Halk iradesine atanan kayyumlar pek çok ilde protesto edildi

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasına tepki göstermek için HDP Diyarbakır İl Örgütünün çağrısıyla belediye binasına yürümek isteyen halka polis biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı. Aralarında kentteki kurum ve sendika temsilcilerinin yanı sıra HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları’nın da bulunduğu kalabalık, belediyenin önünde açıklama yapmak istedi. Polis açıklama yapılmasına engel olmak isteyince bir süre Musa Farisoğulları ile polisler arasında görüşme yapıldı. Fakat sonrasında aralarında yaşlı kadınların da bulunduğu kalabalığa polis tazyikli su sıktı.

Polisler bir süre sonra yurttaşlara yumruk ve tekmelerle de saldırdı. Belediyeye çıkan yollar çevik kuvvet ekipleri tarafından kapatıldı. Belediye önüne gitmek isteyen ve engellenen yurttaşlar tepkilerini sloganlarla dile getirdi.

Kentin birçok yerinde polis yığınak yapmış durumda beklerken helikopterlerin de havada tur attığı görüldü.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde kayyumu protesto etmek isteyenlere izin vermeyen polis, şehit ve gazi yakınları olduğu belirtilen grubun açıklama yapmasına izin verdi. Kayyumu protesto etmek isteyenler tarafından bu durum tepki ile karşılandı. Polis, tepki gösterenlere de saldırdı. (DiyarbakırEVRENSEL)

SOYLU’YA YANIT: BELEDİYE EŞ BAŞKANIMIZ 500 BİN OYLA SEÇİLDİ

İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın görevden alınması ve yerine kayyum atanması ardından Mızraklı ve HDP’liler Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne doğru yürüyüşe geçti. HDP il binasında başlayan yürüyüş, çevredeki yurttaşların alkış ve sloganlar desteğiyle Koşuyolu Parkı’na kadar devam etti. Burada polis tarafından engellenen HDP’lilerin yürüyüşüne izin verilmedi. 

VALİ DİYARBAKIR'DA EYLEM YASAĞI KARARI ALDI

Polis, yürüyüşün engellenmesine, DBB’ye kayyum olarak atanan Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun dün aldığı kentte eylem ve etkinlik yasağı gerekçe gösterdi. Uzun süreli bekleyiş ardından Mızraklı ve HDP’liler partinin il binasına geçerek, burada açıklama yapmak istedi. İl binasını çevik kuvvet ekipleri ve kalkanlarla abluka altına alan polis, burada da açıklama yapılmasına izin vermedi. Bunun üzerine HDP’liler, oturma eylemi başlattı. Uzun süreli bekleyiş ardından HDP’liler parti binası önünde açıklama yaptı.  

BEŞTAŞ: AKP’NİN DİĞER ADI HIRSIZDIR

Yaptığı açıklamada belediyelere kayyum atanmasını “siyasi darbe” olarak değerlendiren HDP’li vekil Meral Danış Beştaş, “AKP iktidarı kendi sonunu hazırlayan kararlardan birini daha aldı. 31 Mart sonrası İstanbul seçimlerini yenilediklerinde, ‘AKP intihar ediyor’ dediğimizde 800 bin farkı gördüklerinde, AKP’nin iktidardan nasıl düştüğünü gördüler” diye konuştu. 

İçişleri Bakanlığı’nın “Kim tarafından nasıl belediye başkanı yapıldığı bilinmeyen insanlar” şeklindeki açıklamasına tepki gösteren Beştaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya şu sözlerle yanıt verdi: “Sen bilmiyor olabilirsin ama belediye eşbaşkanımız 500 bini aşkın oyla seçildi. Kim tarafından seçildiği bütün dünya ve Diyarbakır biliyor. Biz adaylık başvurusu yaptığımızda, Anayasa mevzuatına göre yaptık. Ama söz konusu İçişleri Bakanlığı açıklamasında ne anayasa tanıyor ne seçim kanunu tanıyor ne de hak tanıyor.” 

Mızraklı’nın yüzde 63 oy ile seçildiğini hatırlatarak, kararın hukuk dışı olduğunu ifade eden Beştaş, “Halktan korkuyorlar. Halktan daha büyük bir güç yoktur. Kayyumlar belediyelere girmiş olabilir ama onlar Diyarbakır’ın belediye başkanları olamazlar. Tonlarca kadayıf yiyecekler. Tabi bunu yemiyorlar, hırsızlık yapıyorlar. AKP’nin diğer adı hırsızdır” şeklinde konuştu. 

"GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRMELİYİZ"

Kamuoyunun kayyum atamalarına sessiz kalmaması gerektiğini ifade eden Beştaş, “Diyarbakır, Antalya’dır, İstanbul’dur, Hakkari’dir. Bu sadece bizim sorunumuz değil. Bugün buraya kayyum atayan AKP, yarın İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya atayabilir. Güçlerimizi birleştirmeliyiz” çağrısında bulundu. 

"KAYYUM ANCAK BANYO YAPABİLİR

HDP’lilere yönelik operasyonlar kapsamında 418 kişinin gözaltına alınmasına da tepki gösteren Beştaş, “Kayyum atayanlar, tepkiyi engellemek için operasyonlar yapıyor. Arkadaşlarımızı geri çekin, kayyumunuzu geri çekin. O orada gayri meşru bir şekilde halkın gözüne tek bir gün bakamama, kapalı kapılar ardından ancak banyosunu yapabilir. Kayyum bu kentte belediye başkanlığı yapılamaz. 418 kişiyi alabilirsiniz ama 480 bin kişi, 6 milyon kişiyi gözaltına alamazsınız. 25 milyon HDP’liyi alacak bir hapishane yok” diye belirtti. (Diyarbakır/MA)

TAKSİM'DE HDP'LİLERE POLİS ENGELİ: 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

İstanbul Taksim’de, atanan kayyumlara tepki gösteren HDP’lilere polis saldırarak engel olmak istedi. 

HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da gözaltına alınmaya çalışan kişiyi polislerin elinden almaya çalıştı ve bu sırada polis şiddetine maruz kaldı. HDP PM Üyesi Nesimi Aday, HDP Ümraniye İlçe Eş Başkanı Damla Savcı, parti yöneticisi Sıtkı Tatlıcı ile Vedat Fidan ve ismi belirlenemeyen 3 kişiyle birlikte toplamda 7 kişi gözaltına alındığı öğrenildi.

ANKARA'DA POLİS SALDIRDI, 9 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

HDP’li 3 belediyeye kayyum atanmasının protesto edildiği Ankara’da polis kitleye saldırarak, 9 kişiyi gözaltına aldı.

HDP Ankara İl Örgütü tarafından Sakarya Meydanı’nda düzenlenen eyleme HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, sivil toplum örgütleri ile emek ve meslek odaları katıldı. Kitleye, izin vermeyen polis dağılmaları yönünde anons yaptı. Polis daha sonra kitleye biber gazı, kalkan ve coplarla saldırdı. Saldırı sonrası aralarında HDK Ankara Eş Sözcüsü Fatma Kılıçarslan, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Hüseyin Gevher, Demokratik Alevi Derneği (DAD) Mamak Şube Eşbaşkanı Hasan Altun, HDP PM üyesi Yağmur Yurtsever, HDP üyesi Betül Koca, Ecem Polat, Mustafa Bayraktar, Mustafa Uğur Akkaya, Zarif Kesiciler gözaltına alındı. (HABER MERKEZİ)

HDP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ: BU TALANCI, GASPÇI ZİHNİYETİ TANIMAYACAĞIZ

HDP İstanbul İl Örgütü, il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. İl binasının bulunduğu sokakta çok sayıda polisin bulunduğu görülürken açıklamada “Halkın iradesi gasbdilemez” yazılı pankart açıldı. Açıklamaya HDP İstanbul Milletvekilleri Musa Piroğlu ve Erol Katırcıoğlu, HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ve çok sayıda yurttaş katıldı.

"BU COĞRAFYA ASLINDA KAYYUM COĞRAFYASI"

HDP İstanbul İl Başkanı Cengiz Çiçek, il binası önünde yaptığı konuşmada “Biz bu filmi ilk kez görmedik. Ne zaman egemenlerin, sermayeden yana olanların çıkarları söz konusu olduğunda bu halk iradesine yönelik gaspları dönüyoruz. Bu coğrafya aslında kayyum coğrafyası. Daha bugünlerde Kaz Dağları’nı peşkeş çekenler, emeğe karşı kayyum atayanlar, düşünceye kayyum atayanlar, doğaya kayyum atayanlar, kadın özgürlük mücadelesine kayyum atayanlar bugün Mardin’de, Diyarbakır’da ve Van’da Kürt halkının demokratik iradesine kayyum atadılar" dedi. 

