24 Aralık 2019 23:40

Üniversitelilerin 2019'u: Yemek yeme, kitap alma, hiçbir şey yapma!

2019 yılını değerlendiren üniversite öğrencileri, derslerden çok nasıl geçineceklerine kafa yorduklarını belirterek, tasarruf için yemek yememeyi bile denediklerini söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Emirhan DURMAZ
Emre GÖKMEN
İzmir

Türkiye’de genç işsizlik oranı yüzde 26.1, 1 milyon 22 bin 17 üniversite mezunu iş bulamamış durumda. KYK öğrenim kredisi alan öğrenci sayısı 1 milyon 150 iken, burs alan öğrenci sayısı 480 bin. Aldığı kredi borcunu ödeyemeyen genç sayısı 5 milyon, 280 bin çalışan gencin ise ücretinin bir kısmına el konulmuş durumda. Yaşam koşulları her gün daha da zorlaşan gençler ve öğrenciler bir taraftan da zamlarla başa çıkmaya çalışıyor. KYK yurtlarına yapılan yüzde 18, kırtasiye, kağıt masraflarına yapılan yüzde 24 zam, yemekhane fiyatlarındaki artış, enflasyonun etkisiyle artan ev kiraları, karşılığında ise burslara yapılan yüzde 10 zam. Bu koşullarda üniversite hayatına devam edebilen öğrencilerle bir senelerinin nasıl geçtiğini ve yeni yıldan neler beklediklerini konuştuk. Aldığımız cevap ise, derslerden çok geçim derdine kafa yordukları ve tasarruf edebilmek için öğün atlama da dahil her yolu denedikleri oldu.

"ELEKTRİK FATURASI 30’DAN 112 LİRAYA ÇIKTI"

Sosyoloji 2. Sınıf Öğrencisi İlker, sağlık meslek lisesi acil tıp teknisyenliği bölümünden mezun. İlker, liseden mezun olduktan sonra bir sene boyunca atama beklediğini söylüyor ve çok az kadro açıldığı için yerleşemediğini ekliyor. Bir sene içinde ne gibi zorluklarla karşılaştığını sorduğumuz İlker, “Gelen zamlarla birlikte giderlerimde büyük bir artış oldu. Elektriğe normalde 30 lira civarında fatura öderken son faturada 112 lirayla karşılaştım. Sayaç takibi yaptırdım ve sonunda yetkilileri aradığımda vergilerden kaynaklı böyle yüksek tutar geldiğini öğrendim” diyor. İlker geri ödemeli kredi almak zorunda kaldığını ve KYK yurdu çıkmadığı için tek başına eve çıkmaktan başka yolu kalmadığını söylüyor.

KART BORÇLARI EKSİDE

Nasıl geçindiğini sorduğumuzda ise İlker, “Ailemden çok az para alabiliyorum çünkü babam işçi, evin tek çalışanı, evimiz kira ve kardeşim de okuyor. 1-2 ay ailemden para alamayınca kredi kartı çıkarmak zorunda kaldım. Daha sonra ödeyemeyince kart borçlarım birikti ve eksiye düştüm” diyerek durumunu özetliyor. Çalışmayı düşündüğünü ancak dersleri aksayacağı için işe giremediğini söyleyen İlker, okuldaki hazırlık eğitimi yeterli olmadığı için dil kursuna gitmek zorunda kaldığını ve o kursa da 1000 liraya yakın ödediğini belirterek, “Bu masrafların yanında bir de ulaşım ve yemekhaneye para bulmakta zorlanıyorum” diyor.

