05 Eylül 2019 12:09

Olsa olmuyor, olmasa olmaz: KYK

“Ben bu sene yurda 340 lira ödeyeceğim. Aldığımız burs ortada. 500 lira alıyoruz, kalıyor geriye 160 lira. Ailesinden yardım almadan okumaya çalışan öğrenciler var; nasıl geçinsinler?”

Paylaş

Berfin GÜLER

Malatya

Gelecek kaygısı, geçim sıkıntısı ile boğuşan gençlerin sorunlarına bir yenisi daha eklendi. Burs ve krediye zam gelmezken, KYK yurtlarına %20 zam geldi. Biz de yurda başvuran ve halihazırda yurtta kalan gençlerle zamları ve yurtlarda yaşadıkları sıkıntıları konuştuk.

İlk olarak İnönü Üniversitesi Ebelik Bölümü öğrencisi Gülşen ile bir araya geliyoruz. İkinci sınıfa geçen Gülşen KYK’de bir sene kalmış. Geçen seneye göre fiyatların çok fazla arttığını, öğrencilerin geçinmesinin mümkün olmadığını belirtiyor Gülşen. Geçen sene yurtların 175-280 lira arasında olduğunu, bu sene ise en ucuz KYK’nın 280 lira olduğunu söylüyor Gülşen. Öğrencilerin geçim sıkıntısını işe söyle özetliyor: “Ben bu sene yurda 340 lira ödeyeceğim. Aldığımız burs ortada. 500 lira alıyoruz, kalıyor geriye 160 lira. Ailesinden yardım almadan okumaya çalışan öğrenciler var; nasıl geçinsinler?​”

“OKURKEN ÇALIŞMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Geçen sene az da olsa sosyal faaliyetlere katıldığını fakat bu sene hiçbir şekilde katılamayacaklarını, yurt zamlarının öğrencilerin geçinmesini zorlaştıracağını söyleyen Gülşen, “Yol ücreti 1.40’tı, 1.70 oldu. Burslara henüz bir zam yapılmadı ama bu gelen zamlarla zaten öğrenciler hissetmeyecek. Zaten birçok öğrenci burs değil kredi alıyor. Devlet bu kredileri zaten geri alacak okul bittikten bir süre sonra. Yurtlarımızda şampuanımızdan tuvalet kâğıdına kadar her şeyi kendimiz bireysel alıyoruz. Kitaplar çok pahalı. Ben ailede okuyan dört çocuktan biriyim, babamın maaşına 120 TL zam yapılırken yurtlara 65 TL zam yapılıyor. Babamın tek maaşla temel ihtiyaçlarımızı karşılaması bile çok zor. Çalışmayı düşünüyorum okurken çünkü bu şartlarda bir öğrencinin geçinmesi, barınması olanaksız.” diyor.

“KREDİ-BURSLAR DAHA ELİMİZE GEÇMEDEN ERİDİ”

Arzu Aksu ile sohbet etmeye başlıyoruz. Arzu bu sene Çorum Hitit Üniversitesi Çocuk Gelişimi kazanmış. Bilmediği bir şehre gitmenin hem heyecanı var üzerinde hem de korkusu. Yurt çıkmamış, henüz yedeklerde. Okul açılınca yurt çıkana kadar kalacak yer ayarlamaya çalışıyor şimdiden. Özel yurtların da ateş pahası olduğunu belirtiyor. Bursların yeterli olup olmadığını soruyoruz Arzu’ya. “Daha elimize geçmeden eridi dedikleri bu olsa gerek.” diye anlatmaya başlıyor: “Yurtlara %20 zam yapıldı. Yapılan tek zam yurtlara olsa belki bu kadar kaygılanmazdık. Ulaşım, gıda, kırtasiye gibi ihtiyaçlarımıza gelen zamlar öğrencileri daha üniversiteye gitmeden ciddi bir geçim kaygısına itiyor. 500 TL burs ile hangi ihtiyacımı karşılayabileceğimi düşünüyorum. Tabii kredi çıkma ihtimali de var. İşsizliğin her geçen gün arttığı ülkede bu borcun altından nasıl kalkacağımı da düşünüyorum okul bitince.” dedi. Daha okula başlamadan sorunlarla boğuşmaya başladığını, okul kazandığına bile tam anlamıyla sevinemediğini söyleyen Arzu da Gülşen gibi yarı zamanlı işte çalışmayı düşündüğünü söylüyor.

Öğrencilerin birlikte sorunlarına çözüm bulacağını söyleyen Arzu, “Gerçekçi düşünen her insan 500 TL ile geçinemeyeceğimizin farkındadır. Yüksek ihtimalle bize kalması gereken, kendimizi geliştirmeye harcayacağımız zamanı çalışarak değerlendireceğiz. Bu şartlarda okuldan ne kadar verim alabileceğimizi ise henüz tahmin edemiyorum.

Sürprizlerle geçen eğitim hayatı, devamlı türeyen kaygılar, sunulan geleceksizlik... Bunlar bir avuç kişinin değil yüz binlerce gencin sorunu. Çözüm yolu ise karamsarlığa kapılmaktan ya da bizlere özgürlük bahşetmiş birer efendi edasıyla itaat bekleyenlerden değil birleşmekten geçiyor. Gençler ancak birleşip örgütlenerek sorunlarına çözüm bulabilir.” diyerek sözlerini bitiriyor.

ÖNCEKİ HABER

Emniyete 'damat' ataması: Çevre Bakanı'nın eniştesi daire başkanı oldu

SONRAKİ HABER

Kadınları eve hapseden zihniyete karşıyız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...