gazeteciler direndi. Mesleği onuruyla yapmak için mücadele etti. Haberi halka ulaştırmak için yeni yollar, yeni yöntemler bulmaya çalıştı. Teslim olmadı ve sendika çatısı altında birleşmeye başladı.” dedi.

Durmuş; 2020’nin gazeteciler için umutların filiz vereceği bir yıl olacağını belirterek şöyle devam etti: “2020 yılı basın özgürlüğü, düşük ücret ve güvencesiz çalışmaya karşı mücadele yılı olacak. Sektörde yeniden sendikalı, güvenceli ve özgür bir çalışma ortamı yaratılacak. Cezaevindeki meslektaşlarımız için daha güçlü dayanışmanın örgütleneceği bir yıl olacak 2020. Gazetecinin sözünü söyleyebildiği bir yılda görüşmek üzere herkesin yeni yılı kutlu olsun.”

"BASKI ARTACAK ANCAK GERÇEKLERİN SAVUNUSU DA OLACAK"

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Can Güleryüzlü, düşünce, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik Türkiye’de son yıllarda kesintisiz bir baskı dönemi yaşandığını, bunun nedenin de mevcut iktidarın, basını algılayış ile basın özgürlüğüne karşı siyaset anlayışı ve uygulamaları olduğunu belirterek “Parti çıkarlarını ülke çıkarlarıyla eş değer kılmaya çalışan, bunu eleştiren ya da itiraz eden görüş ve tutumları da ‘vatan haini’ ya da ‘teröristlik’le suçlayan mevcut iktidarın sahipleri, bu süreçte meslek ilkelerimizi de tahrip etmek, hatta yok etmek için ellerinden geleni yapmaktadır” dedi.  

Bunu nasıl yaptıklarını da Güleryüzlü şöyle anlattı: “Özellikle kritik dönemlerde – seçim, çeşitli askeri operasyonlar, ekonomik kriz – hakimiyeti altında tuttukları basın kuruluşları aracılığıyla toplumu kutuplaştırmaktadır. Bu basın kuruluşlarının başındaki kişiler de bir saniye olsun akıllarına basın meslek ilkelerini getirmeksizin, iktidarın propagandasına hizmet etmektedir. Bu sürecin 2020 yılında da devam edeceği kesindir.”

Yazılı ve görsel basın üzerinden toplumun kutuplaştırılmasının, büyük ihtimalle 2020 yılında daha da artacağını, nedeninin de iktidarın içine düştüğü siyasal ve ekonomik kriz olduğunu belirten Güleryüzlü, “Bu da iktidardaki AKP için, basın aracılığıyla gerçeklerin gizlenmesi, ters algı oluşturulması amacını daha keskinleştirecektir. Diğer yandan gerçekleri dillendiren basın kuruluşlarına yönelik baskıların artması söz konusu olacaktır.” dedi.

Güleryüzlü bu durumun istenilen sonuçlara ulaşılacağı anlamı taşımadığını da söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Baskı artacaktır ancak bir o kadar da gerçeklerin savunusu olacaktır. Ki 2020 yılı iktidarın baskı uygulamalarına karşı birçok kesimin ortak tutum alma ihtimallerini de şimdiden bizlere göstermektedir. Basının da bu dönemde gerçekleri duyurma görevi kat be kat daha önemli hale gelecektir.”

"MESLEĞİMİZ ADINA UMUTLUYUZ"

Disk Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren “Her yeni yıla yönelik beklentiler umut dolu olur. Ama ülkemizde uzun süredir her gelen yıl, bir öncekini aratır oldu. Bu özellikle gazetecilik açısından çok daha böyle” diyerek başladığı sözlerini ancak bu kez gerçekten önümüzdeki yıldan, yıllardan umutlu olmamız için nedenler olduğunu belirtti.

Eren, iktidarın en büyük operasyonlarından birini doğrudan gazetecilik mesleği üzerine yaptığını, gazetecileri hapishanelere attığını, yargıladığını, gazeteleri, televizyon kanallarını, internet sitelerini, dergileri, haber ajanslarını kapattığını söyleyerek “Medya organlarını ele geçirdi, ama bunların tümünü de itibarsızlaştırdı, değersizleştirdi. Medyanın ezici bölümüne hakim oldu ama halkın gözünde de hakim olduğu medya organlarının inandırıcılığı kalmadı” dedi.

