19 Ekim 2012 16:34

Pamuk tarlasında emek sudan ucuz

AKP teşvik paketleriyle patronlara yeni avantaj ve rantlar yarattığını söyleyedursun Diyarbakır’ın Kabî (Bağıvar) beldesinde tuğla patronları ve toprak sahipleri bu saadet zincirini çoktan kurmuş durumda. Kabî için yeni teşvik paketine ihtiyaç yok. Ekonomi Bakanının bölgeye yatırımları ‘patlatacağını’ iddia ettiğ

Pamuk tarlasında emek sudan ucuz
Paylaş
Mehmet Aslanoğlu

EN BÜYÜK TEŞVİK ‘KADIN EMEĞİ’

Bu pamuk işçilerinden biri de Tuba Ekinci. Önce konuşmak istemiyor. Çavuş İsmet ile sohbetimizi dinledikten sonra birkaç kelam etmekte sakınca görmüyor. Tuba 17 yaşında. 9 kardeşi, anne ve babasıyla 12 kişilik bir aileler. Tuğla işçisi babasına yardım etmek için 5.sınıftan sonra okumamış, 100 kg pamuk toplama karşılığı 25 lira alıyor. Ama günde ancak 80-90 kg toplayabiliyor. En büyük hayali okuyup öğretmen olmakmış. Ama maddi durumları el vermediği için bu hayalinden vazgeçmiş. Şimdi en azından kardeşleri okuyabilsin diye çalıştığını söylüyor. Tuba ve onun gibi yüzlerce Kabîli genç kızın emeğinden büyük teşvik mi olur toprak sahipleri için?

Ahmet Saten adlı toprak sahibinin pamuk tarlasında eşi ve kızıyla birlikte çalışan İsmet Ulus anlatıyor: “Hep toprak sahipleri kazanıyor. İşçinin pamuktaki payı yüzde 8’dir. Yüzde 92’si toprak sahibine kalıyor. Şu an çalıştığımız arazi bin dönüm. 350 ton pamuk çıkacak. Bu da 400 bin TL ediyor. 150 bin TL işçilik, gübre, mazot, ilaç, elektrik vb giderlere gidiyor. Toprak sahibine 250 bin TL kalacak. Ama asıl parayı pamuktan kazanmıyorlar. Destekleme priminden kazanıyorlar. Bu arazinin desteklemesi 400 bin TL’dir. Günde 20 TL’ye bu sıcağın altında kavrulan yine yoksullar oluyor. Bin liradan 5 TL’si ancak fakire kalıyor bu ülkede.”
İşte Kabî’deki doğal teşvik ortamının yarattığı asr-ı saadet!  (Diyarbakır/EVRENSEL)


TOPRAK SAHİBİNİN SULAMA DERDİ YOK

İsmet Ulus, Dicle Nehri’nin kıyısında bulunan bu tarlanın aslında Ahmet Saten’in olmadığını, Kabî’nin büyük toprak ağası Mahmut Akyıl’ın olduğunu anlatıyor. Saten’in bu arazi yakınında su kuyusu var, ancak Akyıl’ın  topraklarında yok. Bu nedenle de toprakları değiş tokuş etmişler.

Su kuyusu demişken; EMO Diyarbakır Şube Başkanı İdris Ekmen’in verdiği bilgilere göre GAP bölgesinde 10 bini ruhsatsız 30 bin su kuyusu bulunuyor. Bu kuyularda tüketilen elektrik bir barajın üretimine bedel. 30 bin kuyunun toprak sahiplerinin elinde olduğunu düşünürsek, GAP’ın enerji bölümünün büyük kısmının tamamlanmış olmasına rağmen neden sulama kanalları kısmının gerçekleşme oranının %15’lerde kaldığı daha iyi anlaşılıyor. Toprağı olan, parası olan sulu tarım imkanı da elde ediyor.

BURADA 8. SINIFA KADAR OKUNUR, SONRA İŞÇİ OLUNUR

İsmet Ulus 25 yıldır pamuk yükleme işlerinde çalışıyor. Birkaç yıldır Kabî’den işçi toplayarak çavuşluk yapıyor, eşi ve kızı da pamuk işçiliği yapıyor. Diyarbakır’ın en yoksul mahallelerinden Ben u Sen Mahallesi’nde oturdukları eve 150 TL kira ödüyorlar. “Yılda elimize toplam 7-8 bin lira para geçiyor” diyor. 5 çocuğu var. 4’ünü okutuyor. Ancak 8. sınıfa kadar okutabileceğini belirtiyor; 12 yıl boyunca çocuk okutacak maddi durumu olmadığını ekleyerek. Çocuklar 8. sınıfı bitirdikten sonra onlar da ‘çalışma hayatı’na atılacaklar. İsmet pamuk işçiliği yapmadan önce de 10 yıl tuğla fabrikalarında çalışmış. Tek bir gün dahi sigortası yok.

Ulus ailesi Yeşil Kartlı. Söz Yeşil Karta gelince eşi Eyşan Ulus karışıyor söze ve AKP’nin sağlıktaki ‘altın dönemi’nin sona erdiğini haber eden bilgiler veriyor; “İlaçlar çok pahalı oldu. Eskiden ilaç parası vermiyorduk  Son bir yıldır ilaç parası alıyorlar bizden. Ben bazen ayda 8-9 kez hastaneye gidiyorum. Bizden yüzde 2 ilaç parası kesiyorlar. Sağlık ocağında 5 lira, hastanede 8 lira alıyorlar. İlaçlara bazen 10 lira bazen 25 lira veriyoruz. Bu gidişle hastanelere giremeyecek hale geleceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

Bursalı metal işçileri TİS'i konuşuyor

SONRAKİ HABER

Akbabaların bor iştahı kabardı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...