23 Aralık 2019 00:13

Tersane işçisi: "Ailemizi yaşatabilmek için hasta oluyoruz"

Tersane işçileri çalışma koşullarını Evrensel'e yolladıkları haberde anlattı.

(Arşiv) Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Mehmet KILIÇ
Tersane İşçisi/İstanbul

Tuzla ve Yalova’da tersanelerde çalışan işçi arkadaşlarımız asgari ücretin biraz üzerinde ücret alıyor. Ailelerini geçindirebilmek için gün geçtikçe daha çok çalıştıklarını belirten bir arkadaşımız, “Çok çalışmaktan meslek hastalıklarına yakalanıyoruz” diyor.

Yalova’da bir tersanede çalışan arkadaşımız İsmet anlatıyor: “Tersanede insanca çalışma koşulları ne yazık ki mevcut değil, iş güvenliği önlemleri yok. 13 tane Özbekistanlı işçi çalışıyor mesela. 13’ü de bir konteynerde kalıyor. O kadar dar ki yatakları birbirine yapıştırarak uyuyorlar ve aldıkları ücret 1400 TL çünkü kaçak çalıştırılıyorlar. Çalışma saatleri belli değil. Ve patron onları göstererek bizlere gözdağı veriyor.”

İsmet görüşmeleri süren asgari ücrete de değiniyor: “Türk-İş en az 2 bin 578 TL olması gerekiyor diye açıklama yapıyor. O açıklamayı yaparken kaç üyesine danıştığını merak ediyorum. Ki açıklamaya göre işçilerle değil hükümetle, patronlarla anlaşmışlar fiyat konusunda. Bana göre asgari ücret en az DİSK’in dediği gibi 3 bin 200 lira olması lazım.”

VERGİ YÜZÜ AZALTILSIN

Arkadaşımız Barış da “Tersanelerdeki kötü çalışma koşulları inşaatı bile geride bırakıyor. Ve aldığımız ücret 2 bin 500 lira, kredi kartıyla evi geçindiriyoruz. Türk-İş 2 bin 578 TL önerdi. Zaten çok az bir rakam bana kalırsa en az 3 bin 500 TL olması gerekir. Ama Türk-İş önerdiği rakamın altına düşmesin bari. Ayrıca asgari ücretin vergiden muaf tutulmasını istiyoruz. Kazandığımız ne ki zaten? Sırtımızdaki vergi yükü kaldırılsın, az kazanandan az, çok kazanandan çok alınsın” diyor.

KAŞIKLA VERİP KEPÇEYLE ALIYORLAR

Ali ise Tuzla’da bir tersanede çalışıyor. Kendi ücretlerinin de asgari ücrete göre belirlendiğini ifade eden Ali, “Yapılan zam ne olursa olsun hemen arkasından yaşam ihtiyaçlarımıza yapılan zamlarla karşılaşıyoruz. Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Bize verilen ücretler yetmediği için daha çok çalışıyoruz. Arkadaşlarımızın çoğu meslek hastalıklarına yakalandı evimizi geçindirmek için. Ailemizi yaşatabilmek için hasta oluyoruz çok çalışmaktan. Patronun baskılarına maruz kalıyoruz. Ama yapılan açıklamaları görüyoruz, pek iç açıcı değil. Bir araya gelip toplu bir şekilde talep etmezsek de olmayacak zaten” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

İşçi mektubu: Yok dedikleri krizi fırsata çeviriyorlar

SONRAKİ HABER

Çanakkale Kumarlar Köyü kadınları: Madene verecek suyumuz yok!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...