02 Ocak 2020 00:50

Aydınlı işçiler: Tek çaremiz izinli günümüzde bile çalışmak

Aydın'da çeşitli iş kollarında çalışan işçiler asgari ücrete düşük zam yapılmasına tepki gösteriyor.

Fotoğraf: Pixabay

Reklam

Buse DURAN
Ahmet ERTURAN
Aydın

Aydın’ın Umurlu ilçesindeki organize sanayi bölgesinde çalışan işçiler çalışma ve yaşam koşullarının gün geçtikçe kötüye gittiğini ifade ederek, geçinebilmek için izinli günlerinde bile çalıştıklarını söyledi.

Üniversiteden sonra KPSS’ye girdiğini ancak atanamayınca ekonomik sebeplerden dolayı kiremit fabrikasına girip çalışmak zorunda kaldığını anlatan 29 yaşındaki bir işçi, “Fabrikada 3 yıldır çalışıyorum. Patronumla aramdaki diyaloğumuz iyi. Diyaloğumuz derken yanlış anlaşılmasın sadece bize karşı dili kibar. Ama asgari ücret alıyoruz ve sömürü aynı sömürü” dedi. Haftada 48 saat çalıştıklarını söyleyen işçi, “Bunun dışında kalan saatleri mesai olarak almıyorum. Bir anlaşma yaptık, hastalıktan falan işe gitmediğim günler olursa mesai ücretim kesilmiyor. Şartlar o kadar kötü ki, çalışmak zorunda olmasam bunları kabullenmezdim” diye konuştu.

"ALDIĞIMIZ ÜCRET VERDİĞİMİZ EMEĞİN YARISI BİLE DEĞİL"

Aldığı asgari ücret ile en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını, yapılan zammın ise görünürlüğünün olmadığını dile getiren işçi, “Biz evde 4 kişi çalışıyoruz, hepimiz asgari ücret alıyoruz, ama yine yetmiyor. Bir birikim yapamıyoruz, geleceğe dair bir planımız olmuyor. Zaten asgari ücreti planlayan insanların isteği, sadece çalış, karnını doyur ve bize iş gücü sağla, benim maliyetimi düşür. Aldığımız ücret, verdiğimiz emeğin yarısı bile değil” dedi.

"EV İÇİNDE MİNİK EKONOMİSTLER OLDUK"

Geçinebilmek için izin günlerinde ek iş bulup çalıştıklarını söyleyen işçi, “Pazar günleri ekstra bir iş bulma çabasındayız. Mesela bizim iş yerimiz ‘Pazar günleri bekçiliğe gelin’ diyor, yapan arkadaşlarımız da var. 50 TL fazladan kazanabilmek için başka işler yapıyor. Ekonomik krize karşı o kadar savunmaya aldık ki kendimizi, her şeyden kısar olduk. Önceki yıllarda bir borcun altına girip ödeyebiliyordum, şimdi ise borçtan kaçar olduk. Öyle bir ince çizgi var ki artık, bir yerde o parasal ayarı tutturamazsak diye ev içerisinde minik minik ekonomistler olduk. Bu şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de hayattan kendimizi soyutlamamaya da çalışıyoruz” diye konuştu.

"YA SAVAŞ ZAMANI AKILLARINA GELİRİZ YA DA VERGİ ZAMANI"

Son olarak gündemde olan Kanal İstanbul ve yerli otomobil konusunu eleştiren işçi, “Ülkenin kamu kaynaklarını bunlara harcarlar, ama asgari ücrete gelince alın bununla geçinin derler. Bu konuyu ise bence yerli otomobil konusu ile gündemi değiştirmeye çalışıyorlar, ama bu da fayda etmeyecek, insanlar kaç asgari ücretle o arabayı alabilecekler? Çünkü bizim gibi insanlar bunların akıllarına ya savaş zamanı geliriz ya da vergi zamanlarında” dedi.

"GÜNLÜK 70 LİRA YEVMİYE ALIYORUZ"

Gıda iş kolunda çalışan 55 yaşındaki bir kadın işçi ise,Fabrikada 2 yıldır çalışıyorum, günlük 70 lira yevmiye alıyoruz ve çoğumuzun sigortası yok. Aldığımız ücret yetmiyor. Oğlum bir süredir işsizdi, daha yeni iş bulabildi ve evlendi. Kendisini toparlayana kadar kazandığım parayla onun kirasını da ödüyorum. Sekiz aylık bir torunum var, ona giyecek kıyafet bile zor alıyoruz. Asgari ücret en azından 2 bin 600 lira olsaydı ay sonunu getirebilirdik. Bu sıralar her şeyden kısar olduk. Değil bir kırmızı et, kasabın önünden bile geçemiyoruz. Ailecek tatlıyı çok severiz, inanmazsınız belki ama tatlıyı bile eve zor alıyoruz” diye konuştu.

Reklam