“Bu üç kentimizde gördüğümüz gasp kültürü aslında Türkiye’nin bütün coğrafyasını esir almaya çalışıyor" diyen Çiçek, "Bu gasp kültürüne karşı demokratik mücadelemizi daha fazla birleşerek sürdürmeliyiz. Yönetim zihniyeti yalnız başına bırakmaya çalışıyor. Bir bütün olarak kalbi demokrasiden özgürlükten eşitlikken yana olan her kesimi kendi yalnızlığında tecrit etmeye çalışıyorlar. Bu kayyum politikasına karşı bütün ezilenlerin birleşik mücadelede yan yana olmasını istiyoruz. Özellikle İstanbul seçimlerinde ortaya çıkan hazımsızlıktır. Bugün bu illerdeki hak gasbına sessiz kalanlar unutmamalıdır ki bu zihniyet İstanbul’da da etkin olmak isteyecektir. Herkesi bu talancı zihniyete karşı ortak mücadeleye çağırıyoruz. Bu talancı, gaspçı zihniyeti tanımıyoruz, tanımayacağız" diye konuştu. 

"SEÇİLMİŞLER UYDURUK KANUNLARLA GÖREVDEN ALINDI"

HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş ise belediyelerin kayyum yoluyla tekrar ele geçirildiğini hatırlattı. Türkiye'nin demokrasiye vurulan darbeler ülkesi olduğuna işaret eden Güneş, konuşmasını şöyle sürdürdü: Batıda demokrasiyi geliştirerek AKP-MHP ortaklığına kaybettirdik. Faşizan uygulamaların nasıl berteraf edileceğini halklarımıza gösterdik. Kürt coğrafyasında halkın iradesiyle seçilmişler, uyduruk kanunlarla görevden alınıyor. AKP için demokrasi kendilerine vardır, muhalefete ise yoktur.

AKP'ye seslenen Özgüneş, "Her gün çıkıp halk iradesi diyorsunuz, zorla ele geçirdiğiniz iller halk iradesinin ta kendisidir. Zihniyeti berteraf edene karşı meşru zeminde şimdi mücadele zamanıdır" dedi.

"TOPLUMSAL MEŞRUİYETİ KAYBETTİLER"

Söz alan HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, ülkede adalet isteyenlerin zulüm gördüğünün altını çizdi. 31 Mart'taki seçimleri iktidarın hazmedemediğini ifade eden Şenoğlu, "Kaybedenler diyor ki, biz hukuğu tanımıyoruz. Biz yenebiliriz dedik ve onları yendik. Gayrimeşrular çünkü toplumsal meşruiyetlerini kaybettiler. Adalet isteyenlerin iradesini kıramazlar. Geziden beri 'Bu daha başlangıç mücadele devam' diyoruz. Halklarımız kardeşliğini inşa edene kadar, Kaz Dağları ile Hasankeyf'i kardeş yapana kadar mücadeleye devam edeceğiz" diye belirtti. (İstanbul/EVRENSEL)

MARDİN'DE BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE PROTESTO

İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanan HDP'li Mardin Büyükşehir Belediyesi önünde Eş Başkan Figen Altındağ ve Belediye Meclisi üyeleri bekleyişlerini sürdürürken HDP Mardin İl Örgütü ve çok sayıda partili ile yurttaş, kayyum uygulamasına tepki göstermek amacıyla belediye önünde toplandı. Urfa HDP Milletvekilileri Ayşe Sürücü, Ömer Öcalan, Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ile beraberindeki grup belediyeye girmek istedi. Ancak polis ve çevik kuvvetin engellemesi ile karşılaşan grup belediye önünde açıklama yaptı. Açıklamayı HDP Mardin İl Eş Başkanı Eylem Aman okudu. 

Belediye eş başkanlarının Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçildiğini hatırlatan Aman, "Belediye eş başkanlarımız İçişleri Bakanlığı’nın yalanlara ve hukuksuz gerekçelere dayalı bir emri ile görevden alınmıştır. Belediye Meclis üyelerimize ve belediyelerimizde çalışanlara yönelik ağır bir gözaltı operasyonu halen sürmektedir" dedi.

"KÜRT HALKININ SİYASİ İRADESİNE DÖNÜK DÜŞMANCA BİR TUTUM"

Atanan kayyumların yeni ve açık bir siyasi darbe olduğunu vurgulayan Aman "Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır. Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi, kayyumlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur" ifadelerini kullandı. 

İktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyum döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedemedikleri söyleyen Aman, "Yerelde de asker ve sivil bürokrasi bu yolsuzluk düzeninden beslendiği için kayyumlar döneminin destekçisi olmuştur. Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır. Halkın iradesini gasp etmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir olağanı olmuştur" ifadelerine yer verdi. 

DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Aman, "Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır. Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz." 

"PROVOKASYONLARIN BİR AN ÖNCE DURDURULMASI GEREKİYOR"

Ardından söz alan Urfa HDP Milletvekili Ömer Öcalan, Türkiye'nin geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini belirterek, mevcut politikaların büyütmeyeceğini dile getirdi. Söz konusu uygulamalarla daha fazla derinleştirildiğini kaydeden Öcalan, "Biz her defasında barışa ve demokratik siyasete çağrı yapmışız. Ama birileri bu ülkenin kimyası ile oynuyor. Birileri provakasyon peşinde. Bu provakasyonların bir an önce durdurulması gerekiyor. Halkın belediyesi, halkın iradesi TOMA ve polis gücü ile işgal edilemez. Bu kabul edilemez. Biz buradayız, bir açıklama bekliyoruz" diye konuştu. 

HDP Şırnak Milletveki Hüseyin Kaçmaz  ise Yaşananların AKP-MHP'nin Türkiye'ye yaşattığı zulmün bir göstergesi olduğunu söyleyerek, "Demokrasiye inanmayanlar, hukuka, adalete inanmayanlar, bugün yine kürt halkının ve HDP'li seçmenin iradesini gasp etti. Hukuku tanımadıklarını bir kez daha deklere ettiler. Ama şunu bilsinler ki girdikleri Suriye bataklığında da girdikleri kürt politikasında ki savaş politikasında da bu ülkeyi dayattıkları hukuksuzluklarda da bu halk onlara gereken dersi verecektir" dedi. (Mardin/EVRENSEL)

MARDİN'DE VALİLİK EYLEM YASAĞI KARARI ALDI

Mardin Valiliği, Mardin Büyükşehir Belediye’ne Vali Mustafa Yaman’ın kayyum olarak atanmasının ardından kentte 1 aylık eylem yasağı kararı aldı. Valilik tarafından yapılan açıklamada yasak kararına kayyum ataması gerekçe yapıldı. 

“Son yıllarda teröre karşı yürütülen kararlı mücadele sonucunda tükenme noktasına gelen PKK/KCK terör örgütü ve uzantıları; bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullanmışlardır” iddialarında bulunan Valilik, HDP hakkında ithamlarda bulunmaktan da kaçınmadı. Sıraladığı iddiaların ardından belediyelere kayyum atanmasına tepki gösterilmesine değinen Valilik, “PKK/KCK terör örgütüne müzahir çeşitli basın yayın organları/sosyal medya paylaşımlarından edinilen bilgiler doğrultusunda, Mardin Diyarbakır ve Van illerine Belediye Başkan vekili görevlendirilmesine tepki göstermek –sözde- demokratik hakları savunmak amacıyla Halkların Demokratik Partisi Genel Merkezi Koordinesinde, 20 Ağustos Salı Günü saat 11:00’de Mardin, Diyarbakır ve Van illerinde bulunan Halkların Demokratik Partisi İl Örgütlerinde toplanma çağrısı yapıldığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.

TÜM EYLEM VE ETKİNLİKLERE YASAK

Valilik açıklamasının devamında şunları kaydetti: “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamı dışında kalan kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarının kendi binalarında ve kendi personel ve üyelerine yönelik yapacağı toplantı, tören, karşılama, uğurlama gibi resmi nitelikteki etkinlikler hariç olmak üzere; İlimiz sınırları içerisinde her türlü kapalı ve açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, kurum ve kuruluşun kendi binası dışında yapacakları basın açıklaması, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun temsil, gösteri ve benzeri türdeki tüm eylem ve etkinlikler ile ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişilerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere el ilanı, broşür ve benzeri dağıtılması, afiş, pankart asılması, vb etkinliklerin 19.08.2019 tarihinden itibaren 30 (otuz) gün süre ile Mardin İl merkezimiz ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (coğrafi alan). Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” 

