24 Ağustos 2019 00:30

"Hükümet, BASK örneği üzerinden manipülasyon yapıyor"

Siyaset Bilimci Dr. Naif Bezwan, iktidarın HDP’li belediyelere kayyum atanmasına Batasuna Partisi'nin kapatılmasını öne sürerek dayanak yaratma çabasını değerlendirdi.


Fotoğraf: MA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul 

HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasının yankıları sürüyor. Hükümetin kayyumla ilgili açıklamalarında İspanya’da Basklılar adına mücadele veren ve ETA (Bask Yurdu ve Özgürlük) ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle 2008’de kapatılan Batasuna Partisi ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği karara atıf yapıldı. Siyaset Bilimci Dr. Naif Bezwan, BASK örneği verilerek kayyumu meşrulaştırmak için manipülasyon yapıldığını belirti. 

Kürtlerin özgür iradesiyle seçtiği belediye başkanlarının görevden alınmasını “müstemleke idaresi uygulaması” olarak tanımlayan Bezwan, “Bunun adı kayyum kolonyalizmidir. 1920’li yıllarda uygulanan umumi müfettişlik rejiminin günümüze uyarlanmış biçimidir” dedi. 

BAŞKANLIĞIN BÖLGE'YE YANSIMASI 

Kayyumu, bütün keyfiliği ve hukuksuzluğuyla başkanlık rejiminin Bölge’ye yansıması olarak görmenin mümkün olduğunu anlatan Bezwan, “Bunun gereği olarak hukuk hiçe sayılmakta, ispat yükümlülüğü suçlayana değil, mağdura bindirilmektedir” dedi. Bölge’de seçimlerin tümden yasaklanmasının şimdilik doğacak uluslararası sonuçlarından dolayı uygun görülmediğini söyleyen Bezawan, “Toplumsal iradeye kayyum aracığıyla el konulması tercih edilmektedir. Seçilmiş insanları kayyum yoluyla bertaraf etmek ister İstanbul ister Edirne’de olsun tümüyle antidemokratik bir uygulamadır. Ama Kürtleri hedef aldığında aynı zamanda kolonyalist bir uygulamadır. Olan da budur” ifadelerini kullandı. 

Kayyumla birlikte Hükümetten yapılan açıklamalarda, 2008’de kapatılan Batasuna Partisi ile ilgili AİHM kararının hatırlatıldığına dikkat çeken Bezwan şunları belirtti: “Otonom bir Kürdistan yönetimi olduğu ve Kürtlerin kendini yönettiği şartlar haiz olsaydı AİHM’in Batasuna kararı bağlamında bir karşılaştırma teorik olarak düşünülebilirdi. O zaman da normal hukuk süreçler işletilerek kapatılma davası açılırdı, kayyum atanmazdı. Bu şartların hiç biri mevcut değil. Dolayısıyla, AİHM’in ilgili kararına atıfla bu uygulamayı meşrulaştırmak, bir manipülasyon marifetidir.”

ÖZERK BÖLGE BASK

Bask Bölgesi, İspanya’nın kuzeyinde yer alan özerk bir bölge. Diktatör Francisco Franco sonrasında yapılan 1978 Anayasası bölgeye tarihi bir hak olarak geniş yetkilerle özerklik elde etti. Özerklik 25 Temmuz 1979’da tanındı. Baskça ve İspanyolca bölgede resmi dil. Bask Parlamentosu ve hükümeti başkent Vitoria-Gasteiz’de bulunuyor. Parlamentoda 25 temsilci bulunuyor ve bu temsilcilerin oylarıyla Bölge Başbakanı seçiliyor. Bask Ülkesi kendi polis teşkilatına (Ertzaintza) ve kendi radyo ve televizyonuna da sahip. Mevcut haklar yasal güvence altında. Bölgedeki yasalar Özerk Bölgeyi üç ilden oluşan bir federasyon olarak tanımlıyor. Bu sistem, 1200 yılından beri bölgede aralıklarla kullanılan Foral Sistemi’nin devamı niteliğinde. Bask bölgesinin dikkat çeken diğer yanı ise İspanya’nın en zengin bölgelerinden bir olması.

 

ÖNCEKİ HABER

Belediye İş İzmir Şubeleri #izmirküllerindendoğacak kampanyası için çağrı yaptı

SONRAKİ HABER

Erdoğan’dan belgesiz ‘kayyum’ savunması: Teröriste hizmet ediyorsa...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...