04 Temmuz 2019 00:19

Yönetenler sefada halk perperişan!

Adana halkı Yüksek İstişare Kurulu zamlarına ve yoksulluğa tepki gösteriyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Aydın YİĞİT
Adana

Adana’nın doğusunda bulunan Ceyhan yolu ve Adana’nın batısında bulunan Mersin yolu üzerinde sıra sıra fabrikalar, işletmeler, atölyeler kuruludur. Şehirde de E5 otoyolu aşağısı (şehrin güneyi) emekçi mahalleleri olarak bilinir ve işçiler, yoksullar bu bölgeleri mesken tutmuştur. Fevzipaşa da Mersin yoluna yakın bir yerleşim yeri olarak kentin birçok fabrikasından işçilerin birlikte yaşadığı bir mahalle. Ekonomiyi konuşmak için bu mahalledeyiz. Gençler, emekliler, işçiler, işsizler… Tüm mahalle halkı -ekonomik krizin faturasının işçilere çıkarıldığını gösterircesine- ekonomiye dair sorularımızı cevaplarken ilk olarak işsizlikten söz ederek gençlerin iş bulamamasından, işçilerinile emeklilerin ise geçinememesinden dem vuruyor. Mahalle halkının bu gidişat karşısında huzursuz -hatta öfkeli- olduğu da ilk bakışta anlaşılıyor. Ancak ‘işlerin’ nasıl düzeleceği konusunda bir fikir birliği olmadığı da aşikar.

İlk durağımız mahalledeki kahvehanelerden biri. Herkes masada oyun başında. Oyunu izleyen ve yıllar önce kapanan Çukobirlik fabrikasından işçilik yapmış, 57 yaşındaki bir vatandaş röportaj teklifimi kabul ediyor. ‘Ekonomi’yi duyar duymaz başlıyor anlatmaya: “Bir kere enflasyon rakamları gerçek değil. Emekliye zammı düşük tutabilmek için enflasyon oranını düşük gösterdiler. Zaten yine hükümet yandaşı birisi var TÜİK başında. Gerçek enflasyon için pazara gitsinler. Gıda üzerinden baksınlar enflasyona, alakasız malzemeler üzerinden değil.’’ Turgut Özal dönemine atıfta bulunarak, “Önceden ortadirek denilen insanlar vardı.Zenginle fakir arasında orta kademe. Şimdi ise ya zengin var ya da fakir. Bizi yönetenler ise hepten zevk sefa içinde yaşıyor” diyor.

İSTİŞARE KURULU TARTIŞMASI

Bugünlerde çok konuşulan bir konuya değiniyor: Cumhurbaşkanlığına bağlı Yüksek İstişare Kurulu üyelerine yapılan zamma. Ne de olsa kendisi de emekli maaşı alıyor, Yüksek İstişare Kurulu üyeleri de.“Eski bakan, eski milletvekili bunlar” diyor, “Üç kuruş emekli maaşıyla geçinememişler herhalde…”

Hükümetin ve Erdoğan’ın emperyalizmle olan ilişkisini de yakından takip eden bir yurttaş olduğunu hissettiriyor:  “Amerika’ya kur sıkı atmakla da olmaz bu işler. İncirlik, Kürecik üslerini kapatsın Erdoğan, o zaman anlayalım emperyalizme karşı olduğunu. Kendi çocukları İsrail’le işler, anlaşmalar yapıyor.”

EMEKLİ PAZAR ALIŞVERİŞİ YAPAMAZ OLDU

Kahvede yaptığımız ekonomi sohbeti diğer masaların dikkatini çekiyor. ‘Ekonomi’ masa masa yayılıyor. Yan masadan başka bir işçi emeklisi (55) ile sohbet ediyoruz. Belediyeden emekli yurttaş hükümeti eleştirerek başlıyor söze ve “Hiçbir şey yapmadılar, bu kadar yıl kendilerine çalıştılar. Şu anda mahallede pazar var. Gidelim emekliye soralım 50 liralık alışveriş yapabilmiş mi?​” diyerek bugün gelinen noktanın sorumlusu olarak AKP ve Erdoğan’ı gösteriyor.Bakan Albayrak’ı kastederek, “Televizyona çıkıyor. ‘Bakın burası çok önemli’ diyor, başka bir şey demiyor” diyor. Adana’da 5 fabrikanın AKP döneminde kapandığına dikkat çekiyor ve son yıllarda bu yüzden binlerce kişininişsiz kaldığına vurgu yapıyor. İkram edilen çayı içtikten sonra selamlaşarak yola devam ediyoruz.

