14 Eylül 2019 19:55

Haydarpaşa’yı beklerken

BTS Eski Genel Sekreteri İshak Kocabıyık Haydarpaşa Garı'nı yazdı: Haydarpaşa değil 400 hafta tam 111 senedir orada, olduğu yerde. Denizin kıyısında. Şehrin kapısı. Her şeye rağmen mağrur

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

İshak KOCABIYIK
BTS Eski Genel Sekreteri

Başlığa bakıp Samuel Beckett’nin “Godot’yu Beklerken” adlı eserine bir gönderme olduğunu düşünebilirsiniz. Bir yanıyla doğru ama bir yanıyla değil.

Doğru, çünkü tam 400 haftadır, Haydarpaşa tren sesinden, yolcularından mahrum edilerek, bugüne kadar sürdürdüğü ve taşıdığı işlev büyük bir ahlaksızlıkla yok edilmek isteniyor.

Yanlış, Haydarpaşa değil 400 hafta tam 111 senedir orada, olduğu yerde. Denizin kıyısında. Şehrin kapısı. Her şeye rağmen mağrur.

Peki ne oldu da 400 hafta önce Haydarpaşa Dayanışması her pazar günü olmak üzere “oturma eylemi” başlattı?

Hikaye ve hakikat 2000’li yıllarından başında başladı. AKP iktidarı ile başladı. 17 senedir, nice Başbakan, Ulaştırma Bakanı, Belediye Başkanı ve yöneticisi geldi geçti. İstanbul üzerinden ortak özellikleri neydi denecek olursa verilecek tek cevap vardır: kenti rant, yağma ve peşkeş alanı olarak görmek diyebiliriz.

İşte bu alanlardan biri de Haydarpaşa Garı sahası ve çevresi. Yaklaşık 1 milyon metrekarelik büyüklüğü ve konumu ile şehrin her yerini banknot gibi görenlerin ağzının suyunu akıtan bu alan sadece Gar ve arkasını değil Limanı da kapsamaktadır.

Ama bunu gerçekleştirebilmek için de hem hukuksal olarak hem şehircilik açısından hem ekonomi açısından çok sağlam ve uygunluk olmalı ki kabul edilebilsin. Ama böyle bir uygunluk olmadığı için başka yerler için olduğu gibi, başka zamanlarda yapıldığı gibi yalana ve fantastik, pırıltılı gelecek tablolarına başvurdular.

15 senedir neler yapılmadı ki, Haydarpaşa’ya…

İlk önce 7 adet ve 70’şer katlı Manhattan gökdelenleri yapılacaktı. Olmadı. Yeşil alan ve otel yapılacak dendi. O da olmadı, yolcu gemilerinin yanaşacağı çok büyük bir liman ve alışveriş merkezi dendi. O da olmadı.  

Olimpiyat stadı ve tesisleri dendi. O da olmadı. Teras kata dışardan camlı asansör yapalım, lokanta olsun dendi. O da olmadı.

AKP Kadıköy Belediye Başkan adayı son seçimde “Haydarpaşayı İstanbul Tasarım Merkezi yapacağız” dedi. Ne olduğunu kendisi bile açıklayamadı.

Bu alana her şeyin olmasını istediler. Sadece trenin gelmesini istemediler, vapurların yanaşmasını, kamusal ve kamuya açık bir alan olmasını istemediler. Sermayenin rahatlığı dışında hiçbir şey istemediler.

Ama bir türlü çalışanların, halkın, kamuoyunun, sendikaların, meslek odalarının rızasını alamadılar, mahkemeleri, yargıyı istedikleri kadar avuçlarına alsalar da namuslu hukukçuların, yargıçların varlığı her zaman tedirgin etti.

Sonuçta istedikleri hiçbir şeyi yapamadılar.

Yargı kararlarıyla da tescil oldu ki Haydarpaşa’ya trenler gelecek, trenler gidecek. Kamusal alan olarak kalacak.

Bu kararın arkasında sadece yargı kararı değil, 400 haftadır sıcak soğuk, kar fırtına demeden bir inadı sürdüren Haydarpaşa aktivistlerinin mücadelesi ve onları destekleyen milyonlarca yurttaşın desteği var.

Haydarpaşa Dayanışması gösterdiği azim gayret ve inat var. Bu inat şehrin adeta ahlakı ve vicdanı olmuştur.

Şimdi “Osmanlıda oyun bitmez” sözünü doğrularcasına, bütün yargı kararları yok sayılarak, 400 haftalık mücadele görmezden gelinerek kimi ali cengiz oyunlarıyla, arkeolojik kazıları da bahane ederek Haydarpaşa Garını birkaç hızlı trenin gelip gittiği yere çevirme niyetleri var.

Buna izin vermeyeceğiz. 400 haftadır süren mücadelenin kazanımlarını yok etmenize izin vermeyeceğiz.

Haydarpaşa sadece şehrin değil ülkenin mirasıdır. Bugüne kadar olduğu gibi sadece İstanbul’da olanlar değil, her yerden gelen yurttaşlar ile Haydarpaşa’yı, Garı savunmaya devam edeceğiz.

Haydarpaşa’ya sahip çıkacağız. Geleceğimize sahip çıkacağız.

ÖNCEKİ HABER

Leyla Güven'e "terör örgütü propagandası" suçlamasıyla soruşturma

SONRAKİ HABER

Feyzioğlu meselesi: O dedesinin torunuydu, baro başkanlığıyla yetinemezdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...