15 Temmuz 2019 14:49

Takipteki bireysel kredi miktarı 20 milyar TL

Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarındaki tahsili gecikmiş alacak miktarı 5 Temmuz 2019 itibarıyla 19.7 milyar TL’yi geçti.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Bireysel kredi kartları ve tüketici kredilerinde tahsili gecikmiş alacak miktarı 5 Temmuz 2019 itibarıyla 19.7 milyar TL’yi geçti. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısının Nisan 2019’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 arttı.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin, bireysel kredi kartı borçlularına ilişkin olarak yaptığı açıklamayı değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, AKP iktidarında vatandaşların en temel ihtiyaçlarının dahi borçlanılarak karşılandığı bir kredi düzeni yaratıldığını söyledi.

‘BORÇ YAPILANDIRMA FONU’ ÖNERİSİ

Reel ücretlerin enflasyona yenildiği bir ekonomide, insanların geçinebilmek için zorunlu olarak krediye yöneldiğine dikkat çeken Erdoğdu, bu durumun her geçen yıl hane halkı borçlarını artırdığını ifade ederek şöyle devam etti:

“Bu borçlar vatandaşların yeterli geliri olmamasından dolayı ödenememiş icraya düşmüş ve nihayetinde varlık yönetim şirketlerinin eline düşmüş durumda. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarındaki tahsili gecikmiş alacak miktarı 5 Temmuz 2019 itibarıyla 19.7 milyar TL’yi geçti. Bu insanların hayata yeniden başlayabilmesini sağlamak için vatandaşın ödeyemediği kredi borcunu, varlık yönetim şirketlerinin bankalardan aldığı fiyattan alacak ve anapara ödemesini belli bir takvime yayarak tahsil edecek bir ‘Borç Yapılandırma Fonu’ kurulması gerekli.” 

ÖRTÜLÜ ÖDENEK HARCAMASINDAN AZ

Toplumsal adalet duygusunun zedelenmemesi amacıyla borç yapılandırmasına başvurabilecek olanlar için aylık gelir limitinin asgari ücretin iki katına kadar belirlenebileceğine işaret eden Erdoğdu şu görüşleri dile getirdi:“Kurulan fon, piyasadan devlet tahvili faiziyle borçlanarak yapılandırmayı finanse edebilir. Faiz oranlarında değişim, tahsili gecikmiş alacak miktarının son aylarda fırlaması, yapılandırma başvurusunda bulunacakların kesin sayısının bilinememesi gibi nedenlerden kesin maliyet hesabı mümkün değil. Ancak faiz silme ve yapılandırma maliyetinin Cumhurbaşkanlığının son 10 yılda kullandığı 12.8 milyar TL örtülü ödenek parasının enflasyonla bugüne getirilmesi ile ortaya çıkan 20.4 milyar TL’lik harcama rakamından daha fazla olmayacağı ve milyonlarca emekçiyi rahatlatacağı açıktır. Borcunu ödeyemeyen bu yoksul kesimin sorununa acilen bu çözüm getirilmelidir.” (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

İşçi mektubu: TİS öncesi ücretler eridi bitti!

SONRAKİ HABER

"Seçilmiş başkan bütçenin üçte ikisi üzerinde söz sahibi değil"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...