05 Ağustos 2019 23:12

"11. Kandırma Planı" ve Kıdem Tazminatı: 1 Ekim’e kadar tepkimizi koymalıyız

Tes-İş Yatağan Şube Yöneticisi Kemal Özcan yazdı: Emeğin son kalesi düşmemelidir. Geriye köle olmaktan başka pek bir şey kalmıyor zaten.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kemal ÖZCAN
Tes-İş Yatağan Şube Yöneticisi

Planın adına bakar mısınız? ‘11’inci Kalkınma Planı.’
Heyt koçum benim be, kim tutar sizi?
Aynen ileri demokrasi gibi, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi gibi.
Plan Recep Tayyip Erdoğan'ın onayından sonra Meclise geldi.
Şimdiye kadar 10 tane plan yapılmış halimiz ortada. Bu konuda artık damat beyden çokomelli sunumlar bekliyoruz. Hem de yüzüğü göstere göstere.
2023 yılında dünyanın 10 ekonomisi arasına gireceğiz dediklerinde 15’nci sıradaydık. Bugün 19’uncu sıraya geriledik.
Ülkeyi batıran siyasi iktidarın son ölümcül darbe planıdır bu. Uyuşturucu kullananlar buna ‘altın vuruş’ diyor. Krizle yüz yüze geldik ve krizin faturasını emekçilere ödetecekler.
Yurt dışına çıkarken alınan harçlara zam yaparak kalkınacağız. Faizleri düşürmedi diye Merkez Bankası başkanını görevden alınca kalkınacağız...
Kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara yükseltilmesi hedefleniyor. İşsizliği yüzde 9.9’a düşüreceklermiş! 2013 yılında kişi başı gelirin 12 bin 542 dolara çıktığını, işsizliğin ise yüzde 9,1’e düştüğünü kendileri söylemişlerdi.
Milleti kandırma planları bunlar. Olsa olsa kaktırma planı olabilir.
4 yıl önce ihracat hedefleri 500 milyar dolardı, yeni hedef 250 milyar dolar. 4 yıl önce işsizliği yüzde 5’in altına çekmeyi hedeflemişlerdi, bugün hedef yüzde 9.9. Bunun neresi kalkınma planı?
Kalkınma özgürlük, eşitlik ve adaletle olur. Tek adam rejimiyle ve saraya endeksli adalet sistemiyle kalkınma olmaz! Bir avuç zümrenin saltanatı olur.

Binanın temeline dinamit yerleştirdiler bina yıkıldı, yıkılacak. Biz hâlâ mutfak dolabının, duvarların ve perdelerin renkleriyle uğraşıyoruz. Dünyada sıcak paranın bol olduğu bir dönemde ve özelleştirme gelirleriyle 18 yıl idare ettiler. Satacak kamu kurumu da bırakmadılar. O gelirlerin yarısını itibar deyip yediler, diğer yarısını betona gömdüler. Artık sıra emekçi halkın cebine geldi. Vergileri artırıp, kıdem tazminatlarını gasbedecekler. Bireysel emeklilik sistemini zorunlu hale getirip SGK’yi özelleştirecekler. Kandırma Planının içinde kıdem tazminatı ve zorunlu BES de var.

18 yıldır ekonominin canına okuyan iktidar ve yandaşları, artık işçilerin emeğine göz dikmiş durumda. Her şeyi bitirdiler de sıra emekçilerin güvencesini ellerinden almaya geldi. İşsizlik fonunu hallettiler. Görebilir miyiz bilmiyorum ama daha şimdiden 12’inci planı nasıl açıklayacaklar çok merak ediyorum? Muhtemelen sarı yeleklerle filan olur.
11. Kalkınma Planı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. HDP'li vekillerin verdiği BES ve kıdem tazminatının fona devri maddelerinin çıkarılma önergesi reddedildi. Birleşim 1 Ekim Salı günü saat 15.00'te toplanmak üzere kapatıldı. Vekiller 22 bin lira maaş üzerine bir de 20 bin lira bayram harçlıklarını alarak tatile çıktılar. Hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Bu arada Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Mevcut haklarımızdan taviz vermeyiz” dedi. Bu sadece Türk-İş’in sorunu değil tabi, tüm konfederasyonlar güç birliği yapmalı ve emeğe yapılan bu saldırıyı genel grevle karşılık vermelidirler. Çünkü tazminat başta olmak üzere hak gasplarını patronlar istedi, iktidar yerine getiriyor.

Vakti zamanın Çalışma Bakanı Faruk Çelik mevcut sistemde patronların işçilerin kıdem tazminatını, ‘öz sermaye’ olarak kullandığını belirterek şöyle demişti: “Patron diyor ki ‘valla 50 işçi çıkıyor 50 işçiye yaklaşık 30’ar milyon lira tazminat tutuyor, bunu ödediğim zaman fabrikayı kapatmam lazım” diyor.  O halde patron için de sürdürülemez bir şey bu”

Bu konunun üç tarafı var. İşçi, işveren ve devlet. Ortada işçiye ait bir para var ve konu ile ilgili devlet patronların yanında. Bu senaryodan doğabilecek herhangi bir sonucun işçinin yararına olacağına inanmıyorum. İktidar kıdem tazminatı fonunu da, işsizlik fonu gibi kendi ikbaline sermaye yapacak. Ne diyelim? Zulmünüz artsın ki, tez zeval bulasınız!

Her zalim kendi celladını yaratır. Barıştan, özgürlükten, demokrasiden, adaletten yana olan, daha güzel bir dünya, yaşanası bir ülke için bedel ödemiş vicdanlı insanların da günü gelecek. Emekçilerin de günü gelecek! Yıllarca haklarımız bir bir gasbedilirken seyirci kalan, olsun ama kıdem tazminatlarımız kırmızı çizgimizdir efeliği yapan sendikalar bakalım ne yapacak?

1 Ekim tarihine kadar tepkimizi koymalıyız. Yoksa son kalemiz düşecek! Kıdem tazminatlarını, bireysel emeklilikle birleştirerek yok edecekler. Kıdem tazminatı düşük ücretlerimizin ödenmeyen kısmıdır! İş güvencemizdir! Keyfi işten çıkarmalarda caydırıcılığı vardır. İşçilerin emekliliklerinde aldıkları ikramiyedir. Birikmiş emeğimizin karşılığıdır!

Emeğin son kalesi düşmemelidir. Geriye köle olmaktan başka pek bir şey kalmıyor zaten. 11’inci kandırma planının içine koydular. Hatırlarsanız ‘işsizlik sigortası fonu’nu da, 25 Ağustos 1999 tarihinde meşhur ‘mezarda emeklilik’ yasasının içine koymuşlardı. Binlerce insan Marmara depreminin göçüğü altındayken, apar topar gece yarısı meclisten geçirilmişti. Dönemin Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan’ın düzenlemeyi kamuoyuna, ‘48 yıllık bir rüya gerçek oluyor’ sözleriyle açıklamıştı.

Bugün aynı şahsiyet televizyon kanallarında emekçilerin hamisi rolünde.

Hoş kalın, inançla ve dirençle kalın!

 

ÖNCEKİ HABER

Binlerce yıl insanı geliştiren çalışmak, insanı artık "hasta" ediyor

SONRAKİ HABER

Putin: ABD'nin eylemleri kontrolsüz silah yarışına yol açabilir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa