AB politikalarının adı: İşsizlik ve açlık
2010 yılından bu yana Yunanlı işçi ve emekçilerin gerçekleştirdiği birer günlük genel grevlerin sayısı 26. Grev ve direnişin olmadığı hiçbir sektör kalmadı. Krizden çıkma adı altında AB ve IMF’nin sadece aylıkların düşürülmesi ve gelir vergileri adı altında emekçi halka dayattığı sömü
2010 yılından bu yana Yunanlı işçi ve emekçilerin gerçekleştirdiği birer günlük genel grevlerin sayısı 26. Grev ve direnişin olmadığı hiçbir sektör kalmadı. Krizden çıkma adı altında AB ve IMF’nin sadece aylıkların düşürülmesi ve gelir vergileri adı altında emekçi halka dayattığı sömürü paketleri ise 65 milyar avro dolaylarında. Ekonomik istatistik ve veriler işsizliğin önümüzdeki süreçte yüzde 30 olacağını gösteriyor. Hergün ortalama olarak bin kişi işini kaybediyor. Son bir yılda kapısına kilit vurulan işyeri sayısı 60 bin. İş yasaları ise hiç abartısız geçtiğimiz yüzyılın başlarına geri dönüşü gerçekleştirmeye yönelik olarak tümden değiştiriliyor.
Önümüzdeki günlerde verilmesi planlanan 31 milyar avroluk borç diliminin serbest bırakılması için dayatılan paket ise yıkımın tamamlanmakta olduğunu gösteriyor.
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras Brüksel’den döndüğünde “AB ülkelerinin desteğini aldıklarını, iyi yolda olduklarının Almanya ve Fransa tarafından bile dile getirildiğini” söyleyecek halkı ve emekçileri aldatmaya ve beklentiler içine sokmaya çalışacak. Ancak kriz kapitalizmin krizi ve yükü halkların sırtına yıkılmaya çalışılıyor. Sonucu tayin edecek olan da Merkel’in ya da Hollande’nin söyledikleri ve diplomatik görüşmeler değil işçi ve emekçilerin mücadelesidir. (Atina/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
