Kraliçe 2. Elizabeth, parlamentoda sermayenin "savaş programı"nı okudu
Kraliçe 2. Elizabeth, parlamentoda hükümet programını okudu. Program, sendikaların beklediği şekilde grev hakkına saldırılacağını doğruladı.
Fotoğraf: Cihan Korel Topal/Evrensel
Cihan Korel TOPAL
Londra
Başbakan Boris Johnson’ın önderliğindeki Muhafazakar Parti’nin zaferle çıktığı 12 Aralık seçimlerinden sonra, Birleşik Kralık’ta dün (19 Aralık) parlamento, Kraliçe 2. Elizabeth’in geleneksel katılımıyla yeni yasama döneminin açılışını yaptı.
Hükümet tarafından yazılan programı okuyan Kraliçe, önceliğin 31 Ocak’ta Brexit’ın gerçekleştirilmesi olduğunu söyledi.
Kraliçe, her ne kadar Ulusal Sağlık Sisteminin (NHS) iyileştirilmesi için yaklaşık 34 milyar sterlinlik bir fonun yasalaştırılacağını söylese de, sendikalar bunun böyle gerçekleşmeyeceği düşüncesinde. Ülkenin en büyük kamu sendikası UNISON’ın Genel Sekreteri Dave Prentis’a göre Muhafazakarlar kendilerini NHS’in kurtarıcısı olarak göstermek istiyorlar: ‘’Sadece yasalar düzenlemek, büyüyen sosyal bakım krizini ve uzun zamandır devam eden kemer sıkma politikalarını düzeltecek değil. Diz çökmüş NHS’miz için gerekli 100 bin personelin nasıl sağlanacağını düşünmüyorlar.‘’
GÖÇ SİSTEMİ PUANA DAYALI OLACAK
"Modern, adil ve puana dayalı bir göç sisteminin" hayata geçirileceği bildiren Elizabeth, NHS için gerekli kalifiye personelin, yeni bir vize türüyle hızla hayata geçirileceğini ifade etti.
Programda ayrıca 2021’den itibaren İngiltere’ye gelecek AB vatandaşlarının, AB vatandaşı olmayanlarla aynı göç kontrolüne tabi tutulacağı bildirildi.
Irkçılığın yükselmeye başladığı İngiltere’de Brexit’ın gerçekleşmesiyle birlikte özellikle göçmen işçilerde tedirginlik artacak. Bununla birlikte yeni yasa tasarısıyla ek 20 bin polisin işe alınacak olması, özellikle göçmenler üzerinde sert bir baskının yükseleceğine işaret ediyor.
MUHAFAZAKARLARIN İLK İŞİ GREV HAKKINA SALDIRI
Kraliçe’nin dünkü konuşması, sendikaların beklediği şekilde grev hakkına saldırılacağını doğruladı.
Kraliçe tarafından program okunurken, parlemento binası önünde Demiryolu ve Denizcilik Sendikası (RMT) tarafından, sektördeki işçilerin her türlü iş yavaşlatma ve grev eylemlerinde bulunmalarını yasaklama tehditine karşı protesto eylemi düzenlendi.
Açıklanan programda, sendikalara yönelik tazminat tehdidiyle bazı demiryolu grevlerinin yasaklanması için yeni bir yasa planlanıyor. Yasa uyarınca ‘’asgari hizmet sözleşmesi’’, demiryolu işçileri tarafından grevlerde sağlanacak hizmetleri belirleyecek ve herhangi bir grev, asgari hizmet sözleşmesi yapılmazsa yasa dışı olacak, hükümet tarafından sendikalardan tazminat talep edilebilecek.
"SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
100’e yakın RMT üyesi demiryolu işçisinin katıldığı protesto eylemine çeşitli sendika temsilcileri ve milletvekilleri de katılım sağladı. ‘’İşçilerin haklarına yapılan bu saldırıyı kabul etmeyeceğiz’’ diyen RMT Genel Sekreteri Mick Cash, yeni hükümetin bize saldırdığını ve savaşmaya devam edecekleini belirtti.
Fransız işçilerin kitlesel grevde görünmesinin harika olduğunu ve İngiltere’de de benzer eyleme ihtiyaç olduğunu belirten RMT Genel Sekreter Yardımcısı Steve Hedley "Jeremy Corbyn’in bizi kurtarmak için geldiği düşüncesini unutmamız gerek. Bu yasanın oylanmaması için, iş yavaşlatma eyleminde bulunun işçi sınıfı tarafından paramparça edilmesi gerekecek" dedi.
Seçim hakkında yas tutmayı bırakmak gerektiğini belirten İşçi Partisi milletvekili John McDonnell, bu hükümete karşı çıkmak için bütün mekanizmaların kullanıılması gerektiğini, özellikle milletvekillerinin parlementoda muhalefet olarak, gösteri, eylem ve protestolara katılım sağlayarak bunun başarılabileceğini belirtti.
Güney Batı demiryolunda çalışan RMT üyeleri, aralık başından bu yana grevde.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