"TASARRUF İÇİN BİR ÖĞÜN YEMEK YEMEYİ DENEDİM"

Bu zor koşullara kendince yöntemler bulmaya çalıştığını söyleyen İlker, “Tasarruf edeyim diye bu sene sadece bir öğün yemek yemeyi denedim ama o da sağlığımı kötü etkileyince vazgeçmek zorunda kaldım” diyor. Para harcamamak için üniversite içerisinde zaman geçirmeye çalıştığını belirten İlker, “Ders kitaplarına para bulamadığım için bölümüme aktif bir şekilde katılamıyorum. Bunun için kütüphaneyi kullanmak istiyorum ancak kütüphane de çok yetersiz” diyor. Yeni yıldan neler beklediğini soruyoruz İlker’e. “Hem geç hem de az kadro açıldığı için mesleki eğitimlerimizi unutur hale geliyoruz. Yeterli sayıda ve daha sık kadro açılması gerektiğini düşünüyorum” diyor. Burs başvurusu yaptığı vakıflardan bu sene burs almayı beklediğini, zamların geri çekilmesini istediğini söyleyen İlker, “Daha önce katılamadığım Gezginler Topluluğunun gezisine katılmak istiyorum ve fragmanlarını görüp beğendiğim filmleri sinemada izleyebilmek istiyorum” diyor.

"ÖZELLİKLE KADINLAR İÇİN ZOR BİR YILDI"

Fatoş da üniversite öğrencisi. “Öncelikle kadınlar olarak son derece zor ve yıkıcı bir yılı geride bıraktık. Sokakta yürümenin her zamankinden daha zor ve diken üstünde olduğu bir yıldı. Sürekli olarak artan taciz ve kadın cinayeti haberlerini görmek psikolojimi epey olumsuz etkiledi” diyor.

Öte yandan hayat pahalılığını ve öğrenci olarak geçinmenin zorluklarını anlatıyor:

“Babam emekli, annem ise asgari ücretli bir çalışan. Ekonominin hali ortada, ailemden para almıyorum. Özel bir vakıftan 700 lira burs alıyorum, yetmediği ve KYK bursu çıkmadığı için bir de mecburen kredi alıyorum. Tüm gelirimi bunlar oluşturuyor ama masraflar bitmek bilmiyor. Okul yemekhanesi hem kötü hem pahalı dolayısıyla dışarıdan yemek yemek zorunda kalıyorum. Bunun yanı sıra aylık 300 lira da dil kursuna ödeme yapıyorum. Malum iş aradığımızda ilk sordukları soru İngilizce bilip bilmediğimiz. Gelgelelim ki okulumuzun hazırlık eğitimi çok yetersiz. Hal böyle iken sosyal aktivitelerimden kısıp dil kursuna yazılmak zorunda kaldım. Bir yılım derslerden çok nasıl geçineceğime kafa yormakla geçti.”

İYİ BİR YURT, İYİ BİR İŞ!

Yurt koşullarının yaşanabilir koşullarda olmadığını belirten Fatoş, yeni yıl beklentilerini ise şöyle açıklıyor:

“Gönül isterdi ki yeni yılda arkadaşlarımla eve çıkayım ancak maddi durumum buna el vermiyor. Dolayısıyla daha iyi bir yurda geçmeyi diliyorum. Bununla beraber kredi ve burs ayrımının ortadan kalkmasını ve bursların da geçinebileceğimiz bir düzeye çıkarılmasını bekliyorum. Üniversitemizin kütüphanesinin hem içerik hem de yapı olarak genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunca geçim zorluğu beni okurken çalışmaya itiyor. İlgimi çektiği ve sıkılmayacağımı düşündüğüm için yeni yılda bir kitabevinde işe girmek geçimime iyi gelir diye düşünüyorum. 2020 yılında bir diğer beklentim ise ağabeyim adına. Ağabeyim nadir görülen mozaik türünde bir down sendromlu birey. Onu sosyal yaşama kazandırmamız gerekiyor ve bu yüzden iş arıyoruz. Önümüzdeki yılım ağabeyim öznelinde tüm engelli bireyler adına farkındalığın arttığı bir yıl olmasını diliyor ve devletin sosyal kurumlarının bu konuda çalışmalarını arttırmasını talep ediyorum. Ayrıca kadınların sosyal yaşamda ve iş hayatında daha aktif, daha ön planda olacağı, tacizin, tecavüzün, kadın ölümlerinin son bulacağı bir yıl temenni ediyorum. Tabii ki bu kendiliğinden düzelecek bir sorun değil. Dolayısıyla 2020 yılı kadınların ortak talepleri etrafında birleşeceği, mücadele edeceği bir yıl olmalı.”

Reklam