23 Aralık 2019 12:54

DİSK Tekstil Antep Temsilciliği ve Başpınar işçilerinde asgari ücret açıklaması

Asgari ücret sürecine dair açıklama yapan DİSK Tekstil Antep Temsilciliği ve Başpınar işçileri, sürecin konfederasyonlar tarafından ortaklaşa yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

DİSK Tekstil Antep Temsilciliği ve Başpınar işçileri "İnsanca yaşanacak bir asgari ücret" talebiyle basın açıklaması düzenledi.

Balıklı Parkında düzenlenen basın açıklamasına Emek Partisi üyeleri, Tüm-Bel-Sen Antep Şubesi ve CHP Meclis üyesi Hurşit Besle de katıldı. Açıklamayı okuyan DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen asgari ücretin belirlenmesi sürecinin, devletin toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşme olduğunu belirterek, asgari ücretin, yalnız asgari ücretle çalışan ve onların ailelerini ilgilendirmediğini dile getirdi.

İnsanca yaşanacak bir asgari ücret pankartı arkasında basın açıklaması yapılıyor — Fotoğraf: Evrensel

Ekonomik krizin etkilerinin derinden yaşandığını, işsizliğin arttığını, alım gücünün düştüğünü, ailesini geçindiremediği için intihar edenlerin sayısının arttığını söyleyen Türkmen, “İşçi ve emekçilerin geçim koşullarından, insanca bir yaşama yetecek bir gelire sahip olma hakkından söz ederken, on milyonlarca işçi ve emekçinin ailelerinin hayatından, yaşam hakkından bahsetmiş oluyoruz. Dolayısıyla asgari ücret, milyonların meselesidir, memleket meselesidir” ifadelerini kullandı.

Ülkeyi yönetenlerin önceliğinin milyonlarca işçi ve emekçi olmadığını, çalışmadan, üretmeden, yorulmadan zengin olanların çıkarları olduğunu dile getiren Türkmen, “Gerçek rakamlara göre 8 milyon işsiz varken, gencecik insanlar işsizlikten, çalıştığı halde geçinememekten intihar edecek kadar çaresizken; bu ülkeyi yönetenlerin önceliği, hiç kapısından bile geçmediği devlet kurumlarından evlerine 4-5 maaş giren, kamu ihaleleriyle, devlet kredileriyle, teşviklerle ihya olan bir avuç zenginin, iktidar yakının ve yandaşın çıkarları olmuştur” dedi.

Krizin yükünün zamlarla, vergilerle, düşük ücret dayatmasıyla işçi ve emekçilerin sırtına yıkılmak istendiğini aktaran Türkmen, kimsenin işçilere "fedakarlıktan" ve "aynı gemide" olmaktan bahsetmemesi gerektiğini belirtti. Asgari ücret tespit sürecinin de demokratik olmadığını vurgulayan Türkmen, “Asgari ücret, hükümetin ve işverenlerin çoğunlukta olduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından saptanıyor. Karar oy çokluğu ile alınıyor. Süreç Türkiye’nin en büyük pazarlığı olmasına rağmen bu pazarlıkta işçilerin, sendikaların grev silah yok. Asgari ücret pazarlığı işçi konfederasyonları tarafından ortaklaşa yürütülmesi gereken bir mücadele olarak görülmelidir” ifadelerini kullandı.

2020 yılı asgari ücretine dair talepler şu şekilde sıralandı:

Asgari ücret hesabında uluslararası standartlara uyulmalı ve işçinin ailesi de dikkate alınmalıdır.
Asgari ücret toplu pazarlık yoluyla saptanmalı ve uyuşmazlık durumunda grev hakkı tanınmalıdır.
Asgari ücret net 3200 TL olmalı ve AGİ hariç hesaplanmalıdır.
Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır. Asgari ücretin üzerindeki işçi ücretleri için vergi dilimi yüzde 10 olarak sabitlenmelidir.
İşsizlik Fonunun teşvik ve işbaşı eğitim programı (kursiyer işçi) uygulaması gibi yollarla patronlara aktarılmasına derhal son verilmelidir.
İşsizlik Fonundan yararlanma koşulları genişletilmeli, işsiz kalan bütün işçilerin iş bulana kadar faydalanabileceği şekilde düzenlenmelidir.

Talepleri sıralayan Türkmen, işçilerin bu talepler için mücadele etmesi gerektiğini vurgularken “İnsanca çalışma koşulları ve insanca bir yaşam için emeğimize, hayatımıza ve geleceğimize sahip çıkmak için, tüm işçileri birlik olmaya, örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.