31 Temmuz 2019 11:01

Sağlık “piyasası”: Sistemin dökülen parçaları birbirini tutmuyor!

Kampa katılan sağlık bölümleri öğrencileri olarak bulunduğumuz alanlarda yaşanan sorunları, çözüm önerilerini, sağlıkta dönüşümü daha geniş pencereden görebilmek adına bir toplantı düzenledik.

fotoğraf:pexels

Paylaş
Baran ÖZ
Dokuz Eylül Üniversitesi

17. sini geride bıraktığımız Gençlik Yaz Kampı’ndan birçok atölyede, söyleşide ve panelde buluştuk. Birbirinden farklı faaliyet alanlarında üretimlerde bulunduğumuz, tartışmalar yaptığımız, ülke ve dünya problemlerine çözüm aradığımız buluşmalar hepimizin dünyayı görüşünü belli oranda değiştirdi. Biz de kampa katılan sağlık bölümleri öğrencileri olarak bulunduğumuz alanlarda yaşanan sorunları, çözüm önerilerini, sağlıkta dönüşümü daha geniş pencereden görebilmek adına bir toplantı düzenledik.

SAĞLIKTA ŞİDDET EN ÖNDE!

Toplantımızda sağlık sektöründe faaliyet gösteren birçok bölümün öğrencisi mevcuttu. Diş hekimliği, hemşirelik, tıp, yardımcı sağlık personeli, fizyoterapi ve rehabilitasyon. Her bölümün kendi alanında öne çıkan talepleri ve tartışma konuları olsa da ortak tartışma konusu sağlıkta şiddet oldu. Sağlıkta iyice yerleşen piyasa koşullarının hasta-sağlık personeli ilişkisini tüccar-müşteri ilişkisine çevirmesinin, medyanın sağlık çalışanlarını zan altında bırakan haberler yapmasının, hukuk alanında sağlıkta şiddete karşı yeterince cezai işlem uygulanmamasının, hükümetin sağlık alanın tamamen halka hizmet için var olup halkın yeterince bilgi sahibi olmadığı koşullarda dahi yapılan işleme muhalefet etme hakkı olduğunu ima eden propagandasının sağlıkta şiddeti güçlendiren kaynaklar olduğu tartışıldı. Sağlık alanında çalışma koşullarını en kötü etkileyen olguların başında gelen sağlıkta şiddet öğrenciler arasında da en çok tepki gösterilen mesele olduğuna kanaat getirildi.

ÇALIŞMA KOŞULLARINI YARATAN KOŞULLAR

Bunun dışında farklı bölümlerde okuyan arkadaşlarımız kendi bölümlerindeki taleplerini ve çözüm önerilerini tartıştı. Hemşirelik bölümü öğrencisi arkadaşlarımız zorunlu stajlardan ücretlerini alamadıklarını, hatta stajı tamamlamak adına yapmaları gereken sağlık hizmetlerinin araç gereçlerin bile kendilerine mal edildiğini buna karşı hemşirelik öğrencileri olarak dernekleşme yolunu tuttuklarını ve staj ücretlerini talep ettiklerini anlattı. 
Yardımcı sağlık personeli bölümlerinden olan acil tıp teknisyenliği bölümündeki arkadaşımız ise 2013’te değişen yasa ile bu bölümün sağlık meslek liselerinden kalkması ATT pozisyonuna ise paramedik mezunlarının ikame edilmesi ile birçok ATT mezununun atanma şansını kaybedip işsizler kervanına katıldığını belirtti. 
Diş hekimi öğrencilerinin okulda kullanacağı birçok malzemeyi kendi alması ve bunun öğrenciye her yıl 3-4 bin lira masraf olması ve bunun devlet tarafından karşılanan bir masraf olması gerektiği dile getirildi. Birçok tıp fakültesinde öğrenim araç gereçleri, kitap, maket ve kadavraların yeterince bulunmaması öğrenimin çok yetersiz olmasına yol açtığı paylaşıldı. 
Özellikle tıp fakültesinde öğrenim gören öğrencilerde mevcut çalışma koşulları ve kriz sebebi ile çalışma hayatına yurtdışında devam etme eğilimde bir artış olduğu görüldü. Performans yasası çerçevesinde düzenlenen, şehir hastaneleri ile iyice ticarileşen sağlık sistemi ve bir türlü hazırlanmayan sağlıkta şiddet yasası öğrencilerin şikayetçi olduğu çalışma koşullarını yaratan koşullar olduğu gösterildi. Buna karşı toplumcu hekimliğin mümkün olduğu koşulların talep edilmesi gerektiği tartışıldı.

 

ÖNCEKİ HABER

17.Gençlik Yaz Kampı Kadın Çalışmaları Atölyesi Sonuç Deklarasyonu

SONRAKİ HABER

17.Gençlik Yaz Kampı’nda genç işçiler sorunlarını tartıştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...