31 Temmuz 2019 00:43
Son Güncellenme Tarihi: 31 Temmuz 2019 14:53

PETLAS işçileri: Tamam lastik üşümez de biz işçiler üşüyoruz

Özelleştirmeden önce ekmek kapısı olarak sayılan PETLAS, geldiği noktada sömürü ve kölelik kapısına dönüştü.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ahmet AKARSU
Uğur Can KARAKAYA

Kırşehir

PETLAS’ta 3700 civarında işçi çalışıyor. Kuruluşundan bu yana Petrol-İş örgütlü… Depo bölümü ise işkolu farklı gösterildiği için Petrol-İş Sendikasına üye yapılmamış. Yaklaşık 400 civarında işçi, asgari ücret ya da biraz üstünde ücret alıyor. Bu nedenle üretim bölümü depo bölümüne göre neredeyse iki kat daha fazla ücret alıyor. Petrol-İş üyesi işçiler toplu iş sözleşmesi imzalarken depo bölümü bu sözleşmelerden faydalanamıyor. Depodaki işçilerde işten atılma endişesi de daha yüksek. Görüştüğümüz işçiler, birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekiyor. “Birlikten kuvvet doğar”, “Bir elin nesi var binlerce elin sesi var” diyorlar sıkça. Bir yandan da “Sendikanın (Petrol-İş) hizaya gelmesi gerekir” diyorlar. Sosyal haklardan, ücretlere, uygulanan mobbinge kadar krizin etkisini çok yakından hissediyor işçiler, ama tepkilerini genelde bireysel olarak gösteriyor.

İlk olarak PETLASın depo bölümünde çalışırken Nakliyat-İş’e üye oldukları için işten atılan işçilerle bir araya geliyoruz. 3 yıldır PETLAS’ta çalışan Mikail Kaya “PETLAS deyince aklına ne geliyor?​” sorusuna “Sömürü geliyor. Düşük ücret geliyor. Kölelik geliyor” diye yanıt veriyor. Ekonomik krizi sorduğumuz Kaya tepkili: “Kriz yok diyorlar. Elbette hükümete ve patronlara kriz yok. Sana bana var. Kriz işçiye var. Torba torba alınan ürünleri yarım yamalak alır olduk.”

"LASTİK ÜŞÜMEZ!"

Söz çalışma koşullarına geliyor. “Üç vardiya çalışıyoruz. Fakat sevkiyat bölümü kışın buz kesiyor. PETLAS şefleri bizlere diyor ki ‘Lastik üşümez’. Tamam lastik üşümez de biz işçiler üşüyoruz. Önlem alan yok. İşçinin kıymeti yok“ diyor.

En ufak sorunda işten atma tehdidinin devreye girdiğini anlatıyor işçiler. 5 yıllık işçi Murat Demirkıran alıyor sözü: “Yurtdışına düzenli olarak üretim yapılıyor. Üretim hiç durmuyor. Ama işçiye zam dönemi gelince her şey duruyor. Küçülmeye gidiyoruz diye işten atmalar yaşanıyor. Kriz en çok işçiyi vurdu.” İşçiler 2 yıl içerisinde parça parça 300’ün üzerinde işçinin işten atıldığını anlatıyor.

16 yıl Çağlayanlar’da, yaklaşık 3 yıldır da PETLAS’te çalışan Levent Bulut ise “Evet yılda 1.9 milyar dolar kâr eden PETLAS’a kriz yok. Ama üç kuruş ile geçinmeye çalışan işçiye kriz çok. Engelli çocuğum var. Bakımı zor. Depo bölümünde Nakliyat-İş’e üye olduğumuz için toplamda 57 işçiyi işten attılar. Biz anayasal hakkımı, hakkımızı istiyoruz. Emeğimizin hakkı” diyor.

12-13 SANİYEDE BİR LASTİK ÜRETİLİYOR

Vardiya değişimi sonrası Petrol-İş üyesi PETLAS üretim işçileriyle bir araya geliyoruz. İşçiler endişeli: “Kartlarımızı korkarak basıyoruz. En ufak bir şey de işten atarlar tehdidi var. Hakaret bir hayli fazla oluyor. Toz, duman, berbat koşullarda çalışıyoruz. 12-13 saniye de bir lastik çıkıyor. Patronlar sıfır Mercedeslere biniyor. Bize gelince kriz var.”

Geçen yıl yapılan sözleşmenin 3 yıllık olduğunu ve birçok hakkından bir haber olduklarını dile getiriyorlar. Petrol-İş’in işçilerin haklarına dair bilgi vermemesinde şikayetçiler. Görüştüğümüz bir işçi, “Sendikacıları ayda yılda bir görüyoruz. Onda da bir merhaba, merhaba. Başka bir şey yok” diyor. Kıdem tazminatının fona devri konusuna dair sendikanın bir adımı var mı sorumuza şu yanıtı veriyorlar: “Yüzlerini gördüğümüz yok ki. Kıdem meselesi fabrika da tartışılıyor. Öldükten sonra kıdemin tamamını almışız ne fayda. Burada eskiden işe giren emekli olup çıkarmış. Şimdi o da yok. Emekli olmadan çıkarsak kıdem de yok. Biz karşıyız fona.”

"İŞÇİ MASAYA YUMRUĞUNU VURACAK YOKSA HAKLARI ELİNDE GİDER"

PETLAS; 1976’da Kırşehir’e devlet tarafından kurulan bir işletme. 1974 Kıbrıs harekatından sonra kuruldu. Eski işçiler, “Ecevit zamanıydı. Kıbrıs harekatında Amerika ambargo uyguladı. Lastik ihtiyacı vardı. Buraya PETLAS açıldı” diye açıklıyor. O dönemlerde 1000 civarında işçi çalışıyordu. “Devlet kapısı PETLAS” diye biliniyordu. Sonrasında “işletme zarar ediyor” denilerek 1994’de kapatılacağı söylendi. Aileleriyle birlikte 5 bin kişi “PETLAS kapatılamaz” diyerek Ankara’ya yürüyüş örgütledi. Yürüyüşe saldırı oldu. Görüştüğümüz işçiler, “Az mı gaz, cop yedik” diyor o günler için. Ama yürüyüş kazanımla sonuçlandı. PETLAS kapanmıyor. Ama 1997’de Kombassan isimli şirkete satıldı. Kombassan da 2005 yılında Abdulkadir Özcan AŞ’ye sattı. İşçiler bu süreci, “Devlet kapısı Petlas gitti, özel şirket kapısı Petlas geldi” diye anlatıyor.

Bir çay bahçesinde 20 yıldan fazla PETLAS’ta çalışmış işçilerle görüşüyoruz. İşçilerin çoğu PETLAS’ın ilk açıldığından bu yana emekli olana dek çalışmışlar. PETLAS’ın özelleştiği süreci anlatıyorlar: “O dönem sendika (Petrol-İş) iyiydi. İşçiler de bilinçli hareket ederdi. Şimdi ortak hareket etme zayıfladı.” Emekli PETLAS işçisi Bekir Avşar anlatıyor: “Tansu Çiller dönemiydi. Kapatmak istediler. Eylemler, grevler yaptık. Kapattırmadık. Şimdi ülkemizde mücadele eden sendikaların sayısı az. PETLAS ilk açıldığında iç piyasaya üretim yapıyordu. Sonraları dış piyasa açıldı. Özelleşince 150’nin üzerinde ülkeye ihracat yapar oldu. Niye? Çünkü devletin yolladığı yetkililer PETLAS’ı yönetemedi. Özele geçince kârına kâr koydu. Biz devlette çalışırken bin kişi vardı. Özelleşince sayı giderek arttı. Ama bir yerden sonra işten çıkarmalar yaşandı. 3 işçinin işi 1 işçiye yıkıldı. Böyle böyle giderek zengin oldular.”

Başka bir deneyimli emekli PETLAS işçisi Orhan Soykan ise “Eskiden sendika işçi ne derse onu yapmak zorundaydı. Toplusözleşme dönemlerinde ciddi kazanımlar elde edilmişti. Ücretler iyiydi, sosyal yardımlar fazlaydı. Ne zaman işçiler sürece müdahale etmedi, o zaman haklar tırpanlandı. Özelleşince haklar iyice tırpanlandı. Sendika sesini çıkaramaz/çıkarmaz oldu. İşçi sesini çıkaracak. Masaya yumruğunu vuracak yoksa hakları elinde gider” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Salda Gölü'ne Millet Bahçesi yapılması ihalesinin iptali için dava açıldı

SONRAKİ HABER

KESK Kocaeli’den haykırdı: Güvenceli iş, güvenli gelecek istiyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...