12 Aralık 2019 22:24

Ankara JİTEM davası: #PekiFailiKim?

Hafıza Merkezi, dava öncesi sosyal medyada “Madem JİTEM var ama ağır insan hakları ihlallerinde rolü yok, öyleyse ağır insan hakları ihlallerini kim işledi, #PekiFailiKim" diye sordu.

Görsel: @hakikatadalet/Twitter

Paylaş

Ankara JİTEM davası olarak adlandırılan, 19 kişinin 1990’lı yıllarda zorla kaybedilmesi veya keyfi infaz edilmesine ilişkin 19 kişinin yargılandığı davanın görülmesine, bugün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilecek.

Dava öncesinde, Hafıza Merkezi daha önce cezasızlıkla bitirilen benzer davaları hatırlattı ve sordu: “Madem JİTEM var ama ağır insan hakları ihlallerinde rolü yok, öyleyse ağır insan hakları ihlallerini kim işledi?”

#PekiFailiKim diyerek bir sosyal medya kampanyası da başlatan Hafıza Merkezinin derlediği davanın geçmişine dair bilgiler özetle şöyle:

SORUŞTURMA 2011’DE BAŞLADI

-1993-96 yılları arasında Ankara’da Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da bulunduğu zorla kaybedilen veya yasa dışı keyfi infaz edilen 19 kişiye ilişkin ilk soruşturma 2011 yılında başlatıldı. 20 Eylül 2013 tarihinde zaman aşımı riskinden dolayı Abdülmecit Baskın cinayetiyle ilgili iddianame düzenlenirken, 19 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen yeni iddianameyle diğer cinayetler de yargılamaya dahil edildi.

EYMÜR ‘İNFAZ LİSTESİNİ’ MAHKEMEYE SUNDU

-Tümü tutuksuz olan sanıklar “Cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçlarından Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.

İlk duruşması 16 Mayıs 2014’te görülen davanın 10 Nisan 2015 tarihli duruşmasında eski MİT Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür kendisine verilen 29 kişilik infaz listesini mahkemeye sundu.

ÇİLLER: TANIKLIĞIM ABESLE İŞTİGAL

-5 Mayıs 2017 tarihli duruşmada dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller Uçuran avukatları aracılığıyla kendilerine dair tanıklık talebinin “abesle iştigal” olduğunu, katılan avukatlarının yazılı sorularına yazılı olarak yanıt verebileceklerini belirten bir dilekçeyi mahkemeye sundu. Ancak savcı huzurda dinlenmeleri yönünde görüş bildirdi, mahkeme heyeti de SEGBİS aracılığıyla dinlenmeleri için İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine yazılması yönünde karar verdi. Bu ara kararlara rağmen 15 Eylül 2017 tarihli duruşmaya mazeret bildirerek katılmayan Tansu Çiller ve eşinin şu aşamada dinlenmesine gerek olmadığına karar verildi.

SUSURLUK RAPORUNA ‘DEVLET SIRRI’ ENGELİ

-2 Şubat 2018 tarihli duruşmada Susurluk kazasından hemen sonra kurulan Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar tanık olarak verdiği ifadede Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın talimatıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu Başbakanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan Susurluk Raporu’nun bir bölümünün dönemin koalisyon hükümeti liderlerinin kararıyla “devlet sırrı” ilan edilerek çıkartıldığını; özellikle bütün ekleriyle birlikte edinilmesi halinde raporda davaya ilişkin aydınlatıcı bilgilere ulaşılabileceğini söyledi. 4 Mayıs 2018 tarihli duruşmada mahkemenin defalarca “ekleriyle birlikte” istediği Başbakanlık Teftiş Kurulu Susurluk raporunun ön yazısında belirtildiği üzere “‘devlet sırrı’ niteliğindeki bilgiler çıkarılmış” yani “eksiz” fotokopisi gönderildi.

GİZLİ TANIK ‘KAYBOLDU’

-31 Ocak 2019 tarihli duruşmada Ayışığı isimli gizli tanığın bulunamadığı belirtildi. Katılan avukatları bu duruma “Sanıklar aleyhine beyanda bulunacağı için bulunamıyor” diyerek tepki gösterdi. 20 Eylül 2019 günü görülen son duruşmada katılan avukatları kovuşturmanın genişletilerek, Tansu Çiller, Özer Uçuran Çiller ve Mesut Yılmaz’ın dinlenilmesine; Kutlu Savaş’ın hazırladığı Teftiş Kurulu raporunun ve eklerin getirilmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, kovuşturmanın genişletilmesi talebinin reddine ve cumhuriyet savcısına mütalaasını sunmak için ek süre verilmesine karar verdi.

Duruşma bugün saat 09.30’da görülecek. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

YSK, Ceylanpınar Belediye Başkanı Abdullah Aksak’ın mazbatası iptal etti

SONRAKİ HABER

Danimarka’da 20 kişi ‘terör’ şüphesiyle gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...