04 Kasım 2019 10:11

MEB, Müftülüklere "değerler eğitimi" verecek öğretmenleri belirleme hakkı verdi

Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet işbirliği ile okul öncesi kurumlar ve ilkokullarda "değerler eğitimi" için öğretmenleri belirleme yetkisi il müftülüklerine verildi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eğitim alanında protokollerle vakıflar ve derneklerle imzalanan protokoller, müftülükler ve Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden de yaşama geçiriliyor. Son olarak bazı illerde okul öncesi kurumlarda ve ilkokullarda "değerler eğitimi" verecek öğretmenlerin müftülük tarafından seçileceğine dair bir yazı gönderildi.

Yapılan protokolü Cumhuriyet'ten Figen Atalay'a değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, "Müftülük, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstünde bir yerde tanımlanıyor. Eğitim, MEB kararıyla müftülüklere bırakılmış oluyor" dedi. Aydoğan, "Dünyanın her yerinde 4-6 yaş grubu çocuklara soyut bilgiler verilmesinin pedagojik bir karşılığı olmadığı, aksine çocukların bilişsel, psikolojik gelişimlerine telafisi olmayacak zararlar vereceği eğitimciler tarafından ortaklaşılan en temel ilkeler arasında yer almasına rağmen ısrarla bu protokollerin hayata geçirilmesi politikaları sürdürülmektedir” diye devam etti.

Toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin, eğitim alanından, çıkarılan yasalar, yönetmelikler ve düzenlemeler ile adım adım ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Aydoğan, “STK’ler adıyla ideolojik çalışma yürüten yapıların toplumsal cinsiyet eşitliğine bakış açısı kamuoyuna yaptıkları açıklamalar ve uygulamaları ile ortadadır. TÜGVA’nın 81 ilde yer alan yapılanmasında bir tane dahi kadının bulunmaması bile kadınlara yönelik bakış açısının bir fotoğrafıdır. Bu yapıların eğitim kurumlarında yürüteceği çalışmaların cinsiyetçi bir yaklaşımla yaşama geçirileceği çok net bir gerçekliktir” dedi.

CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ HEDEF ALAN SALDIRILAR YOĞUNLAŞTI

Türkiye’nin, CEDAW Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi, 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi Kadına Karşı Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni imzaladığını hatırlatan Aydoğan "Gelinen süreçte cinsiyetçi ideolojilerinin gereği olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan MEB ve YÖK’ün politikalarını belirleyen vesayet mekanizmalarının saldırıları daha da yoğunlaştı. Bu vesayet mekanizmasının en önemli özelliği 'duyarlı vatandaşlar' adı verilen, tepki göstereceği ön kabulü ile hareket edilen, MEB ve YÖK’ü kendi politik çizgisi doğrultusunda hareket etmeye zorlayan kesimlerdir. Bu vesayet mekanizması MEB’in ve YÖK’ün politikalarını belirleyen temel aktörler haline geldi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, öğretim, özel eğitim ve rehberlik, yüksek öğretim programlarından, sosyal etkinlikler etkinlikler yönetmeliğinden çıkarıldı. Vesayet mekanizmalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef alan saldırıları sonucunda mücadele ederek elde ettiğimiz kazanımları her geçen gün kaybediyoruz. Adım adım kazanımlarımız MEB ve YÖK tarafından ortadan kaldırılıyor” diye belirtti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Binanın 2'nci katından düşen işçi ağır yaralandı

SONRAKİ HABER

Müzeyyen Boylu davası başka ile nakledilmek isteniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa