19 Aralık 2019 15:54

Maraş Katliamı İsveç Parlamentosunun gündeminde

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Kadir Kasırga, Maraş Katliamı ve Alevilerin maruz bırakıldığı ayrımcılığı İsveç Parlamentosunun gündemine getirdi.

Kadir Kasırga | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Murat KUSEYRİ
Stockholm

Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Kadir Kasırga, 19 Aralık 1978 günü gerçekleşen ve yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan Maraş Katliamı ve Alevilere yönelik baskı ve saldırıları yazılı bir soru önergesiyle İsveç Parlamentosunun gündemine getirdi. Kasırga, Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye, özellikle Alevilerin insan haklarının korunması için İsveç'in ne yapmayı düşündüğünü sordu.

Soru önergesinde Türkiye'de 2016 yılından bu yana etnik ve dini azınlıkların, özellikle de Alevilerin insan haklarındaki geriye gidişe dikkat çeken Kasırga, Alevilerinin son 40 yıl içinde maruz kaldıkları baskı ve saldırıları somut verilerle kronolojik olarak sıraladı.

Türkiye'de 20 milyon civarında Alevi yaşadığını belirten Kasırga, "İnançları devlet tarafından tanınmıyor. Bir devlet kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığından yardım alamıyorlar. Türkiye'de Alevilerin bir araya geldikleri Cem Evleri inanç kurumları olarak sayılmıyor. Haklarını savunan liderleri baskılara uğruyor ve hapsediliyor" dedi. Kasırga, örnek olarak HDP Eski Milletvekili Turgut Öker'in gözaltına alınmasını ve yurt dışına çıkışının yasaklanmasını gösterdi.

Dışişleri Bakanı Ann Linde, önergeye verdiği yanıttta, Türkiye'de 2016 yılında gerçekleşen darbe girişiminden sonra olumsuz gelişmelerin keyfi tutuklama ve suçlamaların sürdüğünü, bundan en fazla azınlıkların zarar gördüğünü ifade etti.

"TÜRKİYE'NİN KATLİAMLARLA YÜZLEŞMESİ GEREKİYOR"

İsveç'in, Türkiye'de gerçekleşen ihlallerin uluslararası plana taşınmasına öncülük yaptığını öne süren Linde, Türkiye'deki İsveç Büyükelçisinin Turgut Öker ile görüştüğünü söyledi.

Evrensel'in konu hakkındaki sorularını yanıtlayan Kasırga, son dönemlerde Türkiye'de bazı illerde Alevilere ait evlerin işaretlenmesini çok kaygı verici bulduğunu ifade etti. Maraş Katliamı'nın üzerinden 41 yıl geçmesine rağmen gerçeklerin üstünün örtüldüğüne, katliamın ardındaki güçlerin korunduğuna dikkat çeken Kasırga, "Türkiye'nin Maraş, Sivas ve diğer katliamlarla yüzleşmesi gerekir. Provokasyon ve katliamları gerçekleştiren güçlerin kamuoyuna açıklanmaları ve yargı karşısına çıkarılmaları gerekir. Bu yapılmadıkça Aleviler ve diğer azınlık haklara yapılan baskı ve saldırılar sürecektir" dedi.

AĞIR İNSAN HAKLARI İHLALLERİ YAŞANIYOR

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, 27 Temmuz 2005'te İstanbul Gazi Mahallesi'nde katledilenlerin ailerine tazminat ödenmesine karar verdiğini hatırlatan Kasırga, "Türkiye 1999 yılından beri Avrupa Birliği'nde aday ülke statüsünde. Avrupa Konseyi'nin insan hakları sözleşmeleri ve Kopenhag kriterlerinin gereklerini yerine getirmesi gerekir. Ama ne yazık ki Türkiye'de her gün ağır insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Halkın seçtiği belediye başkanları görevden alıyor. HDP yöneticileri, sendikacılar, gazeteciler ve kadın hakları aktivistlerini temelsiz suçlamalarla tutuklanıyor" dedi.

Kasırga, kayyum uygulamalarına son verilmesini; görevden alınan ve tutuklanan belediye başkan ve yöneticilerinin, HDP eş başkanları ve diğer HDP milletvekillerinin serbest bırakılmasını ve görevlerine iade edilmesini talep etti.

ÖNCEKİ HABER

12 Eylül işkencecisi Mehmet Sırrı Şuşut öldü

SONRAKİ HABER

Zonguldak'ta doğanın talanı ve ekoloji mücadelesi konuşulacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...