VAN'DA 1000 GÜNÜ AŞKIN SÜREDİR EYLEM YASAĞI SÜRÜYOR

Van'da ise kentte 1000 günü aşkın süredir eylem ve etkinlik yasağı uygulanıyor. Yasaklara yapılan tüm itirazlar da mahkeme tarafından reddediliyor. Van'da valilik son olarak 8 Temmuz 2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 gün süre ile eylem ve etkinlikler yasaklanmıştı. (HABER MERKEZİ)

Van'da 1000 günlük OHAL

İZMİR’DE 10 GÜNLÜK EYLEM YASAĞI

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin HDP'li 3 büyükşehir belediyesine kayyum atanmasını protesto ekmek için yapacağı basın açıklaması, İzmir Valiliği tarafından yasaklandı. Valilik ayrıca kentte 10 gün süreyle yapılacak tüm eylemlere yasak getirdi. 

İZMİR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ: SİVİL DARBE

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri kayyum atanmalarına tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi. Konak Eski Sümerbank önünde yapılması planlanan basın açıklaması İzmir Valiliği tarafından yasaklanınca açıklama DİSK Ege Bölge Temsilciliği binasında gerçekleşti. Basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Ülke olarak bu sabah bir kez daha sivil darbeye uyandık. Demokrasinin temel ilkelerini durmaksızın ayaklar altına alan iktidar, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarını görevden alarak yerlerine bir kez daha kayyum atadı. Belediye başkanları hakkında yürütülen adli-idari soruşturmalar bahane edilerek yapılan bu gaspın, demokrasiyle ve hukukun üstünlüğü anlayışıyla bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır” dedi. 

“İRADE GASPLARI İLE SEÇİMLER ANLAMSIZLAŞTIRILMAKTA”

Yapılan uygulamanın AKP’nin demokrasiye ve halk iradesine bakışının özeti olduğunu ifade eden Sarı, “Cumhurbaşkanının kararının, halkın iradesinden üstün görüldüğü bu anlayış, benzerlerini darbe dönemlerinde gördüğümüz faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünüdür. Uygulanan tekçi ve faşizan politikaların sonucu olarak halkın ezici çoğunluğunun Meclise, yargıya, adalete, basına inancı ve güveni oldukça zayıflamıştır. Yandaş olmayan yapı ve kurumlar ise etkisizleştirilmeye, kriminalize edilmeye, hatta pervasızca “terörist” olarak tanımlanmaya çalışılmaktadır. Gelinen aşamada irade gaspları ile seçimler anlamsızlaştırılmakta, umutsuzluğun egemenliği sağlanmaya ve “artık yeter” diyen kitlelere çaresizlik duygusu aşılanmaya çalışılmaktadır” diye konuştu. 

“KAYYUM POLİTİKASI HERKESE VERİLMİŞ BİR GÖZDAĞIDIR”

OHAL döneminde yüze yakın belediyeye kayyum atandığını ve bu belediyelerde çalışan 3 bini aşkın işçinin işten atıldığını hatırlatan Sarı, belediye başkanlarının görevden alınırken ileri sürülen gerekçelerin temelsiz olduğunu ve seçmenlerin gözünde yok hükmünde olduğunu ifade etti. Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmayı alışkanlık haline getiren tek adam rejiminin siyasal ahlak düzeyinin göstergesi olduğunu belirten Sarı, “Kayyum politikası, ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Rejimin temel bir özelliği haline gelen sivil darbeciliği kabul etmedik, etmeyeceğiz. Derinleşen ekonomik krizin geniş yoksul halk kesimlerinde yarattığı öfke tüm kışkırtmalara rağmen demokratik bir şekilde sandığa yansımıştır. Halkın iradesinin yok sayılması, derinleşen ekonomik krizle berabere işçi, emekçi, yoksul halklara bütünlüklü bir saldırı olduğunu ve ülke ciddi bir yönetememe krizine doğru iktidar eliyle sürüklendiğini görmekteyiz. Halkın iradesine kayyum atanamaz. Bu hukuksuz ve antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarına rağmen birleşik mücadelenin gücüne inanan emek ve demokrasi güçleri olarak, saldırıları birliğimizle püskürtebileceğimizi bir kez daha hatırlatıyor, demokrasiden yana bütün kesimleri faşizme karşı barış ve demokrasi mücadelesinde omuz omuza durmaya davet ediyoruz” dedi. 

