İşçi mektubu: S-400 karın doyurur mu?
Kayseri'den bir metal işçisi yazdı: Millet aç aç, S-400 karın doyurmuyor! İnsanların duygularıyla oynamayın, “milliyetçilik” yapıp, göz boyamayın...

Fotoğraf: Delwin Steven Campbell/Flickr
Bir Metal İşçisi
Kayseri
Bu düzeni kuranlar ve devamcıları çok iyi işletiyor. Ama yıkılmaya mahkum olduklarını bile bile sistemlerini korumaya çalışıyorlar... Kırk yaşımı devirdiğim şu memlekette hükümetler değişiyor, sorunlar hep aynı kalıyor. Aslında aynı da kalmıyor, daha da derinleşiyor, daha kökleşiyor, kötüleşiyor.
Memlekete seçimle gelen her yönetici bir sorunu çözseydi, sanırım millet bu kadar yıpranmazdı. Kısacası hepsi birbirinin aynısı! Artık kimseye dert yanmaya da şikayet etmeye de gelmiyor. Bir şeylerden şikayet edince “Hepsini denedik, hepsi aynı, hangisi dürüst? Bunlar yine iyi, eksikleri çok olsa da yine iyi” vs. diyerek sohbetler uzuyor gidiyor.
Ben de diyorum ki, madem bunlar böyle neden hâlâ davullarını çalıyoruz? Neden değirmenlerine su taşıyoruz? “Ee sen de parti kur” diyorlar. Bir de böyle parti hastalığımız var. Madem hepsi denendi o zaman başka şeyler denemek lazım diyorum, bu sefer de kendimizi deneyelim diyorum... Bizle hareket eden, bizim içimizden olan bir partiyle...
Demek istediğim şu, şikayet noktasında sorun çok, çözüm noktasında bahane çok! İşte böyle olunca bir ilerleme sağlayamıyoruz. Alın yine başımızda kriz var. Adını koymasalar da kriz var! Arkadaş hangi hükümet olursa olsun bunların sığınacağı limanlar bitmiyor. Kriz var diyorsun, Trump yaptı, kriz var diyorsun dış güçler, kriz var Yahudi lobisi vs. Ha bire uzuyor kuyruk...
Gözünün çapağını yediğim; hep mi dış güçler olur, hiç mi iç güçler olmaz! Arkadaş halk seçim manyağı oldu. En son İstanbul Belediye Başkanı seçildi. Burnumuzdan geldi. Hükümet de Erdoğan da bir ders aldı. Tümüyle sorunlar çözüldü mü? Asla! Güç kaybeden hükümet daha da bilendi halka. Evet evet, kendini o makama taşıyan insanlara karşı bilendi. Bakmayın onun TV’lerde nasihat çektiğine, ders çıkaralım dediğine, kendimize gelelim dediğine. Bunlar boş laflar, sadece koltuk sevdası...
Bizde her krizin bir adı var. Bundan önce de finans krizi vardı. Çocuk doğmadan adını koyuyoruz. Daha dur bakalım kaç krize kaç isim vereceğiz? Kardeşim bu kriz yeni değil ki hemen getirip S-400 vidalıyorsun.
Kriz yeni değil ki S-400’e hemen bağlıyorsunuz. Kılıf uydurmak kolay! Ama millet aç aç, S-400 karın doyurmuyor! İnsanların duygularıyla oynamayın, “milliyetçilik” yapıp, göz boyamayın...
Sözü çok uzatmayayım, evine bakan her erkek her kadın, el ele verirse ülke de yönetir...
Evrensel'i Takip Et