KENDİ ÇAY OCAĞINDA EK GELİR: TÜTÜN SARMAK

Adana’nın yakıcı sıcaklarıson günlerde birkaç derece de olsa düşmüş durumda. Akşamüstü oluyor, caddedeki insan sayısı artmaya başlıyor. Cadde üzerindeki bir çay ocağına da misafir oluyoruz. İçeride birkaç kişi oturuyor. Daha sonra ocağın sahibi olduğunu öğrendiğim bir genç aynı zamanda tütün sarma makinesi ile tütün sarıyor. Ek gelir olarak bir buçuk yıldır tütün sarıp sattığından bahsediyor. Krizi sormamla birlikte ekonomi ile pek ilgilenmediğini ancak zamların kendisine zarar verdiğini söylüyor.

Konuşmalarından politika ve ekonomiyle daha ilgili olduğu anlaşılan 23 yıllık metal işçisi (44) ile röportaja başlıyoruz. İç piyasadaki daralmanın iş kolları açısından kendilerini kötü etkilediğini söylese de çalıştığı fabrikanın yurt dışında yeni ihaleler de aldığından bahsediyor. Fabrikada işçilerin ekonomiyi nasıl tartıştığını ve sürecin işçileri nasıl etkilediğine dair sorumuza ise gayet ilgili ve fabrika içerisine hakim bir şekilde cevap veriyor: “Herkes evinde pişen tencereden sorumlu. Evde tencere pişmeyince toplumsal huzursuzluk da başlıyor, eviçi düzende bozuluyor. Çocuğun eğitimi aksıyor, mesela benim eşim ilk kez bu kriz döneminde çalışmaya başladı. Bizim fabrikada genelde genç, dinamik arkadaşlar çalışıyor ama ben dahil onlarca EYT’li işçi var. Yaşımı doldurmaya 9 yılım var. Bugün yarın işsiz kalsam nerede iş bulacağım? Ama yine de bu konunun çözüleceğine dair umudumuz arttı. İstanbul seçimlerinde dahi önemli bir rol oynadık. Cumhurbaşkanımız bizi görmek zorunda kaldı artık.”

KIDEME GASP GİRİŞİMİ TEPKİ YARATIYOR

Kıdem tazminatının fona devri tartışmalarını sorduğumuz işçi kıdemin kendilerinin güvencesi olduğunu vurgulayarak TİS sürecine dair de bilgi veriyor: “Bir umudumuz kıdem tazminatımız kaldı. Bunu da yitirmek istemiyoruz. Tazminat işçinin güvencesi aynı zamanda. O da giderse patron elini kolunu sallayarak işten çıkarır işçiyi. Önümüzde TİS süreci de var. Sendikacı arkadaşlar dillendirmeye başladı ama şu an pek bir bilgi yok sözleşme içeriğinin nasıl olacağına ilişkin.”

‘DIŞ GÜÇLER’ DİYEN DE VAR

Mahallede son görüştüğümüz kişi arkadaşlarıyla yol kenarında sohbet eden Ahmet(25) oluyor. Bu yaşına kadar dış cephe, PVC, oto yıkama dahilbirçok işte çalışmış. İŞKUR üzerinden PTT’de güvenlik olarak çalışmış ve süresi dolunca tekrar işsiz kalmış. Ekonomiyi iyi görmediğini ve bunun sebebinin Amerika, İngiltere gibi ülkelerin iç işlerimize karışması olduğunu savunuyor. Gençlerin hep iş aradığını ancak işe alımlarda kayırmacılık olduğunu vurguluyor ve gençlere yol açılması gerektiğini yoksa böyle giderse gençlerin suça bulaşacağını düşündüğünü söylüyor.

ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri'nden Çorlu'da yakınını kaybeden ailelere dayanışma mesajı

SONRAKİ HABER

Yargıtaydan erken tahliyenin önünü açan emsal karar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...