Açıklama sonrası bina önünde bulunan kitle ve polis arasında kısa süreli arbede yaşandı. (İzmir/EVRENSEL)

ADANA'DA ORTAK TEPKİ: BUNLAR SONRAKİ KAYYUMLARIN PROVASI MI?

Volkan PEKAL
Adana

HDP Belediyelerine yönelik görevden alma ve operasyonlara Adana’da tepki gösterildi. HDP’nin basın açıklamasına izin verilmeyince HDP il binası girişinde yapılan basın açıklamasına çeşitli siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri destek verdi. HDP'yi ziyaretinde konuşan  CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi “Bunlar sonra gelecek kayyumların provası mı?​” diye sorarken Emek Partisi Adana İl Başkanı Sevil Aracı, AKP’nin baskıyı artıracağına dikkat çekerek demokrasi mücadelesini büyütme ve genişletmek için ortaklaştırmanın aciliyetine dikkat çekti.

HDP Adana İl Örgütünün İnönü Parkı’nda halkın iradesinin gasbedilmesine karşı yapılacak basın açıklamasına izin vermeyen Adana Emniyeti, HDP Adana il binasının önünü çevik kuvvet polisleri ile kapatıp binadan çıkılmasına izin vermedi. İnönü Parkı çevresi polis tarafından kapatılınca demokratik kitle örgütleri destek için HDP il binasına gitti. İnsan Hakları Derneği, KESK’e bağlı sendikalar, DİSK Adana Bölge Temsilciliği, PSAKD, Halkevleri, ESP, Emek Partisi İl Başkanı Sevil Aracı, GYK Üyesi Halil İmrek ve EMEP üyeleri, CHP İl Başkanı Mehmet Çelebi ve CHP il yöneticileri halkın seçtiği belediye başkanlarının görevden alınmasına karşı basın açıklamasına destek verdi. 

“UYGULAMALAR AÇIK SİYASİ DARBE”

HDP’nin çağrı yaptığı 14.00’ten bir saat önce Türkiye Kamu-Sen'in basın açıklaması yapmasına rağmen emniyet “güvenlik gerekçesi” ile basın açıklamasının İnönü Parkı’nda yapılmayacağını söyledi. Emniyet yetkilisi, başkalarının güvenliğinin tehlikeye gireceğini iddia etti. HDP İl Eş Başkanı Masum Eriğ’in "Demokratik hakkımızı kullanmak istiyoruz" şeklindeki sözlerine emniyet yetkililerinin “Demokratik hakkınızı yukarıda kullanabilirsiniz” şeklinde cevap vermesi tepkilere neden oldu. İHD Adana Şube Başkanı basın açıklaması yapmanın bir hak olduğunu ve nerede yapacaklarına kendilerinin karar verebileceğini belirterek “Valilikten talimat aldık demiyorsunuz. Bu bir keyfi uygulamadır” dedi.

Basın metnini okuyan HDP Adana İl Eş Başkanı Masum Eriğ, uygulamanın açık bir siyasi darbe olduğunu belirterek “Bu aynı zamanda Kürt halkının iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur” dedi. Kayyum atanan belediyelerin kayyum döneminde yolsuzlukların odağı olduğunu hatırlatan Eriğ, yolsuzlukların ortaya çıkarılmasını hazmedemeyen hükümete karşı tüm demokrasi güçlerini, Meclis içinde ve dışındaki tüm muhalefet partilerini dayanışmaya çağırdı.

“DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN NABZI MI ÖLÇÜLÜYOR?​”

Açıklamanın ardından açıklamaya destek veren kurumlar HDP il binasına çıkarak ziyarette bulundu. Burada konuşan CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi, faşist diktatörlüğe adım adım gidildiğini belirterek “Belediyeye kayyum atanması bunun bir parçası. Seçimlerde yakalanan birliğin daha da güçlendirilerek devam etmesi gerekiyor. CHP, HDP, ilerici demokrat güçler, sosyalist hareketler baskıcı rejime dur demek için birleşmelidir” dedi. Çelebi, “Bu diğer belediyelere kayyum atamanın bir provası mı, halkın tepkisi mi ölçülüyor?​” diye sordu.

“TEK ADAM REJİMİNE KARŞI MÜCADELEYİ ORTAKLAŞTIRALIM”

Burada konuşan Emek Partisi Adana İl Başkanı Sevil Aracı, operasyonlar ve atanan kayyumun tamamen politik olduğunu belirterek “Belediye başkanlarına yöneltilen suçlamalar iktidarın seçimle alamadığını kayyumla almasının teorisidir” dedi. Halkın iradesini tanımayan bu politikaların siyasi iktidarın Suriye politikasından bağımsız olmadığını ifade eden Aracı, bölgede söz sahibi olmanın yolunun Kürt halkının taleplerini ve iradesini kırmaktan geçtiğine inanan siyasi iktidarın içeride bu operasyonları yürüttüünü söyledi. AKP iktidarının bundan sonra yürüyeceği yolun daha fazla baskı, daha fazla hak ihlali olacağının işareti olduğunu dile getiren Aracı, demokrasi mücadelesini büyütme ve genişletmek için tek adam rejimine karşı daha çok demokrasiyi savunma ve mücadeleyi ortaklaştırmanın aciliyetine dikkat çekti. (Adana/EVRENSEL)

Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyum atandı

KAYYUM VE GÖZALTILAR DERSİM'DE PROTESTO EDİLDİ

Diyarbakır, Van ve Mardin belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasına tepki olarak Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan HDP İl Eş Başkanı Hıdır Çiçek “Dünyada hukukun zerresinin olduğu ülkelerde rastlanılması mümkün olmayan bu çağ dışı, bu hukuksuz utanç tablosuna maalesef ikinci kez tanıklık ediyoruz” dedi. Kayyum atamalarının demokrasinin gasbı anlamına geldiğini söyleyen Çiçek “Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri olarak siyasi soykırım operasyonları kapsamında Dersim'de gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyor ve halkın iradesini gasbeden bu siyasi darbeye karşı susmayacağımızı ve mücadeleyi büyüteceğimizi belirtiyoruz” dedi. (Dersim/EVRENSEL)

Bölge illerinde halk iradesine kayyum atanmasına tepki yağdı

HDP KOCAELİ İL ÖRGÜTÜ: HALKIMIZA VE İRADELERİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ

HDP Kocaeli İl Örgütü de kayyum atamalarını kınadı. HDP İl Eş Başkanı Şahabettin Işık yaptığı açıklamada, “Her zamankinden daha çok toplumumuza, halkımıza ve iradelerine sahip çıkacağız” dedi.

HDP binasında gerçekleştirilen açıklamaya Emek Partisi, ÖDP, SYKP, Halkevleri, Kocaeli Demokrasi Girişimi, Kocaeli Dersimliler Derneği, KESK üyeleri ile eski HDP Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca destek verdi. Açıklama sonrası Emek Partisi, ÖDP ve Halkevleri temsilcileri söz alarak birlikte mücadele çağrısında bulundu.

“Tüm demokrasi güçlerini iktidarın bu tekçi ve gaspçı anlayışı karşısında ortak bir demokrasi inşası için birlikte mücadeleye davet ediyoruz” diyen HDP İl Eş Başkanı Şahabettin Işık, “Her zamankinden daha çok toplumumuza, halkımıza ve iradelerine sahip çıkacağız. Türkiye hiçbir rantçının, fırsatçının, doğa katliamcısının, demokrasi düşmanlarının insafına terk edilecek kadar aciz ve önemsiz bir ülke değildir. Alanı ve tapusu hiç değildir. Halk hiçbir fetbazcının, fetvacının, fesatın ve fitnenin sahipliğine bırakılacak kadar sahipsiz değildir. Hasankeyf'ten Kazdağlarına, Munzur'dan Artvin'e kadar dereler nasıl özgür aktıysa doğamız ormanlarımız da özgür gelişecek, yerel yönetimlerimiz de özgürce yönetilmeye devam edecektir” dedi. (Kocaeli/EVRENSEL)

ALMANYA'DA PEK ÇOK KENTTE PROTESTO

Almanya'da demokratik kitle örgütleri tarafından yapılan çağrı üzerine başta Hamburg, Essen, Bielefeld, Hagen, Freiburg, Bonn, Giessen, Oldenburg, Duisburgolmak üzere Almanya’nın birçok kentinde yüzlerce kişinin katılımıyla protesto eylemleri düzenlendi. Eylemlerde belediyelerin AKP tarafından gasbedilmesi ve siyasi darbeye karşı tüm demokrasi güçlerinin birlik olması gerektiği çağrısı yapıldı. (Bielefeld/EVRENSEL)

Sendika ve meslek odalarından kayyum tepkisi: Demokrasiye ağır bir darbe

Emek Partisi: Kayyım halk iradesine ve demokrasiye darbedir