24 Ağustos 2019 23:21

"Patronlara 'işçiler burada' dedirtmeliyiz"

Ankara'da MAN otobüs fabrikasında çalışan bir işçi Evrensel'e yazdı: Gerçekten patronları etkileyebilecek, “İşçiler burada bak” dedirtecek eylemler yapılmalı.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

MAN otobüs fabrikasından bir işçi
Ankara

Merhaba Evrensel gazetesi,

Ben MAN otobüs fabrikasında çalışıyorum. Sözleşme dönemi hepinizin bildiği gibi yaklaşıyor. Çok kısa bir zaman kaldı ama Türk Metal’den en ufak bir ses seda yok. Normalde çoktan belli bir miktarı işçilerle paylaşırlardı.

Anket yapıldığında işçiler arasında en düşük miktar beklentisi 1000 liralık bir zamdı. Düşük zam işçiyi kesmez, çünkü kriz döneminde MAN işleri büyüttü. Şu ara fabrikada işlerin giderek yoğunlaşacağı dillendiriliyor. Günde 14 otobüse kadar çıkıldı ve 20’ye çıkma gibi rakamlar dillendiriliyor.

Sözleşme döneminin de yaklaşmasına bağlı olarak şu dönem fabrika içerisinde baskı çok arttı. Sigara saatleri bile kısıtlanmış durumda. En ufak itirazda tutanak tutturma durumları gündeme geliyor. Bence bu durum sözleşme döneminde insanların tepki göstermesinin önüne geçmek için yapılıyor. 3 yıllık bir sözleşme gündeme gelirse, bunun imzalanacağını düşünmüyorum. Metal işçisinin kırmızı çizgilerinden belki de en önemlisi sözleşmenin 3 yıllık olmaması. Seyyanen yani miktar olarak zam mı, yüzdelik zam mı verilmesi bile konuşuluyor. Mesela 500 liralık bir zam herkese eşit olarak alınsa, bence eşitsizlik doğar. Kıdem farkının da verilmesi kesinlikle sözleşmede olmalı. Onun dışında bence en önemli talep vergi dilimine girildiğinde işçiden yapılacak kesintinin yarısı patron tarafından ödenmeli. Çünkü en büyük ücret erimesi vergi dönemi oluyor. Bir de iş kazaları sorunu var. Ağır sanayi olduğu için çalışma şartları da zor oluyor. Profiller arasına sıkışma, parmak kırığı gibi iş kazaları yaşanıyor.

Ama bir şekilde bunların üzerine gidilmiyor. Baskıyla, susturmayla üstü kapatılıyor pek çok şeyin. Yoğun çalışma temposu, vardiya sisteminin haftalık değişmesi gibi sorunlar yüzünden sosyal hayat diye bir şey de kalmıyor. Kısacası bizim fabrikadaki durum böyle. O zaman ne yapmak gerekiyor? Bence özellikle sözleşme sürecinde daha etkili eylemler yapmalıyız. 10 dakika geç girelim, yemekhanede çatal kaşık vuralım, vardiya çıkışında yürüyelim gibi eylemlerden ziyade daha etkili, mesela bir saatten fazla üretimi durduralım. Ya da gerçekten patronları etkileyebilecek, “İşçiler burada bak” dedirtecek eylemler yapılmalı diye düşünüyorum.

ÖNCEKİ HABER

G7 Zirvesi protestolarla başladı: Liderler akşam yemeğinde, emekçiler sokaklarda

SONRAKİ HABER

30 yıl önce yüzde 140, 30 yıl sonra yüzde 8!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...