Tire Belediyesi işçileri: Kıdem tazminatımız için mücadele etmeliyiz

Eda AKTAŞ
İzmir

Tire Belediyesinde temizlik, fen işleri, sosyal tesisler ve diğer birimlerde çalışan 300 kadar işçi yaklaşık 4 ay önce Genel-İş İzmir 7 No’lu Şubede örgütlendi. Örgütlü mücadele ile sosyal haklarını alıp daha iyi koşullarda yaşayabilmek için sendikalı olduklarını anlatan Tire Belediyesi işçileri, kıdem tazminatına ilişkin ise, hükümetin işçilerin hakkını çalmaya çalıştığını ve buna karşı örgütlü bir şekilde mücadele edeceklerini söyledi.

‘SENDİKALI OLDUĞUMUZ İÇİN TÜM HAKLARIMIZI ALACAĞIZ’

Temizlik işçisi olan Abdülnur Seçen, daha iyi şartlarda yaşayabilmek için sendikaya üye olduklarını söyledi. Eski belediye başkanının “Kim sendikaya üye olursa kapının önüne koyarım” dediğini ve bundan çekindiklerinden dolayı sendikaya dört yıl önce üye olamadıklarını anlatan Seçen, 31 Mart seçimlerini fırsat bilerek adayların belirlenmesi döneminde sendikaya üye olduklarını söyledi. Sendikalı oldukları için artık belediye ile toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin olduğunu ifade eden Seçen, “İşçiler olarak belediye içerisinde en fazla işi yapan bizleriz. Resmi ya da bayram tatili bizde yok. Tatillerde çalıştığımız zamanda 5 kuruş fazla cebimize para girmez. Mesai ücretleri alamıyoruz. Ama bundan sonra sendikalı olduğumuz için tüm haklarımızı alacağız” dedi.

‘BENİM PARAMLA BAŞKASINA YATIRIM YAPAMAZSIN’

Kıdem tazminatının fona devredilmesine ve zorunlu BES’e ilişkin ise Seçen, “Devlet kaynağını bitirdi ve işçinin emeğine gözünü dikti. Açıkladılar mesela 45 yaş üstü BES’e girmeyecek diye. Daha sonra bir gecede kanun çıkardılar ve bundan sonra herkesten BES’i zorunlu kesiyorlar. Benim cebimde zaten yatırım yapacak kadar para varsa kendim yatırım yaparım. Sen benim paramla başkasına yatırım yapamazsın. Kıdem tazminatı da yıllardır vermiş olduğumuz emeğimizin karşılığıdır. Onu da kimseye yedirmeye niyetim yok” diye konuştu.

‘YASAL OLAN HAKLARIMIZI ALMAK İÇİN SENDİKAYA ÜYE OLDUK’

Fen işlerinde çalışan İsmail Yüksek, “Ailemize, çocuğumuza sağlıklı yaşam sunamıyorduk. Çünkü aldığımız ücretler çok düşük. Devletin sunduğu sosyal haklarımızı alamıyorduk. Bizler de yasal olan haklarımızı alabilmek için sendikaya üye olduk” dedi. Belediye ile TİS görüşmelerine değinen Yüksek, “Biz devlet tarafından sınırlandırıldık. KHK ile belediyelerin kadrolu işçisi olduk ama devlet bizi yüzde 4’ün üzerinde zam almamamız konusunda sınırlandırdı. Ancak belediye başkanlarının inisiyatifinde zam alabiliriz. Şu anki belediye başkanımız sendikamıza karşı değil. TİS bitince bazı maddelerde anlaşmalar sağlanmış olacak. Ama onlar parayı vermemekte, bizler de parayı almakta mücadele edeceğiz” diye konuştu.

‘SÖZDE KADROLUYUZ AMA ÜCRETİMİZ HÂLÂ ASGARİ’

Yüksek, “Devlet tüm kaynaklarını bitirdi şimdi kıdem tazminatımızı almak istiyor. Biz KHK ile buralara geldik. Sözde biz kadrolu olduk ama paramız kadrolu olmadı hâlâ asgari ücret devam ediyor. Zaten bir asgari ücret ile kıdem tazminatı biriktirip de yarın çocuğumuzun geleceği için uğraşırken karşımıza böyle bir şey çıktı. Gelecekte çocuğuna refah bir yaşam kurmak isteyen herkes kıdem tazminatını gasbettirmemek için örgütlü biçimde mücadele etmelidir” dedi.

Belediyenin sosyal tesisinde çalışan Halim Aksoy ise özellikle bayram mesailerinden şikayet ederek, “Geçen sene yedi günlük bayram tatilinde ful çalıştım 132 lira fazla mesai ücreti aldım. Aynı şekilde eşim de çalıştı oda 92 lira aldı. Biz sosyal haklarımızın iyileştirilmesi ve hakkımız olanın bize verilmesi için sendikalı olduk” dedi. Sendikaya üye olmak için çok mücadele ettiklerini ifade eden Aksoy, işten çıkartılmayı bile göze aldıklarını ancak anayasal hakları olan sendika hakkından vazgeçmediklerini söyledi.

‘AYIN 11 GÜNÜ TOK, 19 GÜNÜ AÇIZ’

Aksoy, “Gelen insanlarda koltuk sevdası çok büyük. O koltuk onun başka kimsenin değil gibi davranıyor. Hangi belediye olursa olsun bunların ömrü dört buçuk yıl, ama bizim örümüz daha uzun. Bizler seçilmedik, emeklerimizle buradayız. Ama bunlar seçilerek geldi. Bu ülkedeki kanun da şudur; her zaman seçilmiş olan seçilmemiş olarak gider” dedi. Kıdem tazminatının bir sonraki nesillerin geleceği olduğunu belirten Aksoy, “Benim iki tane okuyan çocuğum var. Yarın onları şu halimde üniversiteye gönderemiyorum. Üstelik iki kişi çalışıyoruz. Ayın 11 günü tokuz, 19 günü açız. Bizim haklarımızı gasbetmeye çalıyorlar” diye konuştu.