İktidarın hiç de beklemediği bir şey olduğunu söyleyen Eren; her türlü baskıya rağmen gerçek gazetecilerin haber yapmaya ve kamuoyuna gerçekleri duyurmaya devam ettiğini, habercilerin ellerinde kalan gazeteler, internet siteleri, televizyonlarla işlerini cesaretle yapmaya devam ettiğini belirterek “Yeni kanallar açılıyor internet üzerinden, yeni gazete girişimleri var ve yok olan medyanın yerini alacak yenisi doğuyor gözümüzün önünde. Gerçekler duyulmaya devam edecek, bu yüzden umutluyuz mesleğimiz adına. Umarım yeni doğan bu medya eskinin hastalıklarından arınır” dedi.

Eren şöyle devam etti: “Ve umarım önümüzdeki yıl hapishanelerdeki meslektaşlarımız, tüm siyasi tutsaklar serbest kalır. Bunları sıradan bir yeni yıl temennisi olarak söylemiyorum. Emeğin mücadelesi, demokrasi, barış ve özgürlük kazanacak; hep birlikte, mücadeleyle, dayanışmayla…”

2020 DAHA GÜÇLÜ BİR DAYANIŞMAYI ZORUNLU KILIYOR"

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu: Türkiye siyasetindeki yıkıcılık ve çözülmeler, uzlaşı yokluğunda açıkçası, 2020 yılında biz gazeteciler için yeni operasyon ve tasfiye girişimlerine yol açmasından endişeliyiz. Objektif haberciliğe geride bıraktığımız yıl kamuoyunun talebinin artması, bilgilendirme işimizi engelsiz yürütmek açışından 2020 yılında daha güçlü bir dayanışmayı da zorunlu kılıyor. RSF olarak payımıza düşeni yerine getirmeye elbetteki çalışacağız.

"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN HÜKÜM SÜRMESİNİ BEKLİYORUZ"

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto “2020’de basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün hüküm sürmesini bekliyoruz.” diyerek sözlerine başladı. 21. yüzyılın ilk çeyreğine yaklaşırken, 2020 yılında iktidar ve siyasetçilerin gazeteciliğin suç olmadığını anlamalarını umduğunu belirten Olcayto “Yeni yılda beklentilerimiz çağdaş bir ülkede ne varsa bizde de o kurum ve kuralların yerleşmesinden ibarettir” diyerek madde madde taleplerini sıraladı.  

1. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalıdır.
2. Haberin serbest dolaşımı sağlanmalıdır.
3. Cezaevinde tutuklu ve hükümlü meslektaşlarımızla yazar ve aydınların serbest bırakılması, böylelikle uzun yıllardır süre gelen bu ayıptan ülkenin kurtarılması gereklidir.
4. İktidarın gazeteciler üzerindeki yoğun baskısının bürokrasiye ve Basın İlan Kurumu gibi yarı özerk kurumlara da yansıdığını gözlemlemekteyiz. Adalet kavramının buralarda da işlemesi en büyük dileğimizdir.
5. Yıllardır sarı basın kartı olarak bilinen basın kartı şeffaf olmayan bir süreçle rengi, kişiliği değiştirilerek turkuaz kart haline dönüştürülmüştür.  Bu dönüşüm sırasında 680 meslektaşımızın kartı güvenlik gerekçesiyle (Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın ifadesi) iptal edilmiştir. Bunun bir hak gasbı olduğunu düşünüyoruz.
6. Basın kartlarının demokratik bir temsiliyetle, gazetecilik meslek örgütlerin yer aldığı bir komisyonla verilmesini; komisyon toplantısının kapalı kapılar ardında değil, açık bir şekilde yapılmasını, sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz.
7. 2020’de hukukun üstünlüğünün ve çağdaş bir adalet sisteminin hüküm süreceği bir ortamın sağlanmasını bekliyoruz.
8. Gazetecilerin ve bütün emek insanlarının asgari ücret konusunda uğradığı hayal kırıklıklarının yeni yılda hiç değilse insan onuruna yakışır bir düzeye getirilerek giderilmesi de en büyük arzumuzdur.”