27 Ekim 2012 08:29

46 gün oldu hangi insanlıktan bahsediyorsun

17 yıl önce kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, devletten umudunu kestiğini belirterek, halkın birbiriyle dayanışma içinde olması gerektiğini söyledi. Ardından 1995’de kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun söz aldı. Tosun, yıllardır mezarlarını aradıklarını ve yakınlarının akıbetini sorduklarını aktararak, devletin bugüne kadar herhangi bir adım atmadığını ifade etti. Tosun, Bakırköy’de açlık grevinde olan Barış Annelerine dikkat çekerek, “Ne sesimizi duydular, ne adım attılar. Hangi insanlık hangi vicdandan bahsediyorsunuz? Kürt sorununun çözümü için daha kaç bin insanın ölümü beklenecek. Ne kadar seyirci kalacaksın bunlara. Bakırköy’de anneler sabahladı. Onların çocukları ölüme yatmış. 46 gün oldu hangi insanlıktan bahsediyorsunuz. Onlar bu ülkede insanca yaşamak istiyorlar. İnsanlık istiyorlar. Ölümler olmadan bu açlık grevlerinin son bulması için adım atılsın” dedi.

1993’de kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın oğlu Şerif Taşkaya da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’de kendilerini görüşmeye çağırdığını; ancak bugüne kadar hiçbir sonuç çıkmadığını söyledi.

Haftanın basın açıklamasını okuyan Maside Ocak ise, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bayramda huzur temennilerinde bulunduklarını hatırlatarak, “Evlatlarımızın akıbetlerini gizleyen, faillerini koruyan politikaların devamcıları olarak hangi bayram huzurundan bahsediyorsunuz? Mezarsız annelerin ülkesinde hangi huzurdan bahsediyorsunuz. En temel hakları için ölmekten başka çıkış yolu bulamayan yüzlerce mahpus gerçeği karşısında hangi hukuk devletinden söz ediyorsunuz? Anneleri evlatsız bırakan politikalarınıza son verin. Ölüm sınırına gelmiş yüzlerce gencin demokrasilerde olmazsa olmaz talepleri karşısında derhal somut adımlar atın” dedi. (İSTANBUL)


‘ATAK İLE ADAMLARI KATİLİMİZDİR'

Şırnak'ta Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması talebi ile başlattıkları oturma eylemlerini bu hafta da Cizre Lisesi önünde sürdürdü. Çok sayıda kayıp yakınının katıldığı ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan anneler, “Bayramda anaların gözyaşları durmadı” dedi. “Bizim bayramımız yok” diyen anneler, akan kanın durması için hükümet ve devlet yetkililerine çağrıda bulunarak, “Biz anneler olarak cezaevlerinde 46 gündür açlık grevinde olan tutsakların taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz” dedi.

İhsan ile Yusuf Aslan’ın kaybedilme hikayelerini anlatan Şevke Aslan, 1994 yılında kaçırılan eşi İhsan ile kardeşi Yusuf Aslan’ın dönemin korucubaşı olan Kamil Atak, oğlu Tamer Atak, kardeşi Kukel Atak ve Hakim Güven ile yanlarında bulunan onlarca korucu tarafından evden zorla çıkarılarak, götürüldüğünü söyledi. Yapılan açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından her hafta düzenlenen oturma eylemi 194'ncü haftasında da gerçekleştirildi. Açlık grevlerine dikkat çeken İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Serdar Çelebi, "Talepler gayet insanidir. Anadilde eğitim, anadilde savunma istiyorlar. İmralı tecridi kaldırılsın istiyorlar. Bunun için Anayasa değişikliği gerektirmiyor" dedi.

Evrensel'i Takip Et