Karaburun Bilim Kongresi’nde “Sınıf ve Sosyalist Siyaset” tartışıldı
Karaburun Bilim Kongresi'nde siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla “Sınıf Mücadelesi ve Sosyalist Siyaset” oturumu yapıldı.
Fotoğraf: Evrensel
Can Deniz ERALDEMİR
İzmir
Karaburun Bilim Kongresi'nin son gününde büyük salonda gerçekleştirilen son oturumda yürütücülüğünü Yasemin Özgün'ün yaptığı, “Sınıf Mücadelesi ve Sosyalist Siyaset” oturumuna Emek Partisinden İskender Bayhan, Devrimci İşçi Partisi'nden Levent Dölek, Halkevleri'nden Oya Ersoy, Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden Naim Göktaş, Türkiye İşçi Partisi'nden Can Soyer, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi'nden Erdal Kara, Kürdistan Komünist Partisi'nde Nusrettin Maçin katıldı.
Emek Partisi MYK Üyesi İskender Bayhan, krizi neden göstererek sermayenin işçilere saldırdığını hatırlattı ve "Sınıf mücadelesinin toplamı ve demokrasi mücadelesi eşit değerdedir partimiz için. Demokrasi mücadelesi sınıf mücadelesidir" dedi.
Emek Partisi'nin kuruluşundan beri fabrika ve iş yerleri temelinde örgütlenme mücadelesi yürüttüklerini hatırlatan Bayhan, mücadelenin ekonomik, siyasal ve ideolojik alanları kapsadığını söyleyerek, "İşçi sınıfı ile bütünleşmiş bir mücadele hattı nasıl yaratılabiliriz, buna çalışıyoruz" dedi.
İşçi sınıfının da demokrasi mücadelesine kendi nesnel gerçekliğinden yola çıkarak katıldığına dikkat çeken Bayhan, "Önümüzde iki önemli süreç var: Birincisi Metal işçilerinin toplu sözleşmeleri, ikincisi asgari ücretin tespitidir. Hükümetin tek adam politikaları ve AKP programı ile işçilerin kendilerinin günlük hayattaki talepleri karşı karşıya gelecektir. Ve işçiler de kendi nesnelliğinden yola çıkacaktır" diye konuştu.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Parti Meclisi üyesi Naim Göktaş, siyasal islam rejimine karşı işçi sınıfının uğrak noktası olmak gerektiğini söyledi ve "Emekçilerin hak arama mücadelesi dinle şekillendirilmeye çalışılıyorsa Soma'ya hemen din adamları gidiyorsa düşünmek gerekir" dedi. "Sol dönüştürücü bir seçenek olarak ortaya çıkamıyor" diyen Göktaş, siyasal anlamda birleşik zeminde örgütlenme olarak solun kendisine yönelik öz eleştiri yapması gerektiğini vurguladı.
Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu Üyelisi Oya Ersoy da neoliberal sürecin “Elveda ploreterya” diye başladığını hatırlatarak, "Egemen güçler işçileri işyeri temelli parçaladı, yetmedi bu muazzam işçi sınıfına karşı baskılayıcı uygulamalar yarattı" dedi. Uluslararası düzeyde de görüldüğü gibi işçi sınıfı mücadelesinin faşizme karşı da mücadeleyi de içerdiğini söyleyen Ersoy, "Dünya çapında neoliberal faşist dönemlerde işçi sınıfını bastırmadan yönetmek mümkün değildir" diye konuştu.
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
