10 Temmuz 2019 06:24

Manisa'daki tarım işçileri: Köye girmemize bile izin verilmiyor

Manisa'da elektriksiz ve tuvaleti olmadan ortamda kalan mevsimlik tarım işçileri, ırkçı söylemlere maruz kaldıklarını söyledi. İşçiler, muhtarın köye girmelerine izin vermediğini ileri sürdü.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Mevsimlik tarım işçisi olarak Manisa’ya giden aileler, sıcağın altında barınaksız, elektriksiz ve tuvaleti olmayan ortamda çalıştıklarını dile getirdi. İşçiler, Kürt oldukları için muhtarın kendilerine köye girişi yasakladığını iddia etti.

Yaz aylarının başından itibaren çoğunluğu Bölge illerinden olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından tarla ve bahçelerde çalışmak üzere aileleriyle birlikte Manisa’ya gelen mevsimlik tarım işçileri, oldukça zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Kentin Sarıbey Mahallesi’nde, daha önce çöplük alanı olarak kullanılan Sarıbey Köprüsü yakınına çadırlarını kuran, büyük bölümü Urfa Suruç’tan gelen aileler ile Suriyeli mültecilerin oluşturduğu mevsimlik işçileri, en temel ihtiyaçlarını bile karşılama koşullarından oldukça uzak.

Tarla ya da bahçelerinde çalıştıkları işverenlerince kendileri için konteyner temin edilmediği için kurdukları çadırlarda aileleriyle kalan işçiler, toz toprağın içerisinde yaşayıp, çamaşırlarını da aynı koşullar içerisinde yıkamak zorunda kalırken, yine yemeklerini de tenekelerde yaktıkları ateşin üzerinde ancak yapabiliyor.

Mezopotamya Ajansı'ndan (MA) Nimet Ölmez'in haberine göre, mevsimlik tarım işçileri bu zorlu yaşam şartlarının yanı sıra yine ırkçı yaklaşımlara maruz kalmaktan da şikayetçi. 

"MUHTAR KÖYE GİRMEMİZE İZİN VERMİYOR"

Özellikle muhtarın köye girişlerine zaman zaman izin vermediğini ileri süren tarım işçilerinden Emin Şimşek, 3 aydır yağmur, güneş, rüzgar demeden içinde bulundukları koşullara katlanmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Geçen ay etkili olan yağışlarda kendi imkanlarıyla kurdukları çadırların içini su bastığını ve eşyalarının su içerisinde kaldığını anlatan Şimşek, “Buraya geldiğimizde köyün muhtarıyla konuşarak elektrik çekmek istediğimizi söyledik. Muhtar buna izin vermedi. Yağmur yağdı, çadırlarımızı sel bastı. Jandarma gelip; ‘yukarıda boş bir konteyner var’ diyerek oraya geçebileceğimizi söyledi. Muhtar ona bile karşı çıktı. Nedenini sorduğumuzda ‘siz gelmeden köylülerle öyle anlaşmışız, onlar sizi istemiyor’ şeklinde yanıt verdi. Ama biz bu köylülerin tarlalarında, bahçelerinde çalışıyoruz. Bizim onlara zararımız değil, faydamız var” diye belirtti.

"BU ÜLKENİN VATANDAŞI DEĞİLİZ GİBİ DAVRANIYORLAR"

Kendilerine iyi davranılmadığını, ötekileştirildiklerini ifade eden Şimşek, maruz kaldıkları ayrımcılığa dönük tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bizler bu ülkenin vatandaşı değiliz gibi davranıyorlar. Bir telefonu götürüp köyde şarj etmek bile problem oluyor. Köyün gençleri gelip çadırın yukarında içki içiyor, ‘pis Kürtler, Suriyeliler dışarı çıkın’ diye bağırıyorlar. Bunlar doğru şeyler değil. Bizler ekmeğimiz için buradayız. En başta belediye başkanının gelip içinde bulunduğumuz koşulları görmesini istiyoruz.”

DOKTOR "TERÖRİST" DEDİ, MUAYENE ETMEDİ İDDİASI

Mevsimlik işçilerden Abdullan Dirik de insani hiçbir yaşam koşullarının bulunmadığından yakındı. Tuvalet kazdırmak için köye gelen kepçenin bile toprağı kazmadığını anlatan Dirik, yine birkaç gün önce hastaneye götürdükleri Suriyeli mülteciye doktorun ırkçı söylemlerde bulunduğunu ileri sürdü.

“Suruç’ta bizimle gelen mülteci bir aile var. Yaşlı adam hastalanmış, dil bilmiyor diye hastaneye götürdüm” diyen Dirik, gittikleri Turgutlu Devlet Hastanesinde muayene sonuçlarına bakacak olan doktorun saatlerce gelmediğini belirtti. Dirik, sonrasında yaşananları ise; “İçeriye girdiğinde kendisine ne de sonuçlarına bakmadığını söyledim. Doktor bağırarak, 'Suriye’de askerlerimiz teröristler tarafından öldürülüyor, ben size niye bakayım?' dedi. Biz onunla tartışmaya başlayınca bu sefer de 'barbarlar' diyerek hakaretlerini sürdürdü. Hastamıza bile bakmadı" sözleriyle dile getirdi.

Mahalleye geldiklerinden bu yana ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirten Dirik, elektrik bağlanması için bile defalarca muhtara gitmelerine rağmen, sürekli gerekçe sunduğunu ifade etti. Dirik, “Kürtler olunca her yerde ezilmekten kurtulamıyoruz. Bir lamba veya telefonumuzu şarj etmek için elektrik istiyoruz. Bunu bile çok görüyorlar. Bu sıcakta, elektrik, tuvalet, konteyner yok. Bu ayrımcılığı ilk defa Manisa’da yaşamıyoruz, onlarca yere gittik, hep aynı sorunlar” dedi.

Özellikle küçük çocukların ve yaşlıların içerisinde bulundukları kötü koşullara daha fazla dayanamadığını söyleyen Dirik, koşullarının düzeltilmesi için Turgutlu Belediyesi yetkililerine çağrıda bulundu.

İşçilerin yaşadığı sorunlar üzerine ulaştığımız CHP’li Turgutlu Belediye Meclis Üyesi Esma Toprak, bu tür sorunlardan haberlerinin olmadığını, ancak yaptığımız bilgilendirme sonrasında işçilere elektrik verilmeye başlandığını söyledi. Toprak, işçilerin yaşadığı diğer sorunları ve ihtiyaçları için de acil harekete geçeceklerini ifade etti.

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul için sağanak uyarısı (10 Temmuz 2019)

SONRAKİ HABER

Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin hazırlanan iddianameyi mahkeme kabul etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...