03 Ağustos 2019 14:44

İstanbul Protokolü’nün 20’nci yılında TİHV: İnsan hakları mücadelemiz sürecek

Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İstanbul Protokolü’nün hazırlanışının 20’nci yılı vesilesiyle Taksim'de bir toplantı düzenledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), işkence ve kötü muameleye karşı mücadeleye katkı sunmak amacı ile 15 farklı ülkeden 40 örgütü temsil eden 75’ten fazla sağlık, hukuk ve insan hakları uzmanının çalışmasıyla "İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için EI Kılavuzu” İstanbul Protokolü’nün hazırlanışının 20’nci yılı vesilesiyle Taksim’de bulunan Elite World Otelin toplantı salonunda de bir araya geldi. 

Etkinliğe TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, International Rehabilitation Council for Torture Victims (IRCT) Direktörü Miriam Reventlow, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 81 günlük tutukluluk sonrası tahliye olan akademisyen Tuna Altınel, Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyesi hekimler, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.

TİHV’in düzenlediği etkinlikte 20’nci yılda İstanbul Protokolü için hazırlanan "İşkencenin Önlenmesinde İstanbul Protokolü" adlı belgeselin ilk gösterimi yapıldı. Gösterimin yapıldığı salonun duvarlarına “İşkencesiz Bir Dünya Mümkün” ve “Jiyaneke Be İşkence Pekan e” pankartı açıldı.

"FARKLILIKLARI BÜTÜN HÜCRELERİMDE GURURLA TAŞIYORUM"

Belgesel gösterimi öncesi açılış konuşmasını TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı yaptı. Geçtiğimiz günlerde 81 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen Barış İmzacısı Akademisyen Tuna Altınel’i selamlayarak konuşmasına başlayan Fincancı, “İnsan hakları mücadelesinde yer almak bir onurdur. Farklılıkları bütün hücrelerimde gururla taşıyorum” dedi. Şebnem Korur Fincancı, verdikleri insan hakları mücadelelerinde olan gelişmelerde Amerika Hekimler Örgütünün, Dünya Tabipler Birliğinin, ve TTB’nin emeği olduğunu dile getirerek 1999’un 8 Mart’ında İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Bilimleri salonunda tüm baskılara rağmen İstanbul Protokolü'nün ortaya çıktığını söyledi.

"DAHA ÇOK MÜCADELE ETMEYE İHTİYACIMIZ VAR"

Fincancı sözlerini şu sözlerle sürdürdü: Bugün baktığımız zaman eğer hâlâ göçmenler kriminalize ediliyorsa, yok ediliyorsa demek ki İstanbul protokolü işe yaramamış. Daha yapacak işimiz bitmemiş demektir. İnsanlar ölmesin, savaşlarla yüz yüze kalmasın diye daha çok mücadele etmeye ihtiyacımız var ve mücadelemiz sürecek. Bir kez daha haykırmak lazım, insanlık onuru işkenceyi yenecek, buna inanıyorum.

"PROTOKOLÜN ORTADAN KALDIRMA AMACINDAYIZ"

İstanbul Protokolü’nün 20’nci yılında bile ilk toplantılarının dün gibi akıllarında olduğunu dile getiren TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ise, “Bugün Türkiye’nin herhangi bir yerinde, işkence görenlerin acıları, protokolümüzü renklendiren esas kaynaktır. Latin Amerika’dan Filipinler'e, bu İstanbul Protokolünü kuvvetlendiren unsur işkence gören insanların acılarıdır. Bu ne yaman bir çelişkidir değil mi? Biz neyi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz, o acıların kuvvetlendirdiği bir şey. Aslında biz İstanbul Protokolünü sönümlendirme amacındayız, aslında biz İstanbul Protokolünü ortadan kaldırma amacındayız. Çünkü orada yazan işkenceler mümkün, o işkenceler insan eliyle yapılıyor ne yazık ki. İnsan eliyle gerçekleşen her şey önlenebilir” diye konuştu.

"İŞKENCESİZ BİR DÜNYAYI BİRLİKTE ÖRECEĞİZ"

İnsan hakları savunucularının umutsuzluğa kapılarak “Başaramadık, yapamadık” düşüncelerini taşımalarının yanlış olduğuna vurgu yapan Bakkalcı, “Bugün yapamadık belki ama yapmayacağımız, başaramayacağız diye bir şey yok. İşkencesiz bir dünya son derece mümkündür. Başta sağlıkçılar, hukukçular, ama sadece onlar değil siz değerli insanlar tarafından yazılmıştır bu protokol. İşkence görenlerin yanı sıra bu salonda olan veya olmayan güzel insanlar tarafından yazılmıştır. Özü buradan geliyor bu protokolün. Bugüne kadar birlikte yazdık. Bundan sonra da birlikte yazacağız. İşkencesiz bir dünyayı birlikte öreceğiz” dedi.

Etkinlik, TİHV temsilcilerinin konuşmalarının ardından “İşkencenin önlenmesinde İstanbul Protokolü”  adlı belgeselin gösterimiyle devam etti. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İnsanın insanı sömürmesine karşı duran bir sanatçı: Frans Masereel

SONRAKİ HABER

Rıza Saygılı'nın ölümü dolayısıyla yaşama ve kavgaya dair birkaç söz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...