17 Temmuz 2019 00:02

Büyük bir aile: Engelsiz Kafe

Engelsiz Kafe çalışanları, Van’da yaşayanlardan ve Van’a yolu düşenlerden kendilerini ziyaret edip, engellilerin çalışma yaşamlarına tanık olmalarını istiyor.

Fotoğraf: Zeliha Taşdemir

Paylaş

Zeliha TAŞDEMİR
Van

Yazın bunaltan sıcaklarından kaçmak için ağaçlık açık alanlar tercih edilir. Ama açık alanları aratmayacak bir yer bulunursa orası eş dostla buluşma mekanı olur. İşte Van’da İpekyolu Belediyesi’ne bağlı ve hemen belediyenin altındaki Engelsiz Kafe bu yerlerden biri.

Öğle saatinin hararetinden kendimizi attığımız kafe, oldukça ferah ve samimi bir yer. Bir süre sonra masamıza gelenlerden burada aynı zamanda kurs verildiğini öğreniyoruz. Daha ayrıntılı bilgi edinme isteğimiz karşısında gözler bir kadına çevriliyor. Adının Pınar olduğunu öğrendiğimiz kadın, Halk Eğitim Merkezinde eğitmen ve Engelsiz Kafe açıldığından beri burada. Kurs verdiği bütün öğrencilerle aile gibi olduklarını söyleyen Pınar Hoca, kursun ilk günlerinde kursiyerlerin içine kapanık olduğunu hatta tek başlarına kafeye gelemediklerini söylüyor. İlk zamanlar servisle evlerinden alının engelli kursiyerler şimdi tek başlarına geliyor. Geçen bayram toplanıp Pınar Hoca’nın evine ziyarete giden Engelsiz Kafe ailesi, yeni kurs açılmasını talep ediyor. Bu talepleri karşılanmıyor çünkü Halk Eğitim Merkezi ve İŞKUR, HDP belediyesi olan İpekyolu Belediyesi ile yeni bir sözleşme yapmayacağını açıklamış. Bu nedenle Pınar Hoca bir aya yakın zamandır hem kafe çalışanlarının ısrarı hem de gönüllü olarak kafede bulunmaya devam ediyor.

"BAZEN EVİME BİLE GİTMEK İSTEMİYORUM"

Sağımda oturan Gülperi, kafe için “Keşke burada çalışsam!” diye hayal kurduğunu ve ertesi sabah işe çağırıldığını söylüyor. “Kafenin İpekyolu Belediyesi bünyesindeki çalışanıyım ve bunun için çok mutluyum. Hem maddi hem manevi olarak güzel bir ortamımız var. Bazen evime bile gitmek istemiyorum” diyor.

Bizi kafede ilk karşılayan Suzan’a doğru dönüyorum. “İlk geldiğim günle şu an arasında çok büyük fark var. Öncesinde hiç evden çıkmıyordum. İlk olarak birinin tavsiyesiyle geldim ve üç ay kursa devam ettim. Şimdi de gönüllü olarak geliyorum.” Suzan sözünü bitirince Gülperi yeniden araya giriyor. “Sekiz günlük bayram tatiline gittim. O sürede sıkıntıdan hasta oldum” diyor.

Pınar Hoca öğrencilerin kazandığı özgüven duygusundan bahsederken Aysel’i onların dışında tutuyor. Aysel’e kafe ile tanışma sürecini sorduğumuzda muhtemelen heyecandan “Ben ne konuşayım?​” diyerek gülüyor. Ama Aysel’in heyecanı kısa sürüyor “İlk kursiyer olarak geldim. Şu an sipariş alıp servise ve kasaya bakıyorum.” Arkadaşları Aysel’i çok dobra ve etrafına neşe saçan biri olarak tanımlıyor.

DOĞAL ÜRÜNLER

İlk zamanlardan beri kafede olan bir diğer çalışan Yusuf, buraya geldikten sonra yeniden doğmuş gibi olduğunu söylüyor. “İŞKUR aracılığıyla güvenlik görevlisi olarak geldim. Ama mutfakta çalışmayı çok sevdiğim için arkadaşlara yardımcı ola ola kendimi mutfakta buldum. Burada hep birlikte unlu mamuller çıkarıyoruz. Çikolatalar, pastalar yapıyoruz ve bunların hepsi kendi üretimimiz. Yani evde nasıl yapıyorsak burada da öyle yapıyoruz. Evlerden sipariş aldığımız bile oluyor. Üstelik fiyatlarımız da oldukça uygun. Ayrıca bir sera girişimimiz mevcut. Kendi sebze fidelerimizi aldık ve diktik. Haftada bir iki gün gidip onların bakımını yapıyoruz ve daha sonra ürettiğimiz bu ürünleri kafede kullanmayı düşünüyoruz. Şu an için arsamız küçük ama daha sonra belediyenin kullanmamız için vereceği arsaya serayı taşımayı düşünüyoruz.”

Pınar Hoca kafede ara ara yaptıkları canlı müzikten bahsederken Öykü’nün sesinin çok güzel olduğunu söylüyor. Öykü, kafenin açılacağından tesadüfen haberdar oluyor ve kurslara katılıyor. Şu an mutfakta ustalara yardım ediyor. Ayrıca Pınar Hoca öğrenciler arasında güzel resimler çizenlerin ve ahşap yapımı konusunda iyi olan öğrencilerin olduğunu söylüyor.

YAŞAMIN HER ALANINDA GÖRÜLÜR OLMAK İSTİYORLAR

Engelsiz Kafe ailesindeki insanlar sadece kafeye yönelik değil engellilerin günlük yaşamlarının da kolaylaşması için bazı isteklerin üzerinde duruyor. Mesela tekerlekli sandalyeler için yapılan, şehrin çeşitli yerlerindeki rampaların daha kullanışlı hale getirilmesi, caddelerin engellilerin geçişine uygun olması, engellilerin kullandığı medikal ürünlerin Van’da üretiminin desteklenmesi bu isteklerden.

Son olarak Pınar Hoca kafeyi ziyarete gelenler için, burada çalışanların engelliler olduğunun unutmaması gerektiğinin ve onlarda özgüven duygusunun kaybına sebep olacak herhangi bir davranışta bulunulmamasının altını çiziyor. Ayrıca kafe çalışanlarının Van’da yaşayanlardan ve Van’a yolu düşenlerden Engelsiz Kafe’ye onları ziyarete gelip engellilerin çalışma yaşamlarına tanık olmaları gibi küçük istekleri var.

ÖNCEKİ HABER

Flormar işçisi: Direnişten önce "Beni bu işe karıştırmayın" diyordum

SONRAKİ HABER

Eğitimde sürekli değişiklik gençlerde kaygı yaratıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...