Kılıçdaroğlu: 32 milyon dolara patates ithal edildi; memlekette çiftçi mi yok?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendiriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Türkiye'de sorunları çözmenin adresi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Hiç kimsenin inancı, kimliği, yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştirilmesini istemedik. Bu amaçla başarılara imza attık. 82 milyonu kucaklayacak bir iktidara ihtiyacımız var. Esnafın, çiftçinin derdi var. Bunların nasıl çözülebileceğini biliyoruz. Siyaset halka hizmetse onu biz yapacağız ve sorunları çözeceğiz. Bunları çözme kapasitesine sahibiz. Yeter ki siyaseti zenginleşme aracı olarak kullanmayın. İnsana hizmet istiyoruz, birilerinin cebine değil, saraya değil, vatandaşa hizmet etmek istiyoruz.

SREBRENITSA KATLİAMI

Bizim gibi düşünmeyen insanlara saygı göstermemiz gerekiyor. İnsana dünyanın her yerinde sevgi ve saygıyla yaklaşmalıyız. Katliam yapmak, etnik kimliğe düşmanlık beslemek insanlıkla bağdaşmaz. Srebrenitsa, 21. yüzyılın en büyük ayıplarından birisidir. Srebrenitsa'yı unutmamamız gerekiyor.

ÇORLU TREN FACİASI

Çorlu tren faciasını yaşadık, 8'i çocuk 25 vatandaşımızı kaybettik. Aileler adaletin tecelli etmesini istiyorlar. Mahkeme günü biber gazları polis coplarıyla ailelere saldırıyorlar. Aileler kavga istemiyor, intikam aramıyor, adalet istiyorlar. Biber gazı sıkarak coplarla insanlara adalet arayışından vazgeçiremezsiniz.

Ne yaparsanız yapın o anneler adalet isteyecek. Biz bu olayın takipçisi olacağız. Ölen insanlar için, hak arayan insanlar için, haklarını arayan insanlara hakkını teslim edeceğiz.

Bu afet beklenen bir şeydi. Meteoroloji yağış için uyarmıştı, önlem alan olmadı. Bütün belgeleri raporlaştırdık, bununla ilgili bir rapor hazırladık. Meclise de götürdük konuyu, araştıralım dedik. AK Partili ve MHP'li kardeşlerime sesleniyorum, Çorlu Tren faciasının araştırılmasını istedik. Kavga, intikam istemedik. Bir daha benzer olaylar olmasın, önlem alalım dedik. AK Parti ve MHP'lilerin oylarıyla bu önerge reddedildi. Yazıklar olsun. Meclis'in görevi nedir? 25 kişi hayatını kaybetti. Hangi ihmallerin sonucu bu insanlar yaşamını yitirdi? Meclis bunu araştırmayacak da ne yapacak? Sakarya'da, Çorlu'da, Ankara'da benzer kazalar yaşandı, hepsi aynı kurumda. Araştıralım diyoruz, reddediyorlar. Ne yapacak bu Meclis? Onu araştırma, bunu araştırma. Neyi araştıralım? Gerçekten de yazıklar olsun.

ODTÜ'DEKİ AĞAÇ KATLİAMI VE POLİS SALDIRISI

ODTÜ bizim gözbebeğimiz olan üniversitelerimizden. Çocuklar ne istiyorlar? Yurt yapılsın 500-600 kişilik ihtiyaç bu kadar. Buraya 1500 kişilik yurt yapacağız diyorlar, öğrenciler de kabul etmiyor. İlla yapacağız, ağaçları keseceğiz diyorlar. Gençler de buna itiraz ediyor. Sonrasında yine biber gazları, coplar.

Olay büyüyünce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, rektöre telefon açıyor, "Ben size yurt yapacağım, ODTÜ'ye bağışlayacağım" diyor. Çankaya Belediye Başkanımız gidiyor, yapını kaçak olduğu ortaya çıkıyor. Buradan Sayın Rektör'e sesleniyorum; öğrencilerinizi dinleyiniz. Öğrencileriniz nitelikli öğrencilerdir. Benden ve senden daha iyi dünyayı sorgulayan çocuklarımızdır. Mansur Başkan'ın sesine kulak verin, öğrenciler nereye yurt istiyorsa, öğrencilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan yurdu size verecek. Öğrencilerin burnu kanamasın istiyoruz. Biz kavgadan yana değiliz, kinden, öfkeden yana değiliz. Gençlere saygılı olmak, taleplerini dikkate almak ve onlara anlatmak gerekiyor. Gördüğümüz tabloda bir yanlışlık var.

SETA RAPORU

Medyanın doğru haber yapmasını hepimiz isteriz. Objektif olarak haberin yansıtılması lazım. Halkın sağlıklı bilgilendirilmesi medya ile olur. Medya ile ilgili rapor hazırlayan kuruluşun da bu gerçeği bilmesi gerekir.

SETA diye bir kuruluş rapor hazırlamış. "Yabancı ajansların Türkiye uzantılar var, bu uzantılarla ilgili bir şey yapmamız lazım" deniyor. Bu rapor medya tarihimizin yüz karasıdır. Bu rapor fişlemedir. Eğer siz gazeteciyi fişlerseniz doğru haberi kimden alacaksınız! Doğru haberi iktidara diz çökenlerden mi alacağız yoksa bağımsız gazetecilerden mi? SETA iktidardan beslenir, iktidar onlara bol miktarda para verir. İktidar ne istiyorsa onu yazıyorlar, ben onlara gazeteci demiyorum zaten. Gazeteci yürekli insandır, gücün ve paranın önünde diz çökmez.

Neden bir rapora ihtiyaç duyuldu? Saray'dan mın istendi. Araştıracak başka hiç mi konu yok. Türkiye'nin dış politikası paramparça. Kimin talimatı ile yüzde 99,9 Saray'ın talimatı ile hazırlanmış bir rapor. Bu gazeteciler çalışkan gazeteciler.Neden bunlar kendi gazetelerinden atıldı, araştırılmadı.

SETA bir düşünce kuruluşu değildir. İktidarın borazanlığını yapan kuruluşa dönmüştür. Bu rapora bu kadar zaman ayırdığım için zamanımı harcıyorum.  İktidarın şakşakçılığını yapan bir kuruluştur.

'FAİZE KARŞIYIZ' DEDİLER, 160 MİLYAR DOLAR FAİZ ÖDEDİK

Türkiye üretimden koparıldı. Aklınıza patates ve soğan ithal edeceğimiz gelir miydi, benim aklıma gelmezdi. 32 milyon dolar patates ithal edildi. Bizim çiftçimize verseler her yerde patates üretilir. Bu patateslerin yüzde 86'sı Sisi'nin bulunduğu Mısır'dan ithal edildi. Sormak gerekiyor, Türkiye'de toprak, su, çiftçi mi yok? Hepsi var, namuslu siyasetçi eksik. Aldılar ekonomiyi tefecilere teslim ettiler.

160 milyar dolar bu zamana kadar faiz ödedik. AK Partili ve MHP'li kardeşlerimize sormak isterim, ne oldu da 160 milyar dolar faiz ödendi. Faiz ödenmesiydi ne olurdu? İnsanların cebinde parası olurdu. Biz faize karşıyız diyorlardı, sen onu benim külahıma anlat. Saray ve çevresi değil bu milletin 82 milyonu ödedi. Emzik alırken çocuğa vergi ödüyorsunuz, su içerken vergi ödüyorsunuz. 160 milyar dolar faiz böyle ödendi. Eliniz titremedi mi bunu öderken."

İKTİDAR ÜLKENİN KEFEN PARASINA MUHTAÇ DURUMA GELDİ

İktidar bu ülkenin kefen parasına muhtaç duruma geldi. Artık bu ülkeyi yönetemezler!

Merkez Bankası zaten bağımsız değildi. Erdoğan ‘Faizi indirin’ diyordu indiriyordu; başkanı suçlu ilan ettiler. Kendi beceriksizliklerini bir bürokratın üzerine yıktılar.

Merkez Bankası'nın ilk toplantısında faizi sıfırlayın, vallahi billahi alkışlayacağım. Sıfırlarsanız Erdoğan dünya ekonomi tarihine girsin diye özel bir kampanya yapacağım.

Ne diyordu Erdoğan? ‘Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, görün bakın nasıl enflasyonla, faizle mücadele ediyor’. Enflasyon, dolar, faiz, işsizlik, devletin iç ve dış borçları arttı. Sorumlu Merkez Bankası Başkanı mı?

Elektriğe, doğalgaza zammı Merkez Bankası Başkanı mı yaptı? Yağa, ete, soğana, patatese Merkez Bankası Başkanı mı zam yaptı? İğneden ipliğe zammı sen yaptın, sorumlu kim? Merkez Bankası Başkanı. Yemezler kardeşim kusura bakma.

Merkez Bankası Başkanı hedefleri tutturmadı diye gitti, tamam; beyfendi senin hiçbir hedefin tutmadı.

Faiz faiz diyor, bir soru sormak istiyorum. Faizi indirmedi diye görevden aldık diyor. Gecikme faizi son 10 ayda yüzde 78 arttı. Erdoğan'a herkesin anlayacağı dilden sormak istiyorum. Gecikme faizini 10 ayda yüzde 78 artırdın. Sen o koltukta hangi yüzle oturacaksın. Ülkeyi Tosuncuk gibi yönetiyorlar. Çiftlik Bank gibi yönetiyorlar. Çiftlik gibi yönetiliyor. Aile şirketi gibi dersek o şirketlere haksızlık olur. (Evrensel WebTV)