14 Temmuz 2019 18:18

Dr. Mehmet Fatih Traş Yaz Okulunun ikinci günü geride kaldı

Kocaeli Dayanışma Akademisi ve Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nin üçüncüsünü düzenlediği yaz okulunun ikinci günü geride kaldı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kocaeli Dayanışma Akademisi ve Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nin bu yıl üçüncüsünü düzenlediği yaz okulu sürüyor. 13-16 Temmuz tarihleri arasında Balıkesir'de gerçekleşen yaz okulu bu yıl da Dr. Mehmet Fatih Traş'a adandı. Balıkesir Gönen'de Birleşik Metal-İş Sendikası Kemal Türkler Tesisleri'nde gerçekleşen yaz okulunun bu yılki teması "Doğa, İnsan, Teknoloji: Krizler ve İmkânlar".

İkinci günün ilk oturumda Duygu Abbasoğlu, "Genetik Bilimi: İlah mı, Silah mı?" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Genetiği değiştirilmiş yiyeceklerin zarar ve faydalarını değerlendiren Abbasoğlu, "Genetiği değiştirilmiş yiyeceklerin alerjik etkileri test edilemiyor. Uzun vadede ekosisteme etkileri bilinmiyor ve gen transferi riski taşıyor. Ama faydaları ise haşerelere, kimyasallara dirençli olmaları. Besin içeriği fazla, daha fazla ürün elde edilebilir" dedi.

"HORMON İLE GDO AYNI ŞEY DEĞİL"

Sağlık sisteminin genetik üzerinden ilerlediğini belirten Abbasoğlu, "Bunu yok sayamayız. Hep insan odaklı düşünüyoruz ama artık bu teknolojiyi iyi anlayıp, öğrenmemiz lazım. Canlılarla moleküler bazlı olarak birbirimize bağlıyız. Bazı konulara karşı çıkmadan önce onları iyi anlamamız gerekiyor. Hormon kullanımı ile GDO aynı şey değil" ifadelerini kullandı.

"KORKUNUN PANZEHİRİ UMUTTUR"

Günün ikinci oturumunda Aksu Bora, "Genetik Teknolojisi Zamanında İnsan Doğasından Nasıl Bahsebediliriz?" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İnsanın ilişkilenme biçiminde duyguların önemli bir yer tuttuğuna inandığını söyleyen Bora, "Başkası için üzülebilme, kaygı duyabilme gibi bütün bunları içeren ucu açık şey insan doğasını içeriyor. Post-humanizm bütün bunları içeriyor, yeni bir şey değil" dedi.

"İnsan örgütlenebilen, etkileşime girebilen bir varlık. Onun doğası aynı zamanda tarihsel ve devam etmekte olan bir süreç" diyen Bora, yaşadığımız çağda korku kültürünün yaygın olduğunu söyledi. Sadece teknolojik korkunun olmadığını belirten Bora, "Böyle bir gerçeklik var, korku, egemenlerin çok kullandığı bir araç, her yere sirayet etmiş durumda. Korku umudun düşmanı, korku insana iyi gelen bir şey değil. Korkunun panzehiri umuttur" diye konuştu.

Günün üçüncü oturumunda Öznur Karakaş, "İnsan Sonrası Kuramı ve Feminizm" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

İkinci günün son oturumunda ise Dijan Özkurt, "İnsan Sonrası Yaklaşımlar: İnsandan başkalarıyla Birlikte Faillik ve Queer İmkanlar" konu başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Yoldaşlık ilişkisine dair konuşan Özkurt, "Bir kadın ve bir erkeğin cinselliği tahmin edilebilir, öngörülür hatta evlilikleri bilinebilinirken, cinsiyetinin, cinselliğinin veya türünün ne olduğu bellinmeyen iki varlığın yoldaşlığı daha tehdit edici bir şey olarak görülüyor. Belki de tam bu yüzden queer'in yarattığı alan tanıyıp bildiğimiz kimliklerin ve yakınlıkların dışında kalan, farklı karşılaşmalara imkan sağlayan ve beraberinde bu dünyanın üzerinde birlikte nasıl yaşayacağımızın normlarını yıkan bir potansiyel taşıyor. Bir transın biyolojik ailesi tarafından reddedilip, kendi yoldaşlarıyla hayatı boyunca sürdürdüğü maddi manevi destek ve sonra onlar tarafından tutulan yası Haraway'in işaret ettiği bu tür bir dünyada yoldaşlık ilişkilerinin bir öncülük gibi görülebilir" dedi.

Günün sonunda düzenlenen programda ise kamp katılımcıları doyasıya eğlendi.

ODTÜ KAVAKLIK DİRENİŞİNE SELAM

Öte yandan yaz okulundan ODTÜ'deki Kavaklık direnişine selam gönderildi. Kocaeli Dayanışma Akademisi'nin Twitter hesabından paylaşılan videoda bu yılki yaz okulunun temasının "insan, doğa ve teknoloji" olduğuna dikkat çekilerek "Kavaklık için direnen ODTÜ’lilerin yanındayız" denildi.