17 Ekim 2019 00:06

Metal işçisiyle savaşın gölgesinde TİS'i konuştuk: Üzerini örtse de krizi unutturmaz

Bosch ve Renault işçileri, TİS sürecinde savaşla birlikte fabrikalardaki sessizliğin arttığını söylüyor. İşçiler, operasyonun krizin üstünü örteceğini ancak unutturmayacağını vurguluyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Meltem AKYOL
Eren ÖNER
Bursa

Türkiye’nin Suriye’ye düzenlediği sınır ötesi operasyon devam ederken, 150 bine yakın metal işçisini kapsayan toplu iş sözleşmesi (TİS) süreci savaşın gölgesinde sürüyor. Bursa’da bir araya geldiğimiz bir grup Bosch ve Renault işçisiyle operasyonun fabrikalarda nasıl konuşulduğunu ve devam eden TİS sürecine olası etkilerini konuştuk.

"HAİN DAMGASI YİYORSUN HEMEN"

Görüştüğümüz işçiler operasyonu eleştiren herkesin adeta ‘vatan haini’ ilan edilmesi durumunun fabrikalarına da yansıdığını belirtiyor. Sadece fabrikada değil gittikleri markette, berberde operasyonun konuşulduğunu söyleyen işçiler, baskı ortamı nedeniyle herkesin “birbirini yokladığını”, bu nedenle insanların gerçek fikirlerini öğrenmenin zor olduğunu belirtiyor. İşçilerden birinin şu sözleri durumu anlamak için önemli: “Ne diyorsun diyenlere mecburen ‘destekliyorum’ diyorsun. Desteklemesen de diyemezsin, ‘hain’ damgası yiyorsun hemen.”

Operasyona karşı çıkan az sayıda işçinin de fikirlerini dile getirmesine, karşı çıkış nedenlerini anlatmasına ve tartışmasına engel oluşturan bir atmosfer bu.

AKP’YE ELEŞTİRİ, OPERASYONA DESTEK!

Bu tablo içerisinde, özellikle genç işçiler arasında operasyona desteğin yüksek olması dikkat çekiyor. AKP’li işçiler desteğini zaten yüksek sesle dile getiriyor ama AKP’yi eleştiren hatta “nefret eden” işçiler dahi operasyona arkasında duruyor.

Renault işçileri ile TİS sürecini konuşmak üzere bir kahvede buluştuğumuzda yaşadıklarımız bunun en önemli kanıtı. Biz sözleşmeyi konuşurken Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında açıklama yapmaya başlayınca bir Valeo işçisi önce televizyonun sesini açtı, ardından “Ortalık kan revan, siz sözleşmeyi düşünüyorsunuz, hiç mi vatan sevginiz yok” diyerek çıkıştı. İşçiler kendi aralarında uzun süre tartıştı.

Kahvedeki işçiler arasında AKP’nin yanı sıra CHP’ye, MHP’ye, İYİ Partiye oy veren işçiler de vardı. Operasyona itiraz edenler oldu ancak çoğu “desteklediğini” söyledi. Yaş ortalaması 27-35 arasında olan işçilerin büyük kısmı “Amerika’ya kafa tutulduğu için” operasyonu desteklediğini ifade ediyor.

Bizim bir araya geldiğimiz işçiler, genel olarak İYİ Parti ve CHP’ye oy veren işçilerdi ve “Bu partiler operasyonu desteklemeseydi tutumunuz ne olurdu?​” sorumuza “Yine de desteklerdik” yanıtı verdiler.

"AKP’YE İNANMIYORUM AMA ASKER GİTMİŞ ARTIK"

İşçiler, “Güvenlik tehdidi var, bize bombalar geliyor, güvenlik almayalım mı?​” deseler de sözlerini “Ama...” diyerek sürdürüyorlar: “Yine de başımızdakilere inanmadığım için buna da şüpheyle yaklaşıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları hatırlatıp, gerekçenin güvenlik olmadığını söyleyen bir işçi, “Yapılan zamlar, ekonomik gidişatın kötü olması müthiş bir tepkiye neden olmuştu. Hatta en son aracın içinde sigara içenlerden ceza kesilmesi iyiden iyiye kızdırdı herkesi. Yani kendi yaptırdıkları anketlerde de bunu gördüler ve bence operasyon yapmak son kozları oldu. Artık denize düşen operasyona sarıldı...” diyor.

AKP’ye dönük sıralanan eleştirilerin başında ekonomik kriz geliyor. Operasyonun krizin üzerini kapatmak için yapıldığı fikri yaygın ama arkasından eklenen şey şu: “Başımızda siyaset yapanlara inanmıyorum, kendileri için de yapıyorlar... Kriz gündemini değiştirmek de bunun altında var gibi geliyor... Ama askerlerimiz gitmiş artık, ben vatanımı seviyorum, hain olmadığım için destekliyorum diyorum, askerime zeval gelmesin diye...”

ABD’YE KAFA MI TUTUYOR ABD’DEN İZİN Mİ ALIYOR?

Operasyona desteğin işçiler arasındaki en etkili argümanı “Amerika’ya hatta bütün dünyaya kafa tutuyoruz” söylemi. İşçiler sıklıkla bunu dile getiriyor, kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda de en çok bunun ifade edildiğine dikkat çekiyorlar.

AKP’ye tepkili olan işçiler buna itiraz ediyor. Operasyon öncesi ABD’den, Rusya’dan onay alındığını söyleyerek “Eee bu nasıl kafa tutmak” diye soruyorlar; Rahip Brunson olayını hatırlatarak “Onun gibi kafa tutma bu da!” diyorlar. Bir işçi, “Amerika dış güç diyorlar, tır tır silah gönderdi diyorlar, bir bakıyorsun Trump ‘Erdoğan’ı destekliyorum’ diyor. Rusya yine aynı... Kim düşman, kim dost ben anlamadım” diye konuşuyor.

AKP’YE DÖNÜŞ OLUR MU?

İşçilerin ifadesiyle “31 Mart seçimlerinden sonra süngüsü düşen AKP’lilere bir cesaret geldi.” Operasyonun özgüvenlerini arttırdığını, AKP’li bir işçinin fabrikanın çay ocağında yüksek sesle propaganda yaptığını anlatıyorlar. Ancak operasyonun AKP’ye oy olarak dönüp dönmeyeceği konusunda farklı fikirler var. Kimi işçiler AKP’den uzaklaşan işçilerin “Dünyaya kafa tutuyor, arkasında olmamız lazım” duygusuyla yeniden AKP’ye yaklaştığını düşünürken, bazıları operasyonun “AKP’ye dönüş”e neden olmayacağını söylüyor.

MEDYAYA "ŞOV" TEPKİSİ

Medyanın tek sesliliği de önemli. Harekata karşı çıkan bir işçi, “muhalif” olarak izlenen bir iki kanalın da operasyonu destekleyen yayınlar yaptığını belirterek gerçeklerin hiç konuşulamadığını söylüyor. “Dakika dakika canlı veriyor A Haber. Ya operasyon böyle mi olur? Askerinin nerden, nasıl geldiğini açık ediyorsun. Bunlar hep şov işte! İnsanları kandırmak için...” diyor.

SURİYELİ KARŞITLIĞINA SARILDILAR

AKP’lilerin fabrikalarda “Güvenli bölge ile Türkiye’de bulunan Suriyelilerin gönderileceği” argümanını çok kullandığının altını çiziyor işçiler. Bir Renault işçisi, “İktidar, ‘Suriyeli karşıtlığını’ gördüğü için buradan yürüyor. Fabrikalarda herkes Suriyeliler gönderilecek diye bekliyor, Amerika’ya kafa tutmak ve güvenlikten sonra en çok bunu konuşuyorlar” diye anlatıyor. Renault işçileri de Bosch işçileri de Suriyelilerin bir bölümünün dahi gönderilmesinin, AKP’ye oy olarak döneceğini düşünüyor.

Ancak ekonomik krizin acı faturası büyüdükçe bütün bunların işe yaramayacağını düşünen işçilerin sayısı da az değil. İşçilerden biri şöyle özetliyor durumu: “AKP’nin beklentisi bunun oy olarak dönmesi. Ama bunu şişkin faturalar gelince, üstüne yeni zamlar eklenince göreceğiz. Bakalım borcunu-taksidini, kirasını ödeyemeyen işçinin derdini Suriye operasyonu ile kapatabilirler mi göreceğiz...”

Bir başka işçi ekliyor: “Bak kiracı olan işçi arkadaşlar ev sahipleri ile konuşmuşlar, alttaki bodrumları alıp odun kömür koymuşlar, soba yakacaklar. Konuştuğum bir işçi, ‘Ben zaten geçen sene 500 lira veriyordum, bu sene veremem, odun kömür daha uyguna geliyor’ diyor. Bunları görünce ben hiç inanmıyorum, ne yaparsa yapsın AK Parti o eski günlerine gelemez...”

Başka biri ise Suriyelilerin gidemeyeceğini söylüyor: “Benim komşularım var, uçak geçerken bile hâlâ eğiliyorlar, savaş travması var, nasıl gitsinler...”

AFRİN’DEN FARKI: DESTEKLEYENLER ELEŞTİRİYOR DA...

Daha önce yapılan sınır ötesi operasyonlarla örneğin Afrin ile kıyaslandığında işçilerin içerisindeki desteğin fazla olduğunu görmek mümkün, ancak farklar da var. Operasyonu destekleyen işçilerin hemen ardından AKP’ye eleştirilerini de sıraladığını anlatıyor işçiler:

“Bak Afrin’den farkı ne biliyor musun? Orada kimse sorgulamıyordu... Ooo kıyamet, herkes, 'Ordumuz giriyor, alıyoruz, yürüyoruz' diyordu. Burada, böyle diyenler de var yine ama insanlar desteklese de eleştiriyor.”

Ancak işçilerin hemfikir olduğu bir nokta var: “Olay sınır dışına çıktığı anda kral çıplak diyemiyorsun.”

İŞÇİLERDEN UYARI: TİS’İ OLDU BİTTİYE GETİREBİLİRLER

Bir yandan ekonomik kriz bir yandan operasyon, metal işçilerinin devam eden sözleşme sürecini baskı altına almış durumda. İşçiler güvensiz ve kaygılı.

Görüştüğümüz Bosch ve Renault işçileri TİS’in fabrikalarda “neredeyse hiç” konuşulmadığını söylüyor. Ekonomik olarak zor durumda olan işçilerin işten atılma kaygısının arttığına, daha önce mücadeleci işçilerin atılmasının da sessizliği besleyen nedenlerden biri olduğuna işaret ediyor işçiler.

Özellikle sendikacılara olan güvenin iyiden iyiye azaldığının altını çizen işçiler, “Kimse sözleşmeden bahsetmiyor, eskiden sendikacılar geldiklerinde işçiler soruyordu, sıkıştırıyordu; şimdi gelmiş sendikacı dolaşıyor, kimsenin umurunda değil. Eskiden umut vardı, şimdi inanmıyoruz” diyor.

Bosch’ta seçilmiş temsilcilerin görevden alınması, yerlerine genel merkezin atama yapması güveni iyiden iyiye zedelemiş. “Bizim seçtiğimiz temsilciyi de başkanı da indirdiler, kayyum atandı. Seçilmişlerin hepsi gitti, şimdi genel merkez ne derse ona bakıyorlar.”

Ancak TİS’in konuşulmamasını henüz sürecin başında olunmasına bağlayan işçiler de var. Görüşmelerin ilerlemesiyle birlikte tartışmaların artacağını, işçilerin daha çok sorgulayacağını dile getiriyorlar.

Operasyonun TİS sürecini olumsuz etkileyeceği görüşü de yaygın. “Operasyon devam ederse TİS sürecini baltalar. Ben zaten ekonomik süreç yüzünden zorlanacağımızı düşünüyordum ama şimdi bunu koz olarak kullanır işveren” diyor işçilerden biri.

Patronun bunu kullanacağına hepsi emin. Daha önce “milli güvenlik” gerekçesiyle grevlerinin ertelendiğini hatırlatıyorlar: “Bundan önce ‘beka’ meselesini kullandığı gibi yine kullanır. Grevler engellendi, 'milli güvenlik' dediler, ‘zam da neymiş, oturun yerinize’ deyip kestirip atabilirler. Belki de alabileceğimizin üçte birinden tutturmaya çalışacaklar.”

"BİZİM DE EKONOMİK SAVAŞIMIZ VAR, ONU NE YAPACAĞIZ?"

Operasyonun devam etmesi durumunda sözleşmenin oldu bittiye getirilme ihtimalinin de yüksek olduğunu düşünüyorlar. Ancak uygun ortamı olduğunu düşünseler de bunun sendikaya tepkileri büyüteceğini de ekliyorlar. “MESS ile Türk Metal oturacak, 'Birbirimize lazımız, sen beni gör, ben seni' deyip olabilecek mantıklı bir şeyde anlaşacaklar gibi geliyor bana. 500-600’den aşağısı olmaz, ondan aşağısı milleti üzer” diyor işçilerden biri.

Bütün bu havanın değişeceğine dair umutsuzluk hakim olsa da yaşadıkları deneyimleri hatırlatan işçiler, tepkilerin önüne geçilemeyeceğini ifade ediyorlar. “Tamam savaş var ama bizim de ekonomik savaşımız” var diyen işçiler, “Birlikte olmazsak bu kötü hava daha da kötü olur, birlikten başka yolumuz yok” çağrısında bulunuyorlar.

ÖNCEKİ HABER

İş bırakan saya işçileri: Patronlar Mercedes’e biniyor, biz bisiklete

SONRAKİ HABER

İlhan Uzgel operasyonu değerlendirdi: Siyasette aynı aracı sürekli kullanamazsınız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...