02 Aralık 2019 00:13

Kocaeli'de işçiler: Siyaseti zenginlere bıraktığımız sürece bize bir şey düşmez

Kocaeli'de işçiler ile asgari ücret görüşmelerinden beklentilerini konuştuk.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Çağıl Çağan ADIGÜZEL
Cemre KAVALA
Kocaeli

Asgari ücret görüşmeleri öncesi görüştüğümüz Kocaeli’nin Derince ilçesindeki çeşitli iş kollarında çalışan işçiler, asgari ücretin düşük olmasından dert yanıyor. 3 bin ila 5 bin lira arasında rakamları dillendiren işçiler, “Siyaseti biz yapmayıp zenginlere bıraktığımız sürece bu koşullara mahkum olacağız” diyor.

Demir çelik sektöründe çalışan Ali asgari ücretin 3 bin liranın üstünde olması gerektiğini ifade ederek, “6 bin lira alanlar bile ucu ucuna geçinirken asgari ücret alanlar nasıl geçiniyor hiç düşünmüyorlar. Bundan önce de hep az zam yaptılar şimdi de çok değişmez. 100-200 lira verirler sadece” diyor. Her şeyden önce vergide adalet sağlanması gerektiğini dile getiren Ali, asgari ücretliden de 10 bin lira üzerinde ücret alandan da vergi alındığını ifade ediyor ve ekliyor: “Bizim işyerinde 6 aylık süreçten sonra vergi dilimine giriyoruz. Maaşımın bin 200 lirası vergiye gidiyor. Bu yüzden bizim isteğimiz vergide adalet.” MESS kapsamında bir işyerinde çalışan Ali, “Bu dönem sözleşme sonrasında gelecek zam da faturalara gelen zamla gidecek” diyor.

SİYASETİ ZENGİNLER DEĞİL BİZ YAPMALIYIZ

Haluk ve Süleyman kablo üretiminin yapıldığı bir fabrikada çalışıyor. Asgari ücretin en az 5 bin lira olması gerektiğini söylüyorlar: “Ama hükümet bunun yarısını bile teklif etmez. Çünkü enflasyon oranlarını düşük çıkarıyorlar.” Haluk da yapılan zam oranları ile hükümetin açıkladığı enflasyonun birbirini tutmadığını söylüyor. Türkiye’deki birçok insanın yaşam standardının düştüğünü söyleyen Süleyman, “Yukarı çıktıkları zaman aşağıdakileri görmüyorlar” diyor. Haluk ise da “Siyaseti zenginler yapıyor. Zenginler sofrada her şeyi yiyorlar. Kırıntılar da aşağıda kalan halka düşüyor. Siyaseti zenginler yaptığı sürece halka bir şey düşmez. Halkın bu yüzden bilinçli olması lazım. Bu eğitim sistemi ile de ne kadar bilinçli olunur bir soru işareti” diyor.

Son yıllarda sendikalaşmanın, hak arayışının daha da kötüye gittiğini ifade eden Haluk, “Herkes siyasi partileri takım tutar gibi tutuyor. Ama halk geride kalırken, yukarıdakiler bal kaymak yiyip hayatının geri kalanını refah içinde sürdürüyor” diyor. Süleyman da “Sendikalaşmak gerekiyor. Birlik olmak gerekiyor. Ancak birleşerek bir yerde bir şey oluşturulabilir. Eğer herkes kendi başına davranırsa hiçbir şey elde edilmez” diyor.

‘İKİ ÇOCUK OKUTUYORUM’

Tekstil işçisi orta yaşlı bir kadın hükümete tepkili: “Allah belalarını versin onların, kimsenin halinden anladıkları yok, geçinemiyoruz bunlar gitmedikçe de geçinemeyeceğiz. Emekli olup başka işte çalışıyor diyorlar. 40 yaş üstünde kimi işe alıyorlar, emekli de etmiyorlar insanları. Ölene kadar çalış üç kuruşa...” İki çocuk okuttuğunu dile getiren işçi, “Bir çocuğum üniversitede. Ya ona diyeceğim ki gel okuma ya da yıllarca böyle çalışmaya devam edeceğim. O benim gibi sürünmesin diye okutmak zorundayım."

Plastik fabrikasında çalışan Onur da asgari ücretin en az 3 bin lira olması gerektiğini söylüyor. Ancak Hükümetin 100 ila 200 liradan fazla teklifte bulunmayacağını söyleyen Onur, “İşverenlerle anlaşma yapılıyor. İşverenler daha fazla arttırılmasına izin vermez” diyor ve ekliyor: “Şirketler çok kazanıyor ama buna rağmen ‘İşçiler sadece hayatta kalabilecek kadar para alsın’ istiyorlar. İstiyorlar ki bu kölelik sistemi devam etsin. ‘Çok para kazanıp refah içinde yaşamak istemesinler, bize muhtaç olsunlar’ istiyor işverenler.”

PATRONLAR MOLİERE’NİN CİMRİSİ GİBİ

Asgari ücretin insanca bir seviyeye çıkması için sistemin değişmesi gerektiğini dile getiren Onur, “Ülkeyi zaten şu an tek kişi yönetiyor. Tek adam sisteminin değişmesi lazım” diyor. Asgari ücretliden yapılan vergi kesintilerine de tepki gösteren Onur, “700 liraya yakın kesinti oluyor. Neredeyse aldığım maaşın yarısı. Bir de AGİ diye bir şey var. Ben senden bu kadar para kesiyorum ama şu üç kuruşu da geri veriyorum dedikleri komik bir şey” diye konuştu.

Gıda fabrikasında çalışan bir kadın “Asgari ücret en az 3 bin lira olmalı. Şimdi aldıktan sonra evin kapısından girmeden bitiyor maaş. 7 yıldır asgari ücretle çalışıyorum, daha ben gereken kadar zam yaptıklarını görmedim” dedi.

Lojistik sektöründe çalışan Doğukan da “Fazla vermek istemiyorlar. Onun için hem insanları çok kızdırmayacak, hem de işvereni tatmin edecek en az tutar ne olur diye düşünüyorlar. Bütün patronlar Moliere’in Cimrisi gibiler” dedi.

Taşeron bir inşaat firmasında çalışan bir işçi de asgari ücret aldığını söyledi. İşçi, “3 bin liradan aşağı olmamalı ama başımızda bunlar oldukça mümkün değil. Ancak Şili gibi Irak gibi bir şey olacak ki bizi dikkate alsınlar yoksa bizi kimse umursamıyor” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'den erken seçim çağrısı

SONRAKİ HABER

3. Astrobiyoloji Konferansı ODTÜ’de gerçekleşti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...