01 Ağustos 2019 07:31

ÇOMÜ rektöründen "Barış bildirisi" e-postası: İmza atmayan fişleniyor mu?

AYM’nin “barış bildirisi” imzacısı akademisyenlerle ilgili verdiği kararı protesto eden isimlerden ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat’ın e-postası tartışma yarattı.

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat

Fotoğraf: COMU.edu.tr

ANASAYFA

GÜNCEL

Paylaş

Seçkin SAĞLAM
Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat’ın akademisyenlere gönderdiği e-posta tedirginlik yarattı. AYM'nin barış bildirisi imzacısı akademisyenlerin hak ihlaline uğradığı yönündeki kararına karşı imza desteği talep edilen e-postada “tek hesap” bağlantısından, “Terör düşüncesi özgürlük değildir!” bildirisine akademisyenlerin imza atmalarının istendiği iddia edildi. Bağlantı linkine tıklandığında herhangi bir onaya gerek duyulmaksızın imzayı atılmış sayan ‘tek hesap’ linki ile ilgili olarak fişleme iddiası da gündeme geldi. ‘Tek hesap’ linkine tıklayan akademisyenlerin bilindiği, tıklamayanların da bu yolla fişlendiği iddia ediliyor. İlgili linke girildiğinde herhangi bir seçeneğin olmaması, bazı akademisyenlerin istem dışı imzacı olmalarına yol açtığı ve bu durumun akademisyenleri seçeneksiz bıraktığı ifade edilerek, rahatsızlık duyulduğu belirtildi.

“ŞİDDETİ KINAYAN, ÖLÜMÜ YADSIYAN AKADEMİSYENLERİN TERÖRLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ AKLA ZİYANDIR”

Eğitim Sen Çanakkale Şube Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Savaş, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, internet sitesine koyduğu bir duyuruyla, kamuoyunda barış akademisyenleri olarak bilinen eğitim ve bilim emekçilerinin başvurularını değerlendiren Anayasa Mahkemesinin, akademisyenlerin düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin kararını kınadığını ve bu kararın kabul edilemez olduğunu kamuoyu ile paylaştı. OHAL fırsatıyla çıkarılan KHK'lerle işlerinden atılan barış akademisyenleri, ‘ölümler olmasın, bu ülkenin çocukları ölmesin, şiddet son bulsun, barış olsun’, dedikleri için işlerinden hukuksuzca atıldılar; adeta açlığa mahkûm edildiler. Düşüncelerine katılmak zorunda değilsiniz, ancak şiddeti kınayan, ölümü yadsıyan, yaşamı savunan akademisyenlerin terörle ilişkilendirilmesi ‘akla ziyan’ bir anlayıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi söz konusu barış bildirisini ‘ifade özgürlüğü’ olarak değerlendirmiştir. Kararda bildirideki ‘eleştirinin ağır olduğu’ ancak terörü övücü bir ifade içermediği gibi terör örgütünün talimatıyla hazırlandığına ilişkin iddia konusunda da somut bir delilin olmadığı vurgulanmıştır” dedi.

“AKADEMİSYENLERİN FİŞLENMESİNE NEDEN OLACAK BU UYGULAMA DERHAL DURDURULMALIDIR”

Savaş, “Açıkça düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken ve ‘şiddetin her türlüsüne karşı olunduğu’ vurgulanan bir bildiriden ‘terör çıkarmaya’ çalışmak en hafifi ile vicdansızlıktır. Üniversite şiddet, ırkçılık, ayrımcılık, nefret ve hakaret içermeyen her tür düşüncenin serbestçe konuşulduğu ve yayıldığı bir medyumdur. Ancak Anayasa Mahkemesi kararına karşı bir bildiri kaleme alarak düşünce ve ifade özgürlüğüne savaş açan ÇOMÜ Rektörlüğü bu anlamda ‘üniversite felsefesinden’ fersah fersah uzaklaşmıştır. ÇOMÜ Rektörlüğü akademisyenlerden Anayasa Mahkemesi kararına karşı bildiriyi imzalamaları için bir link göndermiş, ancak yalnızca içeriğini görmek için linki tıklayan eğitim emekçileri doğrudan imzalamış sayılmıştır. Bu uygulama ile düşünce ve ifade özgürlüğünü hiçe saymanın bir sonraki aşamasına geçen Rektörlük, akademisyenlerin onayını almadan, Anayasa Mahkemesi kararı karşıtı kampanyasını akademisyenlere imzalatmıştır. Yüksek mahkemenin, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkında verdiği kararı tanımayan ÇOMÜ Rektörlüğünün, kendi akademik personelinin düşüncesine saygı duymaması, onların onayını dahi almaması, insanlığa hitap etmesini beklediğimiz bir üniversite için üzücüdür. Bu uygulama ÇOMÜ Rektörlüğünün akademik personelini baskı altına alması demektir. ÇOMÜ Rektörlüğünü çağdışı, antidemokratik, düşünce özgürlüğü düşmanı bu kampanyayı son vermeye çağırıyoruz. Akademisyenlerin fişlenmesine neden olacak ve iradeleri dışında imzacı olmalarına yol açan bu uygulama derhal durdurulmalıdır” dedi.

NE OLMUŞTU?

Anayasa Mahkemesinin barış bildirisi imzacısı akademisyenlerin hak ihlaline uğratıldığı yönündeki kararı sonrası 1071 akademisyenin imzasıyla bu hükme tepki gösteren bir bildiri yayımlandı. 1071 imzacı arasında isimleri yer alan Dr. Şerif Eskin, Prof. Dr. Ercan Eyüboğlu ve Dr. Anıl Özgüç, onayları olmadan imzalarının kullanıldığını açıkladı ve böylece imzacı sayısı 1068'e düştü. Bu isimlerin açıklamaları sonrası imzaların hangi yöntemle toplandığı merak konusu oldu.