Selma Gürkan: Bölgede barış için halk güçleri mücadelenin öznesi olmalı

Sinan ÖZBOLAT
Hamburg

Almanya’da, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonuna (DIDF) bağlı Hamburg ve Hannover derneklerinde “Ortadoğu’da paylaşım kavgası ve Suriye’de süren savaş” konulu paneller düzenlendi.

DIDF- Hamburg’un organize ettiği ve Bilim ve Eğitim Sendikası (GEW), Hamburg Barış İnisiyatifi (Hamburger Forum), Ver.di Sendikası Barış Grubu ve Ver.di Sendikası Medya Bölüm’ün desteklediği panel GEW salonunda gerçekleşti.

Panelde, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Gazeteci-Yazar Fehim Taştekin, ve DIDF Yönetim Kurulu üyesi Dilan Baran konuşmacı olarak yer aldı.

FEHİM TAŞTEKİN: ARAP KEMERİ DÜŞÜ VAR

Moderatörlüğünü Hamburg Eyalet Milletvekili Deniz Çelik’in yaptığı panelde ilk sözü alan Gazeteci-Yazar Fehim Taştekin, Türkiye’nin Suriye üzerindeki hesaplarını sürdürürken siyasetini Kürtlerin kazanımlarını çökertmeye kilitlediğini belirterek, “Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’la yaptığı anlaşmayla Türk müdahalesi ile iki yerle sınırlandırıldığını, Rusya lideri Putin’le yaptığı mutabakatla da Suriye ordusunun sınırlara gelmesine razı olduğunu söyledi.

“Erdoğan bir elini Rusya’ya diğer elini ABD’ye kaptırdı. Ancak yine de sahada üç askeri harekat ve önüne kattığı Suriye Milli Ordusu adını verdiği milis güçlerle kendini dayatıyor. Kuşkusuz asıl hedefine ulaşamadı. Burada Kürtlerin silindiği bir Arap kemeri düşü var. Tel Ebyad ve Ras’ul Ayn’dan diğer bölgelere sarkması bloke edildi ama buradan kendi koşullarını dayatacak bir el üstünlüğü de elde etti” diyen Taştekin, “Erdoğan çıkmak ve oyundan çekilmek için üç temel hedef gözetiyor: Kürtlere statü verilmemesi, bu birinci amaç. İkincisi eğitip donattığı cihatçı yığının Suriye’de iktidara taşınması. Üçüncüsü de Suriye’nin yeniden inşasında pay verilmesi” ifadelerini kullandı.

"ORTADOĞU VE SURİYE'DE KISA ZAMANDA SULAR DURULACAK GİBİ DEĞİL"

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise yaptığı konuşmada, “Suriye iç savaşı ABD-Rusya dahil emperyalist ülkelerin ve Türkiye, İran gibi bölgede güç sahibi olmak isteyen devletlerin doğrudan müdahaleleri ile aslında bir Ortadoğu ve dünya sorunu haline gelmişti. Şimdi ABD-Türkiye ve Rusya, dolayısı ile Suriye rejimi ve İran, Türkiye arasında imzalanan mutabakatla sağlanan 10’ar maddelik anlaşmanın imzalanmasıyla Suriye’de sorun çözüldü mü? Suriye huzura erdi mi?​” diye sordu.

Gürkan, “Ortadoğu ve Suriye’de kısa zamanda sular durulacak gibi değil, bölgeyi paylaşım savaşına sokanlar çözümsüzlüğü ve sorunları derinleştirdiğine göre bölgede barış, ülkede demokrasi için işçi ve emekçilerin, halk güçlerinin öznesi olacağı mücadeleyi önemsiyoruz” dedi.

Son olarak söz alan DIDF Yönetim Kurulu üyesi Dilan Baran, DIDF olarak Almanya ve Hamburg’da 40 yıldır yerli halkla, sendikalarla, kurum, kuruluşlarla ve çeşitli nedenler ve taleplerle oluşmuş inisiyatiflerle sosyal , kültürel, politik ortak çalışmalarla birlikte mücadele ettiklerini belirterek, “Türkiye’de ve bölgede yaşananlar burada olumlu olumsuz bizleri de etkiliyor. Almanya’da 3,5 milyon Türkiyeli yaşıyor. Burada yaşayan Türkiyeliler üzerinde Türkiye gericiliğinin önemli bir etkisi var. Türkiye’de barış sürecinin yaşandığı ve silahların sustuğu dönemde buralarda da daha olumlu, kutuplaşmanın daha az olduğu bir süreç vardı. Tekrar silahların susması için, AB ve Almanya hükümetlerinden Erdoğan’a ve AKP’ye desteğin kesilmesi için hep birlikte baskı oluşturabiliriz” dedi.

Toplantının ikinci bölümünde katılımcılar sorularıyla panele katkı sağladılar.

Toplantının sonunda Deniz Çelik, Hamburg limanından tüm dünyaya silah sevkiyatlarının yapıldığına dikkat çekerek “Silah Ticaretine Hayır” inisiyatifinin çalışmalarına katılım çağrısı